Polis Paradise Park'ta yalak ile bir demet saman bulmuş. | Open Subtitles | وجدت الشرطة حوضا والقليل من القش في منطقة بارادايس بارك |
Paradise, Massachusetts, memleketimden çok uzak bir yer. | Open Subtitles | بارادايس في ماساتشوستس هي بعيدة جداً عن الوطن |
Doğu 62. Cadde'deki Paradise'in sahibi sıradan sabah yumurtasını yediğine şahitmiş. | Open Subtitles | مالك "بارادايس داينر" في غرب الشارع الـ 62 شهد أنّه كان |
Paradise'ın dışındaki o büyük evlerden biri. | Open Subtitles | والدته كانت ثرية للغاية تسكن فى واحدة من هذه المنازل الكبيرة عند نقطة بارادايس |
Ben geceyi Paradise Cezaevi'nde geçirmesinde ısrar ettim. | Open Subtitles | ارادت امها ان تأخذها الى المنزل لكننى اصريت على ان تقضى الليلة فى سجن بارادايس |
Sanırım Paradise girişine hız tuzağı koymamak daha uygun olacaktır. | Open Subtitles | الى دخول بارادايس بسرعة الرادار اتفهم ذلك ، سيدى |
Paradise Polis Şefi de aradı mı ? | Open Subtitles | هل تلقيت مكالمة ايضاً من مأمور شرطة بارادايس ؟ |
Yenilik isteyen kimse kalmayacak ve senin için, batıya göçmek isteyen Paradise gençlerine güzel bir mesaj olacaktı. | Open Subtitles | لن يكون هنالك طائفه جديده بعد ذلك و يالها من رساله تقوم بإرسالها للشباب في بارادايس |
"Lütfen bu parayı alın. Bu Paradise'ın halkına ait. | Open Subtitles | نرجوا ان تأخذو هذا المال" "انة ملك لأهالي "بارادايس |
3-David-34 Desert Springs'ın Paradise'a giden güney yolunda bir aracı takip ediyor. | Open Subtitles | الحدود الجنوبية لـ " بارادايس " تجاه " ديزرت سبرينغ " إنه قريب منا |
Merhaba, Paradise Emlak'ı aradınız. Lütfen mesaj bırakın. | Open Subtitles | مرحباً, لقد وصلت إلى "بارادايس" للعقارات رجاء أترك رسالة |
Biz Paradise'lılar sorunlarımızı kendimiz çözmeyi tercih ederiz. | Open Subtitles | إننا فقط نحب أن نتولى مشاكلنا بأنفسنا هنا في "بارادايس" |
Paradise Isle'da servis edilen bir içki mi? | Open Subtitles | هل هذا نوع من المشروبات يُقدّمونه في "بارادايس إيسل"؟ |
Şimdi de Paradise'daki işini kaybettin. | Open Subtitles | و الآن ، لقد فقدت وظيفتك فى بارادايس |
Kafanda Paradise Polis Karakolu şapkan yok. | Open Subtitles | انت لا ترتدى قبعة قسم شرطة بارادايس |
Paradise'da bazı insanlar vardır.. Güçlü insanlar.. | Open Subtitles | هناك اشخاص فى بارادايس اشخاص ذوى نفوذ |
Ben Jesse Stone, Paradise Polisi şefi. | Open Subtitles | أنا جيسي ستون، قائد شرطة بارادايس. |
(Alkışlar) Londra günlüğüme ve 16 yıl önceki Londra tatilimden kalma fotoğraf albümüme göz gezdirdiğimde Toni Morrison'un Paradise adlı romanından şu alıntıya denk geldim. | TED | (تصفيق) عندما كنت أقرأ يومياتي وقصاصاتي من لندن من فصلي هناك خارج البلاد قبل 16 سنة، صادفت هذا الاقتباس اللطيف من كتاب طوني مورسين "بارادايس"، |
Reilly Malacci'ye: Orası berbat bir yer. Paradise Diner nasıl sence? | Open Subtitles | رايلي) إلى (مالاتشي) "ذلك المطعم) قذر مارأيك في *بارادايس دينر*"؟ |
- Orası Paradise'a çok uzak. | Open Subtitles | -إنها بعيدة جداً عن "بارادايس " |