İstediği şey, binbir zorlukla kazandığı parasını biriktirmek için güvenilir bir yerdi. | TED | ما كانت تطلبه هو مكان آمن لتوفير المال الذي تكسبه بشق الأنفس. |
Her aç insanı doyurur her zengin insanın parasını alırdım | Open Subtitles | أنا أَغذّي كُلّ شخص جائع وآخذ مال كل شخصِ غنيِ |
Bütün parasını ve mal varlığını kaybetti ve kendini Noel baba sanmaya başladı. | Open Subtitles | لقد تخلى عن كل ماله ومركزه وأظن أن ذلك جعله يظن بأنه سانتا |
Yol parasını ödedikten sonra yirmi dokuz rupee ve altı anna kaldı. | Open Subtitles | لدي 29 ربية و6 قطع نقدية هذا ماتبقى بعدما دفعت ثمن التذكرة |
İmparatorluğun parasını taşıyan Kakori'den geçen Lucknow trenini soyacağız Kakori kebabı yerken. | Open Subtitles | الذى يحمل أموال الامبراطورية سوف نسرقه فى كاكورى بينما نأكل الكباب الكاكورى |
Bu terzi, onun parasını almadığı zaman çok mutsuz olur. | Open Subtitles | هذا الخياط سيكون حزينا جدا عندما لا يحصل على أمواله |
Ama parasını elinde tuttuğu sürece Norma'ya bir şey olmaz. | Open Subtitles | إلا أن نورما ستكون بخير طالما أن المال ليس بحوزتها |
Bunu geri verip parasını babamın cüzdanına geri koyamam mı? | Open Subtitles | حسناً, أليس بإمكاني إعادتها وأخذ المال الذي دفعه والدي فقط؟ |
O tembel serseme dünyanın tüm parasını harcasan işe yaramaz. | Open Subtitles | وكل مال الدنيا لن يغير شيئاً في هذا الفتى الكسول. |
Hayır, çünkü babamın bütün parasını almıştık ve sonunda geri dönmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لا، لأننا أخذنا مال أبّي وإنتقلنا إلى باريس وإستمتعنا إلى أن إضطررت للعودة |
D'Anconia kendi parasını kullanmış ve şimdi hepsini o madenlerde kaybetti. | Open Subtitles | دى انكونيا , يستخدم ماله والان قد خسره فى هذه المناجم |
parasını bana teslim eden insanların bildiğim şeylere erişimi vardı. | Open Subtitles | الذي يضع ماله في مصرفي يمتلك الوصول لمعرفة ما يريد |
Teslimatı yapana getirdiği etin parasını veriyordu... ama hükümetten fazla etin parasını alıyordu. | Open Subtitles | ثم يدفع للسائق ثمن ما يوصله و يطلب من الحكومة المزيد من اللحم |
Üzgünüm beyefendi ama on iki sandviçin de parasını vermelisiniz. | Open Subtitles | أنا متأسف يا سيدي لكن عليك دفع ثمن 12 قطعة |
Zar zor kazandığınız eroin parasını o pislik üzerinde harcamak istiyorsanız buyurun harcayın. | Open Subtitles | لو أرضت تضييع أموال الهيروين التي صنعت بعرقك على هذه الخردة خذ راحتك |
Bir yolunu bulup bu adamın parasını ödemeliyim, dünkü gibi. | Open Subtitles | علي أن أجد قريطة لكي أدفع أموال هذا الرجل بسرعة. |
Suratında sakal, ayağında sandalet, tüm parasını sokaktaki evsiz alkoliklere vermeye başladı. | Open Subtitles | إلتحى, ولبس نعلاً, شرع في وهب أمواله للمُشرّدين مُدمني الخمور في الشارع. |
Eski eşinin, onun tüm parasını almak istediğini söyledi ve onu öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | و أن زوجته السابقةكانت تحاول الحصول على كل نقوده و أنه كان سيقتلها |
Sigorta parasını bir keşfederse ondan pay almak isteyeceğinden korktum. Bana problem olacaktı. | Open Subtitles | إذا دريت عن نقود التأمين ستحاول الحصول على بعض منه وتعمل مشاكل لي |
Bütün parasını bu kek hamuru kutularına sakladığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنها خزنت كل مالها في علب الكيك تلك؟ |
parasını ödediğim kahveyi almak için uzanmak, inanılmaz tehlikeli bi şey haline geliyor. | TED | الوصول للأعلى لجلب قهوتي التي دفعت ثمنها هو تجربة خطرة بشكل لا يصدق. |
Öylece bekleyecekler mi sanıyorsun? Kubbedeki işcilerin parasını yazı tura atar gibi veriyorsun. | Open Subtitles | هل تتوقع منهم أن ينتظرون بينما تطرح المزيد من النقود في صورة قروض |
Bak dostum, huzursuzluk çıkarmak istemiyorum. parasını öde ya da yerine koy. | Open Subtitles | انظر يا رجل ، لا أريد مشاحنات ادفع ثمنه أو أعده لمكانه |
Neden ödül parasını alıp kendine yeni kıyafetler almıyorsun ? | Open Subtitles | لماذا لا تأخذ اموال الجائزة وتشتري لك ملابس جديدة ؟ |
Bana bakması için kız kardeşimi zorlayamam çünkü parasını geri aldı | Open Subtitles | لا يمكنني حتى أن أجبر أختي لتعتني بي لأنها استعادت أموالها |
Hayır, devletin parasını çalmadım. Ben sadece paramı tam olarak ödemedim. | Open Subtitles | لا، لم أسرق من الحكومة لم أدفع فقط ما عليَّ كاملاً |