Zamanın başbakanı Parlamentoya, bütçe konuşması yapmak için gitti ve asla unutmayacağım bazı şeyler söyledi. | TED | وذهب رئيس الوزراء في ذلك الوقت إلى البرلمان ليلقي خطاباً عن الميزانية، وقال بعض الأشياء التي سوف لن أنساها ابدأ. |
Biz, Parlamentoya doğru yürüyen Zimbabveli kadınları destekliyoruz. | TED | و نساند النساء من زمبابوي في مسيرتهن نحو البرلمان. |
Biz de Parlamentoya bir soru sorduk. Fakirlerin kafası var mı? | TED | ولهذا سألنا البرلمان سؤالًا هل يمتلك الفقراء رؤوسًا؟ |
Dinle... Parlamentoya gidiş. Parlamentoya gidipte ne yapacağım? | Open Subtitles | الحضور ألى البرلمان ماذا سأفعل بالحضور للبرلمان |
Ama onların gözünde küçük çapta da olsa başarılı bir işadamının eşi olursan Parlamentoya seçilirsin. | Open Subtitles | و لكن إذا أصبحت زوجة رجل أعمال ناجح.. سوف تصلين للبرلمان. |
Parayı ancak Parlamentoya dalkavukluk ederek ya da onlara karşı entrikalar yaparak bulabilirim. | Open Subtitles | -يمكنني أن أحضر مساعدات مالية عن طريق الزحف إلي البرلمان أو التأمر ضده |
Çünkü Parlamentoya yaklaşmak için güvenebileceğimiz bazı arkadaşlara ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | لأن إذا ذهبنا إلى البرلمان ، فقد نحتاج إلى بعض الأخوة الذين نثق فيهم |
Bakan Deck ert Parlamentoya yapılan saldırıda başkanı k orumaya çalışırk en hayatını kaybetti. | Open Subtitles | فقد السكرتير ديكيرت حياته بينما كان يحاول إنقاذ الرئيس أثناء الهجوم على البرلمان |
Eylemciler Parlamentoya girdiler. Riski oradan kaldırmalıyız. | Open Subtitles | المتظاهرين دخلوا البرلمان يجب أن نتأكد من زوال الخطر |
Ama onunla bir yakınlık kurmuş olan üç bağımsız bugün öğlen Parlamentoya gelip görüşlerini ifade etmekte... özgürler tabii. | Open Subtitles | ولكن الثلاثة المستقلين بامكانهم التعبير عن رأيهم في البرلمان |
Başkan Heller ilk kez Parlamentoya hitap edecek ve ilk kez bir yabancı devlet başkanı... | Open Subtitles | هذا سيكون اول خطاب للرئيس هيلر امام البرلمان انهم يريدون الدم |
Parlamentoya hesap verecek bir Kral isteyenler ve Kral'ın sadece Tanrı'ya hesap vereceğine inananlar arasında. | Open Subtitles | مسؤول أمام البرلمان وأولئك الذين يعتقدون أن الملك ليس مسؤولا إلا أمام الله |
Buradan çıkınca Parlamentoya gidip başbakanı bulurum belki. | Open Subtitles | لكن أتعلمين أمراً، أفكر حينما سأخرج قد أذهب لمجلس البرلمان وأتحدث مع رئيس الوزراء |
Parlamentoya monarşiyi kaldırması için referandum yapmasını önereceğim. | Open Subtitles | أنا أفكر يطالب البرلمان استفتاء لإلغاء النظام الملكي. |
2015'te Parlamentoya seçilen erkek sayısı, o zamana kadar Parlamentoya üye olmuş toplam kadın sayısından fazlaydı. | TED | في عام 2015، عدد الرجال الذين تم انتخابهم للبرلمان في ذلك العام كان أكبر بكثير من مجموع عدد النساء اللواتي كنّ في البرلمان من أي وقتٍ مضى. |
Parlamentoya gireceğim, Hoş bir yalı ve.. | Open Subtitles | انا سادخل البرلمان , و سنمتلك بيت جميل ... |
Kaynak atama hakkını Parlamentoya vererek, istikrar sağladık. | Open Subtitles | نعيد الإستقرار عن طريق إعطاء حق الإنفاق للبرلمان |
Diyorlar ki, Botha Afrikalı ve Hintli delegeler gibi siyahların da Parlamentoya katılıp güçlerini birleştirebileceği bir kabine düşünüyormuş. | Open Subtitles | يعتقده وضع شخصٌ جديد .... منتسب للبرلمان |