Ne olduğunu anlamadan, dünyanın ilk su altı heykel parkına sahiptik. | TED | وقبل أن أعي الأمر، كان لدينا أول حديقة منحوتات تحت الماء. |
Rastgele basketbol maçları yapıyorlarmış. Benim favorim ise köpek parkına gitmeleriydi. | TED | أخبروني عندما كانوا يعلبون مباراة كرة السلة الودية واحد من أفضل الامثلة هو عندما ذهبوا إلى حديقة الكلاب |
Beni izle. Karavan parkına girip çıkma konusunda uzman sayılırım. | Open Subtitles | اتبعني، تدربتُ كثيراً على التسلل داخل منتزه المقطورات والخروج منه |
Size köpek parkına gitmek için temiz olmanız gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتكم انني اريدكم نظيفين من اجل متنزه الكلاب. |
Yangın karavan parkına doğru inmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | تبدو مثل ان النار انتشرت خارج المنتزه هناك الكثير من الدخان |
Bizimle vahşi hayvan parkına gelsene. | Open Subtitles | لمَّ لا تأتين معنا إلى حديقة الحيوانات البرية |
En iyi oyuncaklar kendisinde olsun diye. Bu uyduyu eğlence parkına çevirdi. | Open Subtitles | يكون الشخص الافضل الذى يلعب ويحول القمر إلى حديقة ألعاب |
Zack, git seni Greenbelt parkına götürcek bir soför bul. | Open Subtitles | احصل على سائق لكي يقلك إلى حديقة الحزام الاخضر |
Birkaç arkadaşın uğradı. Seni kaykay parkına çağırdılar. | Open Subtitles | بعض اصدقائك اتوا, سيقابلونك عند حديقة التزحلق |
Eğer önemli bir yaramız yoksa da, waterslide parkına gideriz. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك , بافتراض عدم وجود حروق خطره نذهب إلي حديقة التزلج على الماء |
Bütün dünyayı büyük bir eğlence parkına dönüştürebiliriz. | Open Subtitles | علينا تحويل العالم بأكمله إلى حديقة ملاهي ضخمه |
Hayır, yapacağım şeyler var, önemli şeyler... Köpek parkına falan gitmiyorum. | Open Subtitles | لا,لدي اشياء مهمة لأفعلها لن أذهب إلى منتزه الكلاب |
Yani tekrar araba parkına girip o arabaların depolarını doldurup, listemden çıkarmam gerekiyordu. | Open Subtitles | وهكذا، ملأناها وتوجهنا الى منتزه المقطورات |
Bir sürü aile babası, akşam mutlu yuvalarına dönmeden önce eşcinseller parkına bir uğruyor. | Open Subtitles | كثير من الرجال المتزوجين يتوقفون عند متنزه المثليين في طريقهم للبيت |
Cesetler Riverbank parkına götüren seri katili hatırlıyormusun? | Open Subtitles | اتتذكرين سلسلة جرائم القتل التي حصلت في المنتزه الذي على ضفة النهر ؟ |
- Köpek parkına gidecek vaktimiz yok. | Open Subtitles | نحن ما عِنْدَنا وقتُ للذِهاب إلى متنزهِ الكلبَ. |
Bir limuzini treyler parkına ancak Mason Treadwell sokabilir. | Open Subtitles | دعه لميسن تريدويل ليأخذ الليموزين إلى باحة المقطورات |
Denham'da bir araba parkına gideceğim. Bir araba bekliyor olacak. | Open Subtitles | سأذهب إلى جراج سيارات في (دينم) سيكون هناك سيارة تنتظرني |
Bu odunun senin arkadaşın olduğunu tahmin etmeliydim. Neden onu karavan parkına geri götürmüyorsun? | Open Subtitles | . كان يجب ان اعرف بانه صديقك . خذة الى منتزة المقطورة |
Dördüncü katın parkına gel. Ve o telefonu çöpe attığından emin olmam gerekiyor. | Open Subtitles | اصعد إلى الدور الرابع لموقف السيارات و احرص على رمي ذلك الهاتف في سلة المهملات |
Cam öğle arasında işten gelip köpek parkına götürüyor onu. | Open Subtitles | يرجع كيم للمنزل للغداء بعد العمل ويأخذها فوراً لمتنزه الكلاب |
Ona su parkına gidemeyeceğini nasıl söyleyeceksin? . | Open Subtitles | كيف تعتزم إخبارها أنه لا يمكنها الذهاب لمدينة الملاهي المائية؟ |
Babanın Buckets'ı köpek parkına götürdüğünü bilmelisin diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت بأنك يجب أن تعلم بأن والدك أخذ بوكتس لحديقة الكلاب |
Kaykay parkına, Eddie'yi aramaya gitmişti. | Open Subtitles | "كان متجه لساحة التزلج للبحث عن "ايدي |
Elindekileri Elysian parkına getir. | Open Subtitles | تهاتماعِنْدَكَ إلى المتنزهِ السماويِّ. |
580. caddede bir araba yanmış Bay Bridge parkına çekilmiş. | Open Subtitles | ثمّة سيّارة قُيّد ضدها مخالفة رقم 580، وجسرُ الخليج هو موقفٌ للسيّارات. |