Pek değil, Mösyö. Bu meslekte bazen şans gerekir. | Open Subtitles | ليس تماماً يا سيدي أحياناً في تخصصي يحدث أن تكون محظوظاً |
Uh, Pek değil. | Open Subtitles | ليس تماماً هل الثالثة والربع مناسباً لك؟ ليس تماماً |
Hayır Pek değil, umrunda olacağından değil tabii. | Open Subtitles | . لا ، ليس حقاً ، ليس و كأنه يجب أن تهتم |
Pek değil. Durağı kaç şoför kullanıyor? | Open Subtitles | لا,ليس تماما, كم سائقا يستخدم هذا الموقف ؟ |
Pek değil. Burada kitaplarda yazılı olmayan bir, iki şey olabilir. | Open Subtitles | قرأت عنها فى الكتب لا ليس الكثير |
Hayır, Pek değil. Demek istediğim, burada yaşardı ama... | Open Subtitles | لا ليس حقا اعني انه كان يعيش هنا ولكن |
Amira restorandaki garsondan Pek değil ama arabandan çok etkilendi. | Open Subtitles | اعجبت اميرة بسيارتك كثيرا خادم ركن السيارات بالمطعم ليس كثيرا |
Pek değil. | Open Subtitles | لا ليس تماماً اعتقد أني لاحظت حقيبة سفر على فراشك |
Bana ikisinin de aynı anda öldüklerini söyleme sakın. Pek değil. | Open Subtitles | لا تخبرني أنهم ماتوا في نفس اللحظة - ليس تماماً - |
Pek değil, ama daha henüz hiçbir şeyi göz ardı etmeye hazır değilim. | Open Subtitles | .. ليس تماماً لكن لست مستعدة للحكم على أي شيء حتى الآن |
Pek değil. Görünüşümüz benzer ama o kadar. | Open Subtitles | ليس تماماً, نبدو متشابهتان ولكن هذا أين أنتهي الأمر |
Pek değil. Karakol için suç mahali temizliyoruz. | Open Subtitles | ليس حقاً ، نحنُ نعمل كمُنظفين مسرح جريمة لدى إدارة شرطة العاصمة |
Pek değil. Daha iyi bir şey istiyorum, listenin üst sıralarından olsun. | Open Subtitles | لا ليس حقاً اريد شئ من الدرجه الاولى |
Aslında, hayır, Pek değil. | Open Subtitles | حسناً, بالحقيقة , لا , ليس حقاً. |
- Osborne, sana "efendim" gibi mi görünüyorum? - Pek değil, efendim. | Open Subtitles | اوسبورن هل ابدو كسيد بالنسبه لكى ليس تماما ياسيدى |
Pek değil. Sana daha iyi davranabileceğinin farkına mı vardı? | Open Subtitles | ليس تماما, هل ادركت انها لن تجد شخصا افضل |
Pek değil. Kağıt üstünde, temiz bir sicili var. | Open Subtitles | ليس الكثير على الورق، إنه نظيف |
Hayır. Pek değil. Sen istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا , ليس حقا , أنت تفعل , صحيح ؟ |
Pek değil. Kiracı müşterilerimiz bizi aramadıkça, onları rahatsız etmeyiz. Geldik, 8700 numaralı süit. | Open Subtitles | ليس كثيرا ، لأنه اذا لم يهاتفنا الزبون لا نتدخل لأننا نحفظ السرية والخصوصية هانحن بالجناح رقم 8700 |
Hayır Pek değil. Sadece sana bahsettiğim günlük ve tavırları. | Open Subtitles | لا ليس في الواقع إنها فقط اليوميات التي أخبرتك عنها و سلوكه |
Yani, hayır, Pek değil, ama ben sadece... | Open Subtitles | اقصد , لا , ليس حقًا , ولكني فقط |
- Pek değil, ama burada da küçük bir dairemiz var muhtemelen seninki kadar popüler olan. | Open Subtitles | كلا , ليس بالضبط ولكن لدينا شقة صغيرة هنا ربما تشبة شقتك |
- Pek değil. - Buraya gel. | Open Subtitles | لا ، ليس فعلا - تعال إلى هنا - |
Pek değil,hayır. Otelden tahliye edildim. | Open Subtitles | كلا، ليس حقيقة طُردت من الفندق |
Pek değil. Bir şey tertiplenecekti. | Open Subtitles | ليس صحيحا,شئ ما كان لابد من ترتيبه |
Pek değil. - Onunla evlenecek misin? | Open Subtitles | في الحقيقة لا لذا ، هل ستذهب لتتزوجها ؟ |
Pek değil.Rehber ruhlar bana geleceğini söylemişti. | Open Subtitles | ليس فعلاً الأرواح أخبرتني بأنني سأراك مرة أخرى |
Pek değil. Çıkabilecek bazı sorunlara karşı önceden hazırlık yapmıştım. | Open Subtitles | .لا على الإطلاق لقد أخذت إحتياطى لهذا النوع من الإحتمالات بالتحديد |