Sadece... Pazar sabahına kadar orada olmalıyım. | Open Subtitles | الأمر هو أنني يجب أن أكون هناك صباح الأحد |
Ama benim diyeceğim şey, eğer Pazar sabahına kadar bekleyebilirseniz, Google uydusu Pasadena'nın üzerinden geçecek. | Open Subtitles | ما كنت سأقترحه أنكم لو مستعدون للإنتظار حتى صباح الأحد ، قمر جوجل الصناعي |
Kendi kendime endişelenecek bir şey yok çünkü bu şehirde Pazar sabahına saygısızlık yapacak bir aşağılık yoktur derdim. | Open Subtitles | مُعتقِدًا أنه لا داعي للقلق ...لأنه لا يوجد أحد في المدينة سيتدنى ليخرق حُرمة صباح الأحد |
Manila'dan olan uçuşu Pazar sabahına kadar DC'ye hiç ulaşmamış. | Open Subtitles | لم تصل رحلته من (مانيلا) إلى العاصمة حتى صباح الأحد. |