ويكيبيديا

    "paslı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صدئة
        
    • الصدئة
        
    • صدئ
        
    • الصدئ
        
    • الصدأ
        
    • صدأ
        
    • صدئاً
        
    • المعطّل
        
    • صدأة
        
    • الصدأة
        
    • صدئه
        
    • صدء
        
    • صديء
        
    • راستى
        
    • راستي
        
    Biraz paslı olabilir, ama sizi temin ederim ateşten korur. Open Subtitles قد تكون صدئة قليلاً, لكنني أؤكد لكم أنها ضد النار
    paslı bir demiryolu bağlantısını kayalıklardaki bir mezarlığa sürüklemeyi yeğlerim. Open Subtitles على جر سكة حديدٍ صدئة مقيدة بمجلجلةٍ في جبال الروكي
    O paslı arabayı ve çürüyen kanepeyi bahçenden çıkar dedik. Open Subtitles أن يزيل تلك السيّارة الصدئة وتلك الأريكة المُتعفّنة من فنائه
    Sanırım saçma parçası, paslı bir pompalı tüfek namlusundan gelmiştir. Open Subtitles أعتقد أن الرصاصات قد التقطت ذرات من فوهة بندقية صدئ
    Bir şekilde eski, paslı ve bozuk traktör canlanıp dün gece onu ezdi. Open Subtitles بطريقةٍ ما، يبدو أن جرّاره العتيق التالف الصدئ عاد للحياة ودهسه ليلة أمس
    Bu egzoz borusu o kadar paslı ki, ben... Bir görebilsem. Open Subtitles إن ماسورة العادم يعلوها الصدأ إذا تمكنت فقط من الرؤية
    Bir keresinde bir çocuğun kolunu dikmiştim. Bir arabanın paslı kaportasında. Open Subtitles لقد أعدت وصل ذراع طفل داخل هيكل سيارة كله صدأ
    Aradığımız oldukça eski bir anahtar. paslı olabilir. Open Subtitles نحن نبحث عن مفتاح كبير قديم وقد يكون مقبضه صدئاً
    En kötü ihtimal İsviçre peyniri bekliyordum ama paslı kevgir gibi sızdırıyorsun. Open Subtitles على الأسوأ ، لقد توقعت جبنة سويسرية لكنك تُسرب وكأنك مصفاة صدئة
    Oldukça paslı antenleri... 30 yıldır bu işi yapıyorum, neye benzediğini biliyorum. Open Subtitles بهوائيات صدئة قديمة.. أنا هنا لمدة 30 عاما، وسأعرفه إذا كان موجودا
    Gördüğünüz gibi paslı civatalar, lastik, tahta ve neon pembesi izolebant. TED وكما ترون براغٍ صدئة ومطاط وأخشاب وشريطٌ لاصقٌ زهري.
    Buraya çektiğimizde, yerlilerin birkaç eski yaka düğmesi ve paslı saç tokalarından başka bir şeyleri kalmayacak. Open Subtitles عندما نخرج من هنا، المواطنين لن يبقي لديهم شيئ سوى بعض أزرار الياقات ومشابك شعر صدئة
    Olamaz! Bırak da bu paslı teneke kutuda biraz daha kalayım. Open Subtitles لا ، اسمحي لي بالبقاء في تلك الصفيحة الصدئة لفترة أطول
    Kırık şişeden tut paslı çiviye kadar ne bulursa yiyebilir. Open Subtitles يمكنه أكل الزجاج المكسور والمسامير الصدئة
    Belki biraz abartıyorum ama yalınayak dolaşma mevsimi geldi... ve dışarıda paslı bir dünya var. Open Subtitles لعلني أحتاط أكثر من اللازم ولكن موسم السير حافية على الأعتاب، والعالم مليء بالمسامير الصدئة.
    Akıl hastanesinden yeni çıkmış bir adam aşırı dozda ilaç vermeye sonra da kafana metal parçası takıp seni çıplak şekilde paslı bir su tankına yatırmak istiyor. Open Subtitles الرجل الذي خرج لتوه من المصح يريد أن يصنع حفرة في رقبتك ويضع فيها بعض المعادن ويريد وضعك عارية في حوض ماء صدئ
    Şu paslı bıçak için yarışmadan vazgeçtiğine inanamıyorum. Open Subtitles انا لا اتخيلك انك تتخلى عن المسابقة من أجل نصل صدئ هل تحب هذة السكين
    Bir başka deyişle yerde paslı tuğlaları damıtmak gibi Open Subtitles إنها تبدو و كأن أحداً قد أسقط حِملاً من الطوب الصدئ على الأرض.
    Artık daha fazla tıbbi ilaç merhemi ve paslı eski arabalar olmayacak. Open Subtitles لا مزيد من معالجات الصدأ ولا مزيد من السيارات القديمة الصدأة
    Siyah plastik ve paslı demirler, belli bir uzaklıktan seçilmesi imkânsız. Open Subtitles من على مسافة البلاستيك الأسود و صدأ الحديد مستحيل عمليًا أن تلاحظ شئ
    Oh, eğer bıçak paslı olsaydı... ama bıçak temizdi, değil mi? Open Subtitles ؟ هذا لو كان السكين صدئاً لكن السكين كان نظيفاً
    - paslı'nın sorunu ne biliyorum. - Pekala, güzel. Open Subtitles -أعلم ما خطب الـ "داليك" المعطّل حسنٌ، جيّد
    Çünkü beni en ufak bir şekilde tehdit ettiğini düşünürsem, polis olayım olmayayım, paslı ve kör bir bıçakla kalbini yerinden sökerim ve hala atıyorken çiğ çiğ yerim. Open Subtitles لأنه لو كان هنالك تلميح لذلك ، بإشارة أو بدون إشارة سوف أقطع قلبك بسكينة زبدة صدأة وسآكلهُ وهو لا يزال ينبض
    Yakında polisleriyle ve paslı silahlarıyla buraya gelecek. Open Subtitles سيكون هنا قريباً مع شرطته ومسدساتهم الصدأة
    Yeşil bir çubuk, ıslak bir saha paslı çelik ve buzlu bir çivi gibisiniz. Open Subtitles انتم مثل غضن أخضر ومباراة مطرقة صدئه ومسمار مجمد
    Ayrıca, oksidasyon kalıntılarına göre silah halk diliyle, paslı boru imiş. Open Subtitles هذا بلأضافة لرواسب التأكسد أقترح بالغة العامية يدعى أنبوب صدء حسناً , أذا تقول لي هذا فقد فهمت
    Son getirdikleri iki uzun saçlıyı paslı jiletle traş ettiler. Open Subtitles استخدموا موس صديء على اخر اثنين طويلي الشعر
    Bütün gece paslı Çivi'de demlendikten sonra taze suç mahallinde boy mu gösterdin? Open Subtitles انت تظهر في مسرح الجريمة جديد بعد ثمالة طوال الليل في راستى نايل؟
    Genelde At Nalı Çiftliği veya paslı Tırnak Çiftliği adlarını koyarlar, ama Daisy Çiftliği? Open Subtitles عادةً ما يسمونها مزرعة حذوة الحصان... ... أو مزرعة أضافر راستي ، ولكن مزرعة ديزي؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد