Gördüğünüz gibi onunla parası için evlenmişti. Oysa annem aşk için olduğunu sanmıştı. | Open Subtitles | لقد تزوجها من أجل المال, أترين وهي اعتقدت أنه فعل من أجل الحب |
Belki de kadının eğlencesiydi ve onu parası için öldürdü. | Open Subtitles | لعله كان مجرّد رجل متعة وقتلها لأجل المال |
Hepsini ver. Patronunun parası için canından mı olmak istiyorsun? | Open Subtitles | المزيد؛ أتريد الموت لأجل مال رئيسك؟ |
Sen onunla kesinlikle parası için evleniyorsun. | Open Subtitles | من الواضح انك تتزوجها لأجل مالها |
Birinin burun kıllarını parası için almazsın. | Open Subtitles | انك لا تستأصلي شعر انفك من اجل المال بل تستأصليه من اجل الحب |
Genç ve güzel bir kadın, bu herifle parası için evleniyor. | Open Subtitles | انـظر، زوجة شابـّة، جميلة، تتزوّج هذا الرّجل من أجل أمواله |
Bu ne demek bilmiyorum, ama hadi bir ergeni bira parası için hırpalamaya gidelim! | Open Subtitles | لا اعرف معني هذا, لكن لنذهب لضرب مراهق من اجل مال للبيرة! |
Bu köye sigorta parası için gelmedim. | Open Subtitles | لم أكن لآتي إلى قرية منجم الفحم لو كان ذلك من أجل مال التأمين |
Her ne kadar iyi bir senaryo olsa da... Açıksözlü olmak durumundayım, Bu işi sırf parası için yapıyorum! | Open Subtitles | لذلك ليس من المهم ما سيصبح عليه السيناريو أنا أفعل ذلك فقط من أجل المال |
Bu bir gerilla baskını. parası için yapmıyoruz. | Open Subtitles | هذه غارة حرب عصابات ونحن لا نشترك فيها من أجل المال |
Sen asla birini doğrayamazsın, ama parası için birini öldürmeyi orada bırakmayı yapabilecek kapasitedesin | Open Subtitles | لم يكن بإمكانك أن تقطع شخصا لاجزاء ولكنك قادر على قتل شخص من أجل المال وتركه هناك |
Ancak sadece parası için onunla olursanız bu yaptığınız o kişiye karşı saygısızlık olur ve dahası asıl ezik siz olmuş olursunuz. | Open Subtitles | و لكن إن قبلتِ به لأجل المال فحسب سيكون ذلك قلة احترام لذلك الشخص و لكنه سيجعلكِ أكثر فشلاً منه |
Biri, onu öğle yemeği parası için mi dövmüş? | Open Subtitles | -هل تعرّض للضرب لأجل مال غدائه؟ |
Bu şekilde, Karım senin Lisa ile parası için evlenmediğini anlayacaktır. - Theresa. | Open Subtitles | بهذه الطريقة، ستدرك زوجتي أنّك لن تتزوج (ليزا) فقط لأجل مالها |
Liana denen yaratık onunla parası için evlendi. | Open Subtitles | لا. هذة المخلوقة" ليانا" قد تزوجتة من اجل المال |
Yani şuna bir bak. Genç ve güzel bir kadın bu adamla parası için evleniyor. | Open Subtitles | انـظر، زوجة شابـّة، جميلة، تتزوّج هذا الرّجل من أجل أمواله |
Onu sigorta parası için yapmıştım. | Open Subtitles | لقد فعلتها من اجل مال التأمين |
Ailemin apartmanının sahibi olan mafya babası sigorta parası için Edge'i binayı patlatması için tuttu. | Open Subtitles | أستأجر إيدج لتفجيره من أجل مال التأمين |
Meteliksiz kaldım. Taksi parası için borç verir misin? | Open Subtitles | أنا مفلس تماماً أريد تكلفة الأجره |
"Bütün güzel şeyler sigorta parası için eninde sonunda yanmalıdır." | Open Subtitles | يجب ان تحرق يوماً ما من أجل أموال التأمين |
Maris'le parası için evlenmedim. | Open Subtitles | أنا لم أتزوج ماريس من أجل مالها |
Sonra da onu parası için öldürdüğümü. Ya Dickie için ne diyecekler? | Open Subtitles | ثم قتلته من اجل ماله, وماذا سيقولون عن ديكى ؟ |
Bates parası için en büyük rakibi kimdi? | Open Subtitles | من هو المنافس الرئيسي للحصول على أموال المنحة؟ |
Bak, başından beri bununla ilgili dürüst olduğu sürece onunla parası için ilgilenip ilgilenmediği umurumda değil. | Open Subtitles | أنظريّ, أن لا أكترث أن كانت تتطلع لأمواله طالما كانت تتطلع لذلك من البداية. |
Ailemizin parası için burada olmadığını nereden bileceğim? | Open Subtitles | كيف ليّ أن أعرف أنت هُنا من أجل نقود هذه العائلة؟ |