Yuvamı parçalamaya başlarsan molozların arasından emekleyerek çıkan şeye şaşırabilirsin. | Open Subtitles | إبداً بتمزيق منزلي, ربما ستتفاجئ بما سيخرج زاحفاً من الأنقاض. |
Şimdi çıkarsan goriller Charlton Heston'u parçalamaya başlamadan yetişebilirsin. | Open Subtitles | لو غادرت الآن يمكنك أن تعود قبل أن تقوم الغوريلا بتمزيق أمعاء شارلون هيستون |
Uçaklarımı bu şekilde parçalamaya devam edersen kravat yerine taşaklarını takmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | إن إستمريت فى تمزيق طائرتي هكذا فسوف تلجأ إلى تمزيق أعضائك الذكرية من أربطتها. |
Bu sürtük ailemizi parçalamaya çalışıyor. | Open Subtitles | هذه متشرد تحاول تمزيق عائلتنا. |
Acımasız ve şok edici dürüstlüğü sayesinde Machiavelli, gücün gerçekte ne olduğu hakkındaki popüler yanılsamaları parçalamaya çalıştı. | TED | من خلال صدقه الوحشي والصادم، سعى مكيافيلي لتحطيم الأوهام الشعبية حول ما تنطوي عليه السلطة حقًا. |
Bu ülkenin büyük yasa... ve düzen geleneklerinden birini parçalamaya çalıştığını biliyor musun? | Open Subtitles | تعلم بأنها تحاول تفكيك إحدى مؤسسات هذه البلاد العظيمة للقانون والنظام؟ |
Vahşi bir kabile kocanızı parçalamaya çalışıyor hatta belki onu kesip yemeye. | Open Subtitles | قبيلةٌ من الهمج تحاول تقطيع أوصال زوجكِ وربما ذبحه وأكله |
'Çünkü içeri girmeye hazırlanıyorum, ve her şeyi parçalamaya geliyorum. | Open Subtitles | لأنني عندما اأتي عندكم سأبدا بتمزيق اشياء منكم |
Sizler güzel uçaklarımı parçalamaya başlayana kadar böyleydi. | Open Subtitles | كان ذلك قبل أن تقوموا أنتم بتمزيق طائراتي الجميلة. |
Gün batımında herkes birbirini parçalamaya başlayacak. | Open Subtitles | عند المغيب سيبدأ الجميع في هذه البلدة بتمزيق أنفسهم إرباً |
Gün batımında herkes birbirini parçalamaya başlayacak. | Open Subtitles | عند المغيب سيبدأ الجميع في هذه البلدة بتمزيق أنفسهم إرباً |
Boyd'u iki çocuğu parçalamaya çalışırken gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت "بويد" يحاول تمزيق أطفال |
Sizce Damon ve Enzo birbirini parçalamaya başladığında, sence Stefan kardeşinin öldürmesine izin verir mi? | Open Subtitles | عندما يبدأ (دايمُن) و(إينزو) تمزيق أحدهما الآخر أتحسبين حقًّا (ستيفان) سيدع (إينزو) يقتل أخاه؟ |
- Birisi... hayatımı parçalamaya çalışıyor | Open Subtitles | -شخص ... يحاول تمزيق حياتي |
Çok küçük bir yaşta, silahlara ilgi duymaya, kürekle eşyaları parçalamaya ve nesneleri kafasında dengede tutmaya başladı. | Open Subtitles | و في عمر مبكر, طور حباً للأسلحة و لتحطيم الأشياء و لوضع الأشياء على رأسه |
Bazı istikrarsız atomları ışık hızında parçalamaya hazır mıyız? | Open Subtitles | جاهزون لتحطيم بعض الذرّات ببعضها عند سرعة الضوء؟ |
Tüm gizli dokümanları ve şifreleri yakmak için hazırlayın ve hard disklerinizi parçalamaya hazır olun. | Open Subtitles | أعدوا كلّ الوثائق السرّية والمشفرة للحرق الفوري واستعدوا لتحطيم أقراصكم الصلبة |
Ve sen boyun eğene kadar hayatını parçalamaya devam edeceğim bütün yaptığın iyilikleri sileceğim sevdiğin herkesten seni ayıracağım. | Open Subtitles | و سأواصل تفكيك حياتك حتى تمتثل سأمحو كل عمل صالح فعلته في أي وقت مضى |
2 yıl önce gönüllü girdiği kuruluşu parçalamaya çalıştı. | Open Subtitles | حاول تفكيك المنظمة ذاتها الذي إنضم لها عن طيب خاطر قبل عامين |
Haklısın. Çeki parçalamaya götürsek iyi olur. | Open Subtitles | أنت محق ، يجدر بنا تقطيع الشيك |
Kim olduğunu anlamayalım diye onu parçalamaya yüzünü yok etmeye çalıştın ama sonunu getiremedin. | Open Subtitles | حاولتَ تقطيع جسدها، وتدمّر وجهها، حتى لا نعرف هويتها... -لكنّك لم تستطع إكمال ذلك . |