ويكيبيديا

    "pazarlığa" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للتفاوض
        
    • التفاوض
        
    • المساومة
        
    • للنقاش
        
    • مفاوضات
        
    • المفاوضات
        
    • قابل للمناقشة
        
    • تتفاوض
        
    • نتفاوض
        
    • للمفاوضة
        
    • أتفاوض مع
        
    Söylediğim miktarın pazarlığa açık olmadığını anlamanız gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تفهم تماماً أن ما أقوله هو سعر غير قابل للتفاوض
    Anlaşma pazarlığa açık değil. Anlaşma geceyarısına kadar. Open Subtitles وهذا المبلغ غير قابل للتفاوض تنتهى الصفقه فى منتصف الليل
    pazarlığa, amaçlarına ulaşmak için politik yöntemler kullanmaya razı olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول أنه ينوى التفاوض ليستخدم وسائل سياسية لتحقيق رغباته
    Yani en sevdiğim şeye sıra geldi. pazarlığa. Open Subtitles أنه حان وقت أفضل شيء لدي في العالم، التفاوض
    İkimizden birinin pazarlığa ihtiyacı olması durumunda bir sigorta mukavelesiydi. Open Subtitles لقد كانت وسيلة تأمين في حالة لو أراد أحدنا المساومة
    Bu şartlar pazarlığa açık değildir. Organ nakli yaptıracağım. Open Subtitles هذه الشروط غير قابلة للنقاش اه لقد وقعت فى مأزق
    Böyle bir pazarlığa dahil oldunuz mu mesela Ruslarla falan Open Subtitles ،هل شاركت في أي مفاوضات على سبيل المثال مع الروس؟
    Siz beylerle pazarlığa devam edin. Open Subtitles أيها المستشار سأخرج لبضع دقائق واصل المفاوضات مع هؤلاء السادة
    Sana bunun pazarlığa tabi olmadığını söylemiştim. Open Subtitles لقد اخبرتكِ ان هذا الأمر غير قابل للمناقشة
    Ve ayrıca filmin sonu için kendi finalimi de yapacağım ve bu pazarlığa açık değil. Open Subtitles وأريد الكلمة الأخيرة في المونتاج وغير قابل للتفاوض
    Kendimi yasal olarak korumak zorundayım, yani bunların hiçbirisi pazarlığa açık değildir. Open Subtitles أحمي نفسي قانونيا، لذا أخشى أنه حتى هذه ليست قابلة للتفاوض
    pazarlığa ihtiyaçları olup olmadığı konusunda. Şimdi biraz sessiz ol. Open Subtitles إختبارنا لكي يروا لو كانت هناك حاجة للتفاوض الآن، كن هادئاً
    Kardeşinin özgürlüğü için pazarlığa girmene gerek yok. Onunla işim bittiğinde geri dönmek istemeyecek. Open Subtitles لستَ مُضطراً للتفاوض على حرّية أخيك حينما أنتهي معه، لن يرغب بالعودة أبداً
    Rüyatoryum pazarlığa açık değil. Sözleşmeyi oku. Open Subtitles غرفة اللعبة غير قابلة للتفاوض ، اقرئ عقد الايجار
    Öyleyse eminim onun hayatını riske atmaktansa bizimle pazarlığa oturacaktır. Open Subtitles لو كان كذلك أراهن بأنه سيفضل التفاوض معنا على المخاطرة بتأذيها
    Onu bulmaya çalışır, pazarlığa açık olup olmadığını öğrenirim. Open Subtitles سأحاول تعقّبه، وأرى إن كان يُمكنني التفاوض من أجل لقاءٍ.
    Şartlar pazarlığa açık değil. Open Subtitles لن يكون هناك المزيد من التفاوض في هذا الأمر.
    Ne kadar uzun dayanırsan, pazarlığa o kadar şansın olur. Open Subtitles إذا تحملت كل ضغوطهم سيبدأون بالتفكير في المساومة
    Bu şartlar pazarlığa tabi değil. Open Subtitles هذه الشروط غير قابلة للنقاش آه لقد وقعت في مأزق
    Sistemi için İngiltere'ye 30 milyon dolarlık bir fiyat teklifi yapmış ve pazarlığa girilmişti. Open Subtitles عرض سلاحه علي انجلترا مقابل 30 مليون دولار وكان هناك بالفعل مفاوضات
    Bana istediğimi vermediğin sürece, pazarlığa oturmayacağım. Open Subtitles هذه المفاوضات لن تبدأ حتى تعطيني دليل على ذلك
    Sana bunun pazarlığa tabi olmadığını söylemiştim. Open Subtitles لقد اخبرتكِ ان هذا الأمر غير قابل للمناقشة
    Dışişleri yetkililerinin korsanlarla pazarlığa oturmalarını mı istiyorsun? Open Subtitles هل تريد وزارة الخارجية ان تتفاوض مع الخاطفين؟ مستحيل
    pazarlığa oturduk yani. Open Subtitles إذاً نحن نتفاوض سنقوم بوضع اسمك على الباب
    Seni öldürmek de öyle ama her şey pazarlığa tabi. Open Subtitles أيضا قتلك لم يكن كذلك لكن كل شي قابل للمفاوضة
    - Kötülüğe teşvik edip teröristlerle pazarlığa oturmam, özellikle insan -dışı olanlarla. Open Subtitles أنا لا أتوسط أو أتفاوض مع الإرهابيين خاصةً غير الآدميين منهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد