Eğer bu paradigmayı; birisinin normalliği başarmasından, ihtimalleri başarmasına hatta biraz daha tehlikeli de olsa potansiyelini başarmasına değiştirebilirsek pek çok çocuğun içindeki gücü dışarıya çıkarmasını sağlayabiliriz, onları da bu nadir ve değerli yeteneklerini toplumla bağlantılı kullanmaları için davet edebiliriz. | TED | واذا استطعنا تغيير هذا المفهوم عن انجاز ما هو عادي الى ما هو أكثر اثارة فسوف نستطيع أن نخرج قوة الكثير من الأطفال ونشجعهم على مشاركة قدراتهم النادرة والقيمة مع المجتمع |
O gün pek çok çocuğun hayatını kurtarmıştı. | Open Subtitles | أنقذ الكثير من الأطفال ذلك اليوم |
O gün pek çok çocuğun hayatını kurtarmıştı. | Open Subtitles | أنقذ الكثير من الأطفال ذلك اليوم |
(Yazı: Bu tip muayeneler, pek çok çocuğun göz sağlığını iyileştirmemize yarıyor, ve... | TED | (نص: هذه الفحوصات سمحت لنا بتحسين صحة العين لدى الكثير من الأطفال... |
Çocukların sadece yüzde 68'inin düzenli olarak okula geldiğini, yüzde 100'ünün yoksulluk içinde yaşadığını, ebeveynlerin sadece yüzde birinin katılım gösterdiğini, pek çok çocuğun hapisten ve tek ebeveynli evlerden geldiğini, öğrencilerin yüzde 39'unun özel ihtiyaçları olduğunu söylediler ve eyalet verileri gösterdi ki, öğrencilerin yüzde 6'sı cebirde ve yüzde 10'u edebiyatta yeterliydi. | TED | قيل بأن نسبة الأطفال الذين يلتحقون بالمدرسة بصفة منتظمة هي 68 بالمائة ونسبة مائة بالمائة منهم هم من الفقراء. فقط واحد بالمائة من الأولياء يُشاركون الكثير من الأطفال يأتون من السجن ومن عائلات أُحادية الوالد، 39 بالمائة من التلامذة لديهم احتياجات خاصة، وكشفت بيانات الحالة بأن 6 بالمائة من التلامذة بارعون في الرياضيات، و10 بالمائة في الأدب. |