Pencereme parmaklık mı taktıracaksın ya da beni mutfağa zincirleyecek misin? | Open Subtitles | هل ستضع قضبان على بابي او تربطني بسلسلة في زاوية المطبخ |
- Pencerelerde parmaklık falan görmedim. | Open Subtitles | لا أرى أية قضبان على تلك النوافذ لا حاجة لهم |
Bu pencerelerde parmaklık yoktu diye hatırlıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر أنه كان هناك قضبان. على هذه النافذة |
Daha fazla duvar, daha fazla parmaklık, daha fazla gardiyan. | Open Subtitles | المزيد من الجدران المزيد من القضبان المزيد من الحراس |
Daha fazla duvar, daha fazla parmaklık, daha fazla gardiyan. | Open Subtitles | المزيد من الجدران والمزيد من القضبان والمزيد من الحراس |
- Hadi canım. - Dışında parmaklık ya da ona benzer bir şey, korumalar... | Open Subtitles | ويحتوي على سياج أو نوع ما من الوقاية، |
Ve burada ne kapı ne de parmaklık var? | Open Subtitles | وليس هنالك بوابة أو سور أو ما شابه؟ |
İçinde bir kaç parmaklık su vardı. | Open Subtitles | وبها بعض الماء النقيّ بداخلها. |
Her bir demir parmaklıkta, içine çelik dökülmüş, ekstra altı taş gibi parmaklık var. | Open Subtitles | كُل حاجز لديه ستة عوارض أصغر وأقصي موضوعه في أنبوب حديدي مدعم بالفولاذ. |
Kalacağınız yer leydim. Kapı, parmaklık, kilit yok. | Open Subtitles | مقرك ، سيدتى لا بوابات و لا قضبان و لا أقفال |
54 yaşındayım. Penceresinde parmaklık olan bir tuvaleti paspaslıyorum. | Open Subtitles | عمرى 54 عاماً , أمسح الأرضية لغرفة مقرفة على نافذتها قضبان |
Zemin kattaki pencereleri korumak ve vandalizme engel olmak için artık demir parmaklık kullanıyorlar. | Open Subtitles | الآن هم يضعون قضبان على نوافذ الطابق الارضي لحمايتهم ولمنع التخريب |
İşin ilginç kısmı da kafesteki her parmaklık kim olduğumu ve ne yaptığımı gösteriyor. | Open Subtitles | الجزئية المجنونة هنا أني من وضع بيده كل قضبان القفص تعلمين , من أكون , ماذا أفعل |
Tüm pencerelerde parmaklık var ve ön ve arka kapıya dışarıdan tahta kalas çakılmış. | Open Subtitles | تواجد على جميع النوافذ قضبان حماية ضد السرقة، لكن الأبواب الأمامية والخلفية كانا مثبتين من الخارج |
Sınır olduğuna dair bir dikenli tel, parmaklık ya da işaret yoktu. Ancak, birçok Kuzey Koreli burayı kaçış rotası olarak kullanırdı. | TED | لم يكن هناك أسلاك شائكة أو قضبان أو أي علامة تدل على أن هذه هي الحدود، لكنه مكان يستخدمه الكثير من الفارين من كوريا الشمالية كطريق للهروب. |
çaldığın her cüzdan başka birinin camına bir parmaklık ekliyor. | Open Subtitles | لأنه مع كل محفظة تسرقها أنت تضع القضبان على نافذة شخص آخر |
Onu aç bırakıyorlarmış anne. Penceresinde parmaklık vardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يجوعونه يا أمي وضعوا القضبان على نافذته |
Bütün pencerelere neden parmaklık koydunuz, neden bu boktan yerin kapısında son teknoloji bir kilit var? | Open Subtitles | لما تضع القضبان على هذه الشبابيك وباب له قفل متطور في مكان قذر كهذا ؟ |
Burada, Kamp 8'de parmaklık yoktur. | Open Subtitles | ليس لدينا سياج هنا في معسكر 8 |
Acaba neden parmaklık ve nizamiye kapısı falan yok? | Open Subtitles | لمَ ليس هناك سياج أو بوابات؟ |
Ve burada ne kapı ne de parmaklık var? | Open Subtitles | وليس هنالك بوابة أو سور أو ما شابه؟ |
İçinde bir kaç parmaklık su vardı. | Open Subtitles | وبها بعض الماء النقيّ بداخلها. |
Her bir demir parmaklıkta, içine çelik dökülmüş ekstra altı taş gibi parmaklık var. | Open Subtitles | كُل حاجز لديه ستة عوارض أصغر وأقصي موضوعه في أنبوب حديدي مدعم بالفولاذ. |