ويكيبيديا

    "pekin'e" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إلى بكين
        
    • لبكين
        
    • في بكين
        
    • الى بكين
        
    Er ya da geç seni Pekin'e geri götürecekler. Open Subtitles عاجلاً أم آجلاً انهم يَجْرّونَك إلى بكين.
    Buradan Pekin'e kadar, bütün aşıklar dinleyin. Open Subtitles إذا إستمعوا يا كل من يؤمن بشرارة الحب من هنا إلى بكين
    Ertesi gün Bay Stamper Pekin'e uçtu. Open Subtitles في اليوم التالي السيد ستامبر سافر إلى بكين.
    Ticari bir uçakla Pekin'e gitmiş, oradan da Berlin treniyle geri dönmüş. Open Subtitles لقد اخذ رحلة تجارية لبكين ثم انعطف عائدا على متن قطار لبرلين
    Duyduğuma göre, kızı bakımıyla ilgilenmek için onu Pekin'e götürmüş. Open Subtitles سمعتُ أن إبنتها أخذتها إلى مشفى في ''بكين'' للعناية بها.
    Sydney demiryolunu kullanamazsa Pekin'e yürür. Open Subtitles فانه سوف يسير الآن الى بكين أتوقع دخوله خلال اسبوع
    Tabut, 241 numaralı uçuşla Pekin'e götürülecek. Open Subtitles تم جدولة التابوت ليكون على الرحلة رقم 241 إلى بكين
    2002'de Pekin'e ilk gittiğimde, şehir plancıları bize şu resmi gösterdiler: Merkezdeki iş bölgesinde yapılacak olan yüzlerce gökdelenden oluşan bir orman, ancak o zamanlar henüz bir avuç dolusu mevcuttu. TED عندما وصلت لأول مرة إلى بكين في 2002، عرض علينا مخططو المدينة هذه الصورة: إنها غابة من مئات ناطحات السحاب سيتم بناءها في مقاطعة الأعمال المركزية إلا أنه في ذلك الوقت، لم يوجد سوى بعضها.
    Ocak ayında Paris'e gittim, orada moda haftası için röportajımı yaptım, 22 Ocak'ta Pekin'e geri döndüm ve bazı şeyleri biraz gergin buldum çünkü çok fazla söylenti vardı. TED ذهبت إلى باريس في يناير، أجريت مقابلتي لأسبوع الموضة هناك، عدت إلى بكين في 22 يناير، ووجدت الأمور متوترة بعض الشيء بسبب وجود كثير من الشائعات.
    Paris'ten Pekin'e kadar uzanan yabancı yatırımcılarımız sabırsızlanıyor. Open Subtitles مستثمرونا الأجانب متلهفون من "باريس" إلى "بكين".
    Sonra, Pekin'e geldiğini duydum. Open Subtitles لاحقاً، سَمعتُ بأنّكي جِئتَ إلى بكين.
    Pekin'e geldiğini duydum. Open Subtitles لاحقاً، سَمعتُ بأنّكي جِئتَ إلى بكين.
    Önce Pekin'e gitti, şimdi de buraya mı gidiyor? Bryan senfonilerden nefret eder. Open Subtitles أولاً ، نذهب إلى "بكين" ، والآ إلى هنا براين) يكره الحفلات الموسيقية)
    Sonra Pekin'e postalarız, orada Mandarin lehçesine tercüme edilir. Open Subtitles "بعدها نقوم بأرسالها إلى "بكين و تترجم إلى لغة الماندرين
    Biraz para kazanınca da senin için Pekin'e geldim. Open Subtitles جئتُ إلى "بكين" لأجلكِ حالما كسبت بعض المال.
    Pekin'e varamazsam Hong Kong'a gidebilirim. Open Subtitles ما زال يمكنني الذهاب إلى "هونغ كونغ" إذا يمكنني الوصول إلى "بكين".
    28 bin ton tesisat köpüğünü Pekin'e hemen geri gönder! - Hemen! - Ve sen! Open Subtitles قم بإعادة 28 طن من مياه المجاري لبكين
    Pekin'e giderken yolun açık olsun. Open Subtitles رحلة آمنة له لبكين الليلة.
    Önüne bak asker. Çinin başkenti olan Pekin'e neredeyse varmak üzereyiz. Open Subtitles نحن تقريبا في بكين عاصمة الصين
    Pardon, Bayan Parker. Pekin'e hoş geldiniz. Open Subtitles المعذرة سيدة باركر , مرحبا بك في بكين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد