Sanırım durduk yere patlayan bir monitörden sonra herkes korkar. | Open Subtitles | ولكنها انفجرت فجأة أي شخص قد تحصل معه حالة ذعر |
Işıkların zaman içinde nasıl değiştiğini ve astronomik ışıkların rengini inceleyerek patlayan yıldızların doğası hakkında fikir sahibi oluyorum. | TED | من خلال دراسة كيف يتغير الضوء مع الوقت ولون الأضواء الفلكية، قد تكونت لدي فكرة حول طبيعة النجوم المتفجرة. |
Yıldızlar her zaman patlıyor, 1987'de kozmik arka bahçemizde patlayan gibi. | TED | النجوم تنفجر طوال الوقت، مثلما انفجر هذا النجم عام 1987 في الفناء الخلفي الكوني لمجرتنا. |
Eğer durum buysa, patlayan yıldızdan çıkan sızıntılar, bu gama-ışını patlaması ile ilişkilendirilebilir. | TED | إذا كان الأمر كذلك، فإن التدفقات الخارجة من النجم المتفجر قد تكون مرتبطة بانفجار أشعة غاما هذا. |
Dünyaya bakış açım buydu. patlayan nüfus, küçük gezegen, çirkin şeylere sebep olacaktı. | TED | كان هذا نموذجي الذهني للعالم إنفجار سكاني، وكوكب صغير سيقود الى أشياء قبيحة |
Bu videoya ve deneye Supernova dedik, çünkü patlayan bir yıldıza benziyor. | TED | هذه التجربة وهذا الفيلم بالتحديد ندعوه المستعر الأعظم، لأنها تبدو كنجم متفجر. |
Eminim ama suratında patlayan nükleer savaş başlığından sağ kurtulmuşsa değişir tabi. | Open Subtitles | الا اذا كان نجى من انفجار نووى ,انفجر في وجهه |
Cidden bu planda hala patlayan araçlara yer var mı? | Open Subtitles | حقا ، هل هذه الخطة تتضمن أي تفجير سيارات اكثر؟ |
- Daha önce patlayan bir it gördün mü? | Open Subtitles | فجرته في جميع أنجاء الشقة ـ هل رأيت كلبا ينفجر من قبل؟ |
Herkes yanlışlıkla patlayan bir Amerikan bombası sanacak. | Open Subtitles | الكل سيعتقد أنها قنبله أمريكيه انفجرت لا إرادياً |
Kartını, patlayan arabayı kiralamak için kullanmış. | Open Subtitles | . وبعدها عندما استعملت البطاقة انفجرت الناقلة |
Dört kişilik bir aile minibüsleri ile yoldan çıkınca uçurumdan yuvarlanıp, patlayan araçta hayatlarını kaybettiler. | Open Subtitles | فَقدتْ عائلة حياتَها عندما إنقلبت السيارة خارج الطريق و سقطت في الوادي و انفجرت السيارة عند الصدّمة |
Buhar bulutlarından, kaynayan denizlerden ve patlayan volkanlardan başka bir şeyin olmadığı. | Open Subtitles | لا شئ بخلاف السحاب و البخار البحار التي تغلي و البراكين المتفجرة |
Astrofizikçiler için ne kadar üzücü olsa da patlayan yıldızların merkezinde gözlenen bu durum laboratuvar ortamında canlandırılamaz. | TED | لذلك، وللأسف، من وجهة نظر عالم فيزياء فلكية، الظروف في مراكز النجوم المتفجرة هذه لا يمكن إعادة تركيبها في مختبر ما. |
Onlar kuş, mideleri patlar. - Birazcık patlayan şeker de mi olmaz? | Open Subtitles | لا يمكنك ان تطعم الطيور حلوى معدتها سوف تنفجر |
Ve böylece Pai Mei'nin 'beş noktalı el- patlayan kalp' tekniğinin efsanesi başladı. | Open Subtitles | وهنا بدأت أسطورة باي ماي وتكنيك نقاط الكف الخمسة للقلب المتفجر |
Çağımız astronomları, bizim galaksimizde patlayan bir yıldıza hiç tanık olmadılar. | Open Subtitles | لم يسبق لعلماء الفلك المعاصرين أن شهدوا إنفجار نجم في مجرّتنا |
Evet, bir de artı olarak patlayan bir öksürüğü olduğunu da söyleyebilirim. | Open Subtitles | أجل, إضافة إلى أنه حصل على ما يمكن أن تسميه سعال متفجر |
patlayan kafa sendromu fazlasıyla gerçek ve fazlasıyla yaygındır ama gerçekten kafa patlamasıyla ilgili değildir. | Open Subtitles | ظاهرة انفجار الرأس حقيقيّة جداً وشائعة لكنّها ليست عن انفجار واقعي للرأس |
patlayan denizaltılar... ..ilgiyi üzerimize çeker. | Open Subtitles | تفجير الغواصات تميل إلى جذب النوع الخاطئ من الإنتباه |
Eve donerken, otoyolda lastigi patlayan bir kamyonet bize kafadan carpti. | Open Subtitles | ينفجر إطار شاحنة معها حمولة على الطريق السريع، تصطدم بنا. |
Bu da, 27 metre genişliğinde bir kaya; yani Tunguska üzerinde patlayan ve 50 bin yıl önce Arizona'yı vuranla aynı boyutta. | TED | هذه صخرة كانت بعرض ٣٠ ياردة، تقريباً بحجم الأجرام التي إنفجرت فوق تنغسكا وضربت أريزونا قبل ٥٠ ألف عام. |
Zıpkınla balinanın içinde patlayan patlayıcıyı bir araya getirir bu. | Open Subtitles | تجمع بين طعن الحربة ومتفجرة تتفجر عندما تغدو داخل الحوت. |
- banka soygunu, mücevher hırsızlığı... - patlayan yarabandı. | Open Subtitles | سرقة البنك , سرقة المجوهرات الوبر المنفجر |
Ve kazaya... patlayan bir puro kutusunun sebep olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ولديه انطباع أن الحادثة تسببت من سجائر متفجرة ماذا ؟ |
Çünkü bir kutunun içinde bulduğumuz 800 yaşındaki bir kafanın çığlık attığını görmeden önce burada patlayan bir met amfetamin laboratuarı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لأنّي سأصدّق ان هذا المعمل إنفجر قبل أن أصدّق قصة عمرها 800 عام لرأسٍ تصرخ التى وجدناها فى صندوق. |