Kalın bağırsağım aldı. Serbest bırakması için onunla pazarlık ediyorum. | Open Subtitles | لقد أخذه قولوني الضخم، وأنا أتفاوض معه على إطلاق السراح |
Keşke nükleer silah bulabilseydim ama şimdilik füze için pazarlık ediyorum. | Open Subtitles | أتمنى بإن أحصل على سلاحٍ نووي ولكني أتفاوض الأن على صاروخ سخيف |
Hastane kayıtlarını almak için Bay Barnes'ı tedavi eden hastane ile pazarlık ediyorum. | Open Subtitles | كنت أتفاوض في المشفى التي هددت السيد (بارنس) بنشر سجلاته |
- pazarlık ediyorum. | Open Subtitles | -أنا أتفاوض |