Pazar akşamı geri çağırdığında senin bastığın yerleri öpecek. | Open Subtitles | ليلة الأحد تعاودين الإتصال به وسوف يقبّل التراب الذي تمشين عليه. |
..Pazar akşamı burada bir konser istedi. | Open Subtitles | وقد طلب احياء حفل موسيقي مميز ليلة الأحد |
Tüm bildiğim bugünün Pazar akşamı olduğu ve benim dinlenmem gerekiyor. | Open Subtitles | جل ما أعرفه أن هذه ليلة الأحد ويجب أن أسترخي. |
Pazar akşamı her şeyi görmeyeceklerini biliyorlar. | Open Subtitles | لقد تركت تيش لقد تركت الشركة سيعرفون أنهم لن يروا كل شيء مساء الأحد |
Pazar akşamı hiçbirinin önemi kalmaz. | Open Subtitles | ففي مساء الأحد يمكنك أن تكون ما أردت أن تكونه |
Onunla her Pazar akşamı telefonla dinleyicilerin bağlandığı bir radyo programı yapıyorum. | Open Subtitles | أقدّم معه برنامجاً إذاعياً معنوياً كل ليلة أحد. |
Pazar akşamı Seahawks - Patriots maçı var. | Open Subtitles | سيهاوكس لديهم مباراة ضد باتريوت ليلة الأحد |
Teorik olarak Pazar akşamı biriyle çıkıp pazartesi ayrılmadan gönderebilirsin. | Open Subtitles | إذا نظرياً يمكنك أن تقضي ليلة الأحد و الأثنين من غير أن تخرق القاعدة |
Tüm kadınlar Cuma gecesi kaçırıldı ve Pazar akşamı civarı öldürüldü. | Open Subtitles | كل النساء خُطفن في ليلة الجمعة وتم قتلهن ليلة الأحد |
Pazar akşamı olan ilk golü kamerada. | Open Subtitles | هدفها الأول مصّور على الكاميرا ليلة الأحد |
Bence bu durumun bizden hepinize bıraktığı mesaj, sanırım şöyle bir şey: Hepimiz Pazar akşamı nasıl evden e-postalar gönderileceğini ve evden çalışılacağını öğrendik. | TED | وأعتقد أن ما يتركه هذا لنا كرسالة جميعا، هو كالاتي: لقد تعلمنا جميعا كيف نقضي ليلة الأحد لارسال رسائل البريد الالكتروني و العمل من المنزل |
Pazar akşamı gelmeye çalışacağım. | Open Subtitles | سأفعل ما بوسعي للحضور ليلة الأحد |
Çok yakında bu şehir sana ait olacak. Pazar akşamı Gene O'Neill'la akşam yemeği yiyeceğiz. | Open Subtitles | سرعان ما ستمتلك هذه المدينة ، سوف نتناول العشاء ليلة الأحد مع " جين أونيل" |
Pazar akşamı sana geliriz paket açma partisi yaparız ve Trey'den hiç konuşmayız. -Kesinlikle. | Open Subtitles | بـ ليلة الأحد, سوف نتجمع جميعاً ونحضى بـ حفله صغيره للتخفيف ولا حديث عن "تري" |
Pazar akşamı gel, tezgahlarda olacak. | Open Subtitles | تعال ليلة الأحد و ستجده منشوراً |
Dergi Pazar akşamı bayilerde olacak. | Open Subtitles | تعال ليلة الأحد و ستجده منشوراً |
Pazar akşamı saat beşte tam zamanında ev de olmazsanız polisi ararım. | Open Subtitles | الساعه الخامسه مساء الأحد إن لم تصل فى موعدك فسأستدعى البوليس |
"Cumartesi öğleden sonra ile Pazar akşamı saat yedi arası." | Open Subtitles | من ظهيرة السبت حتى مساء الأحد. |
Pazar akşamı her şeyi görmeyeceklerini biliyorlar. | Open Subtitles | سيعرفون أنهم لن يروا كل شيء مساء الأحد لا أعرف... |
Bana her Pazar akşamı Merkez Markette yemek yediğini söyledi. | Open Subtitles | ... أخبرني أنه يأكل كل ليلة أحد في السوق المركزي |
Pazar akşamı görüşürüz. İşe gitmeliyim, tamam mı? | Open Subtitles | سأراك في ليلة الاحد يجب ان اذهب الى العمل حسناً؟ |
Pazar akşamı gittiniz. Size tuhaf gelecek..." | Open Subtitles | سافرتما يوم الأحد مساءً أعرف أن هذا يبدو فظيعاً |