Sen Jules olmalısın. Tommy sizin pencerenizin dışında takıldığını söylüyor. | Open Subtitles | لابدّ من أنك جولز توم قال أنه يتسكع خارج نافذتك |
Aslında, Pazar günü bir öğle yemeği yiyecekseniz, muhtemelen pencerenizin dışından melemeler ve anırmalar üç gün öncesinden başlayacaktır. | TED | في الحقيقة, إذا كنت تتناول غداء يوم الأحد, فان الفرص هي أن تكون تخور أو تثغو خارج نافذتك قبل حوالي ثلاثة أيام |
pencerenizin önündeki sarmaşıkların arasında diğer tekiyle birlikteydi. | Open Subtitles | لقد وجدتها خارج نافذتك محشورة بين اللبلاب مع الزوج الآخر |
Sabah vakti, uyanırsınız ve küçük bir cik cik cik cik cik cik duyarsınız pencerenizin dışından. | Open Subtitles | في الصباح تستيقظ أولاً ثم تسمع ذلك النغم خارج نافذتك |
pencerenizin hemen dışında, üç yavru kuşun bulunduğu bir yuva var. | Open Subtitles | هنالك عش خارج نافذتك فيه 3 عصافير صغيرة |
pencerenizin yükseklik sınırını denetliyordum sadece ve kesinlikle su baskını riski taşıyor. | Open Subtitles | كنت أتفقد إطار نافذتك وثمة خطر تصدعات |