Boya parçacıklarının birazı dermisin jelimsi yapısında asılı kalırken, diğerleri fibroblast denilen deri hücrelerince yutulur. | TED | بعض جزيئات الحبر تعلق في المصفوفة الهلامية في الأدمة بينما تبتلع خلايا في الأدمة تدعى الخلايا الليفية الباقي منه. |
Kuantum parçacıklarının akıl almaz, acayip dünyasını ve nasıl tepkide bulunduklarını anlamakta bu denli müşkül olan. | Open Subtitles | و الذي يصعب فهمه.. تلك الكلمة الغريبة العجيبة.. هي جزيئات الطاقة ؟ |
Ve bunu kanıtlayabileceğini düşünüyor ışığın parçacıklarının uzun mesafelerde nasıl davrandıklarına yakından bakarak. | Open Subtitles | وسيكون هنا بعد إنتهاء الكون ويعتقد بأنه يستطيع إثبات ذلك بالنظر عن قرب عن كيفية سلوك جزيئات الضوء |
Bu sahayla etkileşimde olmak tüm temel madde parçacıklarının Standart Modele göre nasıl yığın elde ettiklerini gösteriyor. | TED | والتفاعل مع هذا الحقل هو كيف تكتسب كل جسيمات المادة الأولية كتلة وفقا للنموذج العياري. |
Hiç birşey görmediler ama bu karanlık madde parçacıklarının kütlesi ve etkileşme güçleri hakkında limitlerin ne olduğunu anlamamızı sağladı. | TED | لم يروا شيئا ، نعم ، ولكنها بينت حدود كمية الكتلة و مقياس تفاعل جسيمات تلك المادة المظلمة. |
Karanlık madde parçacıklarının büyük hadron çarpıştırıcısında da gözlenmesi olası. | TED | من المحتمل أن ينتج جسيمات المادة المظلمة بداخل المسارع. |
Bu görüntüler 4,5 milyar yıl önce toz parçacıklarının nasıl bir araya geldiğini gösteriyor. | Open Subtitles | تكشف تلك المشاهد كيف اجتمعت جزيئات الغبار قبل 4.5 بليون عام |
Toz parçacıklarının toplanması ve evin genel haline bakarsak katilimizin hiçte zaman sıkıntısı yokmuş. | Open Subtitles | تجمع جزيئات الغبار و الصون العام للمكان يشير إلى أن قاتلنا شخص عالق في الزمن بطريقة ما |
Karanlık madde parçacıklarının çarpışıp özel gama ışını teleskoplarıyla görebileceğimiz yüksek enerjili bir ışık yaratması ihtimaline karşın, karanlık maddeyi göklerde arıyoruz. | TED | نحن نبحث عن المادة المظلمة في الفضاء، لاحتمالية أن تصطدم جزيئات المادة المظلمة ببعضها البعض، وتُنتج ضوءًا بطاقة عالية يمكننا رؤيته عن طريق التلسكوبات الخاصة التي تعمل بتقنية أشعة جاما. |
Yaklaşık yüz trilyon mikroorganizma duman parçacıklarının arasından geçecek kadar ufaktı. | Open Subtitles | "نحو 100 تريليون كائن دقيق تقريبًا صِغار كفاية للمرور بين جزيئات الدخّان" |
Asfalt parçacıklarının olmadığı bölüm. | Open Subtitles | إنه خالي من جزيئات الأسفلت. |
Tam çöl havasına alıştım derken, somonların üremesinde alfa parçacıklarının etkisini araştırmam için beni W sitesine gönderdiler. | Open Subtitles | اخيرًا عندما إعتدت على جو الصحراء (ارسلوني خارجًا الى الموقع (دبليو لدراسة تأثيرات جزيئات الفا |
"Hasta uygulamadan önceki bir saat içinde beslenmişse hastanın, solunum maskesi içine gıda parçacıklarının girmesi ciddi bir risk oluşturacağı için genel anesteziden kaçınılmalıdır." | Open Subtitles | "إذا تناول المريض طعاماً خلال ساعة من موعد وضعه تحت التخدير الكلى... فيجب أن نتجنب التخدير الكلى لخطورته المميتة... حيث أن المريض سيستنشق جزيئات الطعام فى قناعه" |
Elektrik yüklerin bu çakışması alfa parçacıklarının çekirdeği parçalamasını önleyen şeydi. | Open Subtitles | هذا التعارض في الشحنات الكهربائية هو ما كان يمنع جسيمات ألفا أن تشطر النواة. |
Alfa parçacıklarının altın atomlarının içinden orda bir şey yokmuş gibi dört nala geçişinin sebebi buydu. | Open Subtitles | و هذا يفسر سبب مرور كل جسيمات ألفا تقريباً خلال الذهب كما لو أنه لا يوجد شيء هناك |
Pym parçacıklarının kararsız olmalarından dolayı bu aletle bu kadarını toplayabiliyorum. | Open Subtitles | بسبب عدم استقرارهم، أستطيع إحتواء عدد محدود من جسيمات بيم في وقت واحد باستعمال هذا الجهاز. |
Şimdi bu yük kümelerini yedi boyutta çevirirsek ve madde parçacıklarının tuhaf gerçeklerini de hesaba katarsak, maddenin ikinci ve üçüncü nesli 6 boyutlu yük uzayındaki yüklerin ilk nesli ile tamamen aynı yükleri bulundurur. | TED | الآن يمكننا تدوير مجموع الشحنات هذه في سبعة أبعاد.. وتأمل حقيقة غريبة عن جسيمات المادة: لدى االجيل الثاني والثالث من المادة.. نفس القدر من فضاء الشحنات ذو الابعاد الستة.. كالجيل الأول. |
Alfa parçacıklarının kendileri bir pozitif elektrik yükü taşır. | Open Subtitles | تحمل جسيمات ألفا ذاتها شحنة موجبة. |
Sonuç olarak Geiger ve Marsden sanki altın yaprak orada yokmuş gibi alfa parçacıklarının altın yaprak içinden dümdüz geçişlerini izleyerek haftalarını harcadılar. | Open Subtitles | ثم إن جيجر و مارسدن كانوا قد أمضوا أسابيع و هم يشاهدون جسيمات ألفا و هي لا تفعل شيئاً سوى أنها تتدفق في خط مستقيم خلال رقاقة الذهب كما لو كانت غير موجودة |