| 19 yaşındaki güzel Fransız, şimdi 29 yaşında ve Paris'te yaşıyor. | Open Subtitles | تلك جميلة ذات ال19 أصبحت في ال29 وهي تعيش في باريس |
| Bu durum taşra için bir sorun değil, ama Paris'te yaşıyor olsaydın... | Open Subtitles | هذا مناسب جدا بالنسبة للحياة في الأرياف و لكن لو أنك كنت تعيش في باريس! |
| Paris'te yaşıyor. Bizim büyük göçmenimiz. | Open Subtitles | إنها تعيش في باريس, مغتربتنا العظيمة |
| Kendisi italyandır,fakat Paris'te yaşıyor. Çok ünlü bir aileden, 700yıl öncesine dayanıyor. | Open Subtitles | انه ايطالي لكنه يعيش في باريس من عائلة مشهورة عمرها سبعمائة عام |
| Evet, ama işi bana vermezler aslında elbette güzel olur çünkü sevgililerimden biri Paris'te yaşıyor. | Open Subtitles | نعم ، لا ، اقصد أني لم احصل عليها لكنه سيكون رائعاً ، لإن حسناً ، لأن واحداً من احبائي يعيش في باريس |
| Kuzenin Jared Paris'te yaşıyor ve adam bir Jakobit. | Open Subtitles | إبن عمك " جاريد " يعيش في باريس إنه يعقوبي |
| Annesi Paris'te yaşıyor. | Open Subtitles | الام تعيش في باريس |
| ...Paris'te yaşıyor. | Open Subtitles | (تعيش في (باريس |
| Paris'te yaşıyor. | Open Subtitles | إنه يعيش في باريس. |
| Kuzenin Jared Paris'te yaşıyor ve bizim için kefil olabilir. | Open Subtitles | قريبك (جاريد) يعيش في باريس يستطيع أن يكفلنا |