Gelmişken bir de, sana kaç kere... peçetelerin de bedava olmadığını söylemeliyim? | Open Subtitles | يجب أن أخبرك أن المناديل تساوي نقوداً؟ حسناً؟ إنها بدولارين لكل زبون |
Al. Ninen peçetelerin dağınık olmasından hoşlanmaz. | Open Subtitles | خذ، ميميري تحب رؤية المناديل منظمة. |
Bakın, kirli peçetelerin içinden ne çıktı. | Open Subtitles | أوه. أنظر لما وجدته مع المناديل القذرة. |
Belki losyon ve peçetelerin yanında başucunda çerçeveli bir fotoğrafını tutuyorsundur. | Open Subtitles | ربما حصلت على صوره له محاطة بأطار بتجاه سريرك بجانب كريم الترطيب، و المحارم الخاصة بك |
Buna engel olmak için peçetelerin üzerine adlarını yazarız. | Open Subtitles | ونريد تفادي ذلك لذا نضع أسماءهم على المحارم |
Bej peçetelerin iğrenç olduğunu bilecek kadar zevk sahibi olmak beni Gelinzilla yapıyorsa, "grrrr" o zaman! | Open Subtitles | اذا كنت اقول ان المناديل البيجيه بشعه ..... تجعلني برايدزيلا اذا |
"Barbekü restoranlarındaki kullanılmış peçetelerin nasıl hissettiklerini artık biliyorum." | Open Subtitles | عرفت أخيراً كيف هو شعور المناديل" "التي تم استخدامها في مطعم الشواء |
Baksana peçetelerin üstünde kelime oyunları falan var. | Open Subtitles | انضري , هناك كلمة "المزيج" علي المناديل |
- peçetelerin nerede olduğunu bulabilir misin lütfen? | Open Subtitles | - ؟ فضلكِ من المناديل تجدي أن ! |
Altlıkların yanında olan peçetelerin üzerinde el yazısı vardı ve sana ısrarla temizlememeni söylememe rağmen oradan oraya götürdün. | Open Subtitles | الأشياء المكتوبة على المحارم التي كانت في الحافظات والتي قمتِ بتحريكها من هناك عندما أخبرتكِ ألا تنظفين لا تنظفي ، لا تنظفي |
- peçetelerin parasını öderim. | Open Subtitles | -سأدفع ثمن هذه المحارم. |