| Patterson, bu polis, onu yakalmak için bir sebep arıyor. | Open Subtitles | ذلك الشرطي باترسون يتصيد له الأخطاء لينال منه |
| Ingemar Johansson Floyd Patterson'a karşı. | Open Subtitles | الجولة الأولى: إينجمار جوهانسون ضد فلويد باترسون |
| Başladığında Albay John Patterson oradaydı... bir İrlanda beyefendisi, parlak bir mühendis. | Open Subtitles | كان العقيد جون باترسون شاهدا على الاحداث منذ البدء رجل ايرلندى نبيل ومهندس لامع |
| Aramızda kalsın, sanırım Patterson, Skinner'a gitti ve bu vakaya Mulder'ın görevlendirilmesini istedi. | Open Subtitles | بينك وبيني، أعتقد ذهب باتيرسون إلى سكيننير و مولدر المطلوب على هذه الحالة. |
| - Para trenindeki kişi yada kişiler ben Donald Patterson. Treni durdurun ve teslim olun. | Open Subtitles | هنا دونالد باتيرسون أوقف القطار حالا وسلم نفسك |
| Bölgemin çok dışında, daha önce hiç tanışmadığım bir kadının durup dururken tutuklanması için benimle temasa geçtiğini mi söyleyeceğim Patterson'a? | Open Subtitles | إذن، يفترض عليّ أن أخبر (باترسن) بأنّ امرأة لم أُقابلها قط صادف أن تتصلي بي .. حتى أقوم بإلقاء القبض عليه |
| Ve çok az Fransızca. Samuel, Albay John Patterson. | Open Subtitles | وبعض الفرنسية صامويل هذا عقيد جون باترسون |
| Bir atış! Patterson yine geceleri güvenli yaptı. | Open Subtitles | طلقة واحدة يا باترسون اعادت الامان الى الليل |
| Artık insanlar görüyordu ki Patterson onlar için riske girerdi. | Open Subtitles | بدا واضحا للرجال ان باترسون مستعد للمجازفة من اجلهم |
| Aslan öldüren Patterson. Av sırasında burada olmayı isterdim. | Open Subtitles | باترسون قاتل الاسود ليتنى كنت حاضرا عندئذ |
| ..ya da "Kusura bakmayın, Dr. Patterson, ama osuruğunuz kokmuyor" şeklinde muamele görmeye başladı. | Open Subtitles | إعذرني دكتور باترسون لكن إنتفاخ بطنك ليس له رائحة ؟ |
| Ona öyle diyoruz çünkü başka bir Patterson sülalesinden geliyor. | Open Subtitles | نحن نناديها هكذا لانها من مجموعة باترسون مختلفة كليا |
| Floyd Patterson ile final maçına çıktım. Marciaon'unu burnunu kırdım. | Open Subtitles | و صمدت طويلاً أما فلويد باترسون و حطمت أنف مارسيانو! |
| Sizinle konuşmayı gerçekten çok istiyorum, Bayan Patterson beraber bir çıkar yolu bulup bulamayacağımıza bakarız. | Open Subtitles | إذاً ، يجب على التحدث مع السيد باترسون و نرى اذا كنا نستطيع اصلاح الامر |
| Şimdi polis, cesedin Stan Patterson'a ait olduğunu teşhis etti. | Open Subtitles | الان لقد حددت الشرطة هوية الجثة انها تعود ل ستان باترسون |
| Yanında av tüfeği bulunan Bay Patterson'un saldırıya uğradığı sırada, Franklin parkı yakınlarında avladığı zannediliyor.. | Open Subtitles | وجدوا بندقيته بقربه الشرطة تعتقد ان السيد باترسون كان يصطاد بقرب منتزه فرانكلين |
| - Beni 42. Sokağa bağla. - Şef Patterson hatta. | Open Subtitles | أعطنى القطار المتجه الى الشارع42 معك الرئيس باتيرسون |
| - Para treni, ben Donald Patterson, sizin için yeni bir bilgim var. | Open Subtitles | الى قطار الأموال , هنا باتيرسون لدى معلومة صغيرة |
| - Hayır Patterson, sen tutuklusun. Masum insanların hayatını hiçe sayarak tehlikeye atmaktan. Ve bunu ödeyeceksin. | Open Subtitles | لا يا باتيرسون سوف ألقى القبض عليك لقد عرضت الناس الى الخطر |
| Patterson bir katili izleme konusunda şöyle demişti. | Open Subtitles | نعم. باتيرسون كان عنده هذا القول حول تتبع القاتل: |
| Mostow'un gizli galerisini bulmamızın Patterson'dan şüphe için yeterli olmadığını düşünüyor. | Open Subtitles | يفكّر إيجادنا موستو المعرض السري لن يعمل ه أيّ حسنات مع باتيرسون. |
| Bölgemin çok dışında, daha önce hiç tanışmadığım bir kadının durup dururken tutuklanması için benimle temasa geçtiğini mi söyleyeceğim Patterson'a? | Open Subtitles | إذن، يفترض عليّ أن أخبر (باترسن) بأنّ امرأة لم أُقابلها قط صادف أن تتصلي بي .. حتى أقوم بإلقاء القبض عليه |
| Sonny Liston oyunu öldürdü ve Floyd Patterson senede bir dövüşüyor. | Open Subtitles | قتل سوني ليستن اللعبة و قتال فلويد بيترسون مرة كل سنة |
| Patterson yaralandı ve üç kişi öldü senin yüzünden. | Open Subtitles | لباترسون الجرحى، وثلاثة أشخاص لقوا حتفهم بسبب لك. |