O halde size o kağıt parçasını alıp kırışmış götünüze yanlamasına sokmanızı öneririm. | Open Subtitles | إذن فإني أقترحُ عليكَ أن تأخذ تلك القطعة الورقيّة وتحشرها في مؤخرتكَ المتجعدة |
Asanın son parçasını almadan evvel onları durdurmak için yardımın lazım. | Open Subtitles | أحتاج لمساعدتك لإيقافهم قبل أن يحصلوا على القطعة الأخيرة من عصاك. |
Anahtar vücudun her parçasını birlikte çalıştırmaktır. | Open Subtitles | المفتاح هو أن تترك أجزاء الجسد تعمل معاً |
Ben ise hiçbir parçasını, seninde dediğin gibi, bu dünyaya ait olduğunu göremedim. | Open Subtitles | لم أرَ جزءاً من والدي ولم يكن محكوماً بهذا العالم على حد تعبيرك |
Bir borcam parçasını tutkallayacak ya da önüne ateşe dayanıklı cam kullanacaktık. | TED | قمنا بالصاق قطعه من البايريكس او الزجاج المقاوم للحرارة في الامام. |
Ve inanılmaz -- çok özenli ve güzel bir dans gibi ama size detaylandırarak sadece bir parçasını sunacağım. Bu bahsedeceğim, sığır ve yumurtlayan tavuklar arasındaki ilişki üzerine. | TED | ولا أستطيع ,,, إنها تكافلية ورقصة جميلة لكني سأعطيكم نظرة على جزء منها وذلك هو العلاقة بين ماشيته ودجاجه |
Gelecekte bilim adamları ışık frekansı ile beynin bir parçasını kontrol eden bir program yapmayı başardılar. | Open Subtitles | في المستقبل ، العلماء سينتجون برنامج ينتج نمط من ترددات الضوء الذي يتحكم بجزء من المخ |
...bazı kalıntıları boruya ittirdi ama her parçasını geri alacağım. | Open Subtitles | رميا بعض الأجزاء إلى خارج المجرى لكنني سأسترجع كل الأجزاء |
"Onu bütün halinde istiyorum... bütün halinde alıp götürdüler sadece bir parçasını istemiyorum. " dedim. | Open Subtitles | بأنني أريد جثمانه كله لقد أخذوه كاملاً و لا أريد بدوري أن أستعيد على جزء منه فقط |
Asanın son parçasını almadan evvel onları durdurmak için yardımın lazım. | Open Subtitles | أحتاج لمساعدتك لإيقافهم قبل أن يحصلوا على القطعة الأخيرة من عصاك. |
Sanat eserim bir gün kaybolacak, şu an İbrahim amcanın evinin önünde birisi, evine ikinci bir kat ekliyor. Yani projenin bir parçasını kapatıyor ve geri dönüp üzerini boyamam gerekecek. | TED | في نقطة ما، ستختفي تلك القطعة الفنية وستتلاشى، وفي الواقع هناك شخص يبني طابقًا ثانيًا قبالة منزل العم إبراهيم، وبهذا سيغطي جزءً من الرسم، لذا فربما علي أن أعود لأعيد رسمه. |
O pislik parçasını okur okumaz geldim. Bütün yolu koştum. | Open Subtitles | جئت بعد ما قرأت تلك القطعة من القذارة مسرعا طول الطّريق. |
Sana yardım edeyim şunu soy... bu büyük kanguru parçasını soyacaksın. | Open Subtitles | بعد أن تقطع هذه.. اسلخ هذه القطعة الكبيرة من الكنغر |
Onun bir parçasını sevgilinin öldürüldüğü lambada bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا أجزاء منه على ضوء الذي قتل حبيبك. |
Aslında sizin anılarınızın bir parçasını alıyorum ve onu öykünün çerçevesinin içine yerleştiriyorum. | TED | لقد كنت فعلاً أقتطع جزءاً من تاريخك وأضعه بداخل قصة. |
İçeri girmek için kestiği cam parçasını görebiliyorsunuz. | Open Subtitles | سترى لوح الزجاج الذى قطعه ليتمكن من الدخول |
Milletinin bağımsızlığını kutla, bir parçasını patlatarak. | Open Subtitles | احتفل في عيد استقلال دولتك بتفجير جزء منها |
Ailenden biri karaciğerinin bir parçasını bağışlayabilir. | Open Subtitles | شخص من عائلتك يستطيع ان يتبرع بجزء من كبده |
Vücudunun hangi parçasını keserdin ? | Open Subtitles | لو أن هناك مسدس مُصوب فى وجهك 000 فأى الأجزاء من جسدك ستقوم بتقطيعها أولا |
Kötü şeyler oldu ve biliyor musun, ...hepsini unutmayı çok isterdim, her parçasını ama unutmuyorum. Hiçbir zaman. | Open Subtitles | وأود أن أنسى كل جزء منه ولكن لا يمكنني أبداً |
Yani, eğer o odun parçasını bana sallamaya kalkarsan.... kolun kopacakmış gibi hissedersin. | Open Subtitles | لذا فإن حاولت أن تضربني بقطعة الخشب هذه ستشعر و أن ذراعك تقتلع من مكانها |
Ya hayatta yaptığı son şey karaciğerinin bir parçasını bağışlamak olursa? | Open Subtitles | ماذا لو كانت آخر أفعاله بالحياة هي التبرع بجزءٍ من كبده؟ |
Bu sefer arkada hiçbir parçasını bırakma. | Open Subtitles | لا تترك أي قطعة منها وراءك هذه المرة |
-Bulabildiğimiz her türlü saç, diş, kas ve kemik parçasını belgeliyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بتوثيق المواقع النهائية لكل شعرة و سن و عضلة و شظية عظمية أمكننا العثور عليها |
Pekâlâ, garajda bulduğum bu alçı parçasını tam oraya göre kestim. | Open Subtitles | حسناً، لقد وسعت الفتحه لتناسب هذه القطعه التي وجدتها في المرأب |
Kimliğinizin ayrı bir parçasını muhafaza ettiğinizde çocuğunuza, kişiliğini geliştirebilmesi için imkân vermiş oluyorsunuz. | TED | حين تحفظين جزءًا منفصلاً من هويتك، فأنتِ تفسحين مساحة لطفلك لينمّي شخصيته الخاصة. |
Kelimenin tam anlamıyla, üç yıl boyunca bu tiyatronun yaptığı her şeyi ben tasarladım. - her kâğıt parçasını ve internetteki her şeyi - | TED | على مدى ثلاث سنوات كل شيء كان من تصميمي كل قصاصة ورقية وكل شيء على الانترنت كل شيء فعله هذا المسرح |