Yerine, şimdiye kadar, LHC'den gelen ölçümler ne yeni parçacıklardan ne de beklenmeyen fenomenlerden izler taşıyor. | TED | عزضا عن ذلك, حتى الان, القياسات القادمة من مسارع الجسيمات الضخم لا تظهر أي علامات لعنصر جديد أو ظاهرة غير متوقعة. |
Ya da bu "fangtooth"tan. Suyun içindeki parçacıklardan... sanki uzayın derinliklerinde süzülüyormuş gibi görünüyor. | TED | مثل ناب السن هذا .. ان هذه الجسيمات في المياه تبدو وكأنها تسبح في الفضاء الخارجي |
Atomik parçacıklardan oluşan bulutlar uzay boşluğunda uçuşup, bir çitmiş gibi görünürler, ve ona gerçeklik diyebilir misin? | Open Subtitles | سحابة من الجسيمات النووية تطير عبر فضاء فارغ تتظاهر أنها سور وتسمي هذا واقع ؟ |
Boyut sayısını dörtte tutabilmek için her yolu denedik, kütlesiz parçacıklardan ve takyonlardan kurtulmak için çabaladık, fakat sonuç her seferinde kötü ve inandırıcılıktan uzak oluyordu. | Open Subtitles | جعل الأبعاد أربعة, محاولين التخلص من هذه الجزيئات معدومة الكتلة والتاكيون وهكذا, |
Bu parçacıklardan yeterli bilgi sağlayabilirsem cinayet mahallini belirleyebilirim. | Open Subtitles | إذا إستطعت التوصل للمعلومات الكافيه لتلك الجزيئات ربما أكون قادر على تحديد موقع الجريمه |
Evrendeki her nesne eşsiz kuantum özelliklerine sahip parçacıklardan oluşur. | TED | إن أي جسيم في الكون يتكون من جزيئات ذات ميزات فريدة. |
Güneş rüzgârı; proton, elektron, kozmik ışınlar gibi türlü yüklü parçacıklardan oluşur. | Open Subtitles | تتكون الرياح الشمسية من بروتونات وإلكترونات وأشعة كونية كل هذه الأنواع من الجسيمات المشحونة |
Aslında yüklü parçacıklardan oluşan büyük bir dalga. | Open Subtitles | إنها في الواقع موجة ضخمة من الجسيمات المشحونة |
Belki de en bilinen temel parçacıklardan birisi elektron. | Open Subtitles | ربما أن الأكثر معرفةً بين هذه الجسيمات الأولية هو الإلكترون |
Dünya boşlukta dolaşan sayısız görünmeyen parçacıklardan ibaret olmalı. | Open Subtitles | العالم لابد وأن يكون مصنوعاً من أعداد كبيرة جداً من الجسيمات الغير مرئية في الفراغ |
Eğer ışık minik, katı toplardan oluşmuşsa, A ışınındaki parçacıklardan bazılarının, B ışınındaki parçacıklardan bazılarına çarpması beklenirdi. | TED | و إذا كان الضوء مكونا في الأساس من كريات دقيقة وصلبة فمن المنطقي أن نتوقع أن بعض الجسيمات من الحزمة الضوئية أ لا بد و أن ترتطم مع ببعض من الجزيئات من الحزمة الضوئية ب |
Atomaltı parçacıklardan oluşan bir hayvanat bahçesi mevcut. | TED | هناك أنواع كثيرة جدا من الجسيمات تحت-الذرية. |
Bu dönen kütle ya da "nebula" soğumaya ve soğudukça yoğunlaşıp parçacıklardan oluşan halkalara ayrıldı. | Open Subtitles | "هذه الكتلة الدوامية أو "السديم بدأت تبرد وبينما هي كذلك تكثفت وإنفصلت إلى حلقات من الجسيمات |
Onu açınca havaya yayılacak parçacıklardan hasta olmamam için. | Open Subtitles | القناع من أجل حمايتي من الأمراض التي تتنتقل عبر الجزيئات الهوائية التي تخرج عندما أفتحه. |
Kozmik ışın olarak adlandırılan parçacıklardan sakınmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن نتجه لأسفل لنتجنب الجزيئات القادمة من الفضاء والتي تسمى بالأشعة الكونية |
Şunu bilmek önemlidir ki, beyinlerimiz ki fizik kurallarına göre işleyen parçacıklardan oluşur bu harika yeteneğe sahip. | Open Subtitles | من المدهش جداً أن نفكّر بأن أدمغتنا والتي هي في الأساس, مجموعة من الجزيئات, تعمل وفقاً للقوانين الفيزيائية |
Ve bu tür olaylarda şimdiye kadar yapılan en nadir parçacıklardan birini arıyoruz ve biz buna Higgs parçacığı diyoruz. | Open Subtitles | وكان في هذا النوع من الأحداث حيث نبحث عن واحد من أندر الجزيئات وهذا هو ما نسميه الهيجز |
Newton ışığın minik, atom benzeri parçacıklardan oluştuğuna inanmış ve bunlara "corpuscle" adını vermişti. | TED | إعتقد نيوتن أن الضوء يتكون من جزيئات صغيرة، مثل الذرة، كان يدعوها " كريات الضوء " |
(Müzik) Her şeyin atom gibi küçük şeylerden oluştuğunu biliyorsundur. Bir de her atomun proton, nötron ve elektron gibi daha da küçük parçacıklardan oluştuğunu biliyorsundur ve atomların küçük olduğunu da duymuşsundur. | TED | (موسيقى) ربما تعلمون أن كل شيء يتكون من أجزاء صغيرة جدا تسمى الذرات. وقد تعلمون أيضا أن كل ذرة تتكون من جسيمات أصغر تدعي البروتونات والنيوترونات والإلكترونات. وقد سمعتم بالطبع أن الذرات صغيرة. |
Daha çok kum taneleri ile sigara dumanının karışımına benzer çok küçük parçacıklardan oluşmuşlardır. | Open Subtitles | إنها في معظمها تتكون من جزيئات صغيرة جدا مثل دخان السجائر مختلطة مع بعض حبات الرمل |