ويكيبيديا

    "performanslı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأداء
        
    Yüksek performanslı bilişim ağları ile ve yakınlarınızda olan diğerleriyle niyetlerini anlamak için sürekliye yakın şekilde iletişiminizin olması gereklidir. TED يجب أن يكون لديك اتصال شبه مستمر مع شبكات الحوسبة ذات الأداء العالي والشبكات الأخرى القريبة لكي تفهم ما يقصدون
    Kaynaklar - bilimsel kaynakların bazısı, sürekli olarak ET (Eğitim teknolojisi)'yi aşırı sinirli ve düşük performanslı olmakla suçlar. TED البحوث -- جزء منها، البحوث العلمية، دائماً تلقي باللوم على تكنلوجيا التعليم على أنها ملفقة للغاية وقاصرة عن الأداء.
    İşte buna ultra yüksek performanslı fiber güçlendirilmiş beton diyoruz. TED هذا هو ما نسميه الخرسانة المسلحة بالألياف عالية الأداء.
    Yüksek performanslı motorlada üst düzey yağlama sağlamak için kullanılır. Open Subtitles يستخدم للحفاظ على الذروة في المحركات ذات الأداء العالي
    Sürekli dolaşıp düşük performanslı şirketleri arıyorum. Open Subtitles أنا أذهب من مكان لآخر أبحث عن شركات متدنية الأداء
    En başarısız, en düşük performanslı en kötü meslektaşımın, biraz daha az kötü olmasına yardım etmeyi, çok isterim. Open Subtitles الأدنى تحقيقاً والأغلب في انخفاض الأداء أسوأ زميلة تكون أقل من الفظاعة
    Şangay ve Şili'deki 15 yaşındaki öğrencileri arasında neredeyse üç buçuk eğitim yılı farkı olduğunu görebiliyorsunuz. Gerçekten düşük performanslı ülkeleri de dahil ettiğimizde bu fark 7 eğitim yılına kadar çıkıyor. TED يمكنم أيضا أن تلاحظوا أنهناك فارقا يزيد عن ثلاث سنوات دراسية ونصف بين أطفال شنغهاي وأطفال الصينالبالغ عمرهم 15 سنة ويزيد الفارق إلى سبع سنوات دراسية عند إضافة الدول ذات الأداء الضعيف جدا.
    Makine görüşü, özel sensörler ve yüksek performanslı bilgisayarlar bunun büyük bir kısmını yapar, ancak aileniz arabanın içerisindeyken büyük bir kısmının yeterli olmadığı aşikâr. TED الرؤية الآلية وأجهزة الاستشعار الخاصة وشبكة حوسبة عالية الأداء يمكن أن يقوموا بكل هذا ولكن يتضح أن الكثير لا يكفي عندما تكون عائلتك موجودة في السيارة
    Ama beni ilgilendiren şey daha çok her kumandanın ucunda nispeten yüksek performanslı kızılötesi kamera olması. Bunun neden bu kadar kullanışlı olduğunu gösteren iki tane demo göstereceğim. TED ولكن ما أثار اهتمامي أكثر هو أنه على طرف كل جهاز توجد كاميرا تحت الحمراء عالية الأداء وسأريكم عرضين عن فائدة هذه الكاميرا
    Ama kırmızıda hemen çırpıyor ve bazen yeşilde de çırpıyorsanız atılgan ve yaratıcısınız anlamına gelebilir. En iyi performanslı satış temsilcilerinde bu özelliklerin olduğunu gördük. TED ولكن إن صفقت فورًا للون الأحمر وأحيانا للأخضر، هذا قد يعني أنك أكثر اندفاعًا وإبداعًا، ووجدنا أن مندوبي المبيعات ذوي الأداء العالي غالبًا ما يجسدون هذه الصفات.
    Örneğin en iyi performanslı CEO'ları baz alarak bir algoritma yapıyorsak ve eğitim seti olarak S&P 500 kullanıyorsak şu ortaya çıkacaktır ki bir kadın değil John isminde bir erkek alınması çok daha muhtemel. TED مثلًا، إذا كنا نبني خوارزمية تستند على المديرين التنفيذيين ذوي الأداء الأعلى واستخدمنا إس و بي 500 كمجموعة تدريب، ستجد بأن أنت أكثر عرضة لتوظيف رجل أبيض يدعى جون من أي امرأة.
    Çok kısa bir zaman içerisinde, şu an işlevde olan herhangi bir yüksek performanslı askeri uçaktan daha hızlı, ve daha yükseğe uçabilmek için bilet alabileceksiniz. TED في وقت قريب نسبياً, ستكونون قادرين على شراء تذكرة و التحليق أعلى و أسرع من الطائرت ذات الأداء الأعلى في العمليات العسكرية. ذلك لم يحدث من قبل.
    Ancak yarın bu çantayı açtığında üstün performanslı bir hidrolik kızak göreceksin. Open Subtitles لكن غدا، عندما أنت إفتح هذه الحقيبة، أنت ستنظر إلى a luge الهيدروليكي العالي الأداء.
    Bu katkılı, yüksek performanslı 120 oktan benzin. Open Subtitles إنه غازولين 120 بلس عالي الأداء
    Yüksek performanslı Kawasaki Z-100 bir motosikletin varmış. Open Subtitles z-تملكه, دراجة "كاواساكي" موديل 1000, والتي هي دراجة رياضية عالية الأداء, صحيح؟
    Periyodik işten çıkarmalar, "ormanı temizleyen yangınlar" denilen şeyler ve bizim yüksek performanslı çalışanlarımız güvende olduklarını biliyorlar. Open Subtitles إعادة تسريح العمال عملية تدعى "النار التي تطهر الغابة" وموظفينا رفيعي الأداء يدركون أنهم بأمان
    Periyodik işten çıkarmalar, "ormanı temizleyen yangınlar" denilen şeyler ve bizim yüksek performanslı çalışanlarımız güvende olduklarını biliyorlar. Open Subtitles إعادة تسريح العمال عملية تدعى "النار التي تطهر الغابة" وموظفينا رفيعي الأداء يدركون أنهم بأمان
    Prefabrike olarak çoğunlukla geleneksel nesnelerden imal edildi ama bu nesne -- teknolojinin sayesinde, hesaplama yeteneği sayesinde, prefabrika yapabilme yeteneği, daha yüksek performanslı bileşenler yaratıyor -- oldukça sınırlarında. TED تم تجهزيه من معظم المواد التقليدية، لكن تلك المادة --بسبب التكنولوجيا، قدرة الحوسبة، القدرة على الصنع مسبقا، عمل عناصر عالية الأداء من الاخشاب -- كثيرا في الطليعة.
    Düşük test sonuçları, yüksek sayıda silah, uyuşturucu, saldırılar ve gözaltılar yüzünden "düşük performanslı ve ısrarla tehlikeli" olarak sınıflandırılıyordu. TED والتي كانت تُصنّف "كمدرسة هزيلة الأداء ودائمة الخطر" بسبب الدرجات المتدنية للاختبارات والانتشار الواسع للأسلحة، والمخدرات والاعتداءات والاعتقالات.
    (Gülüşmeler) (Alkış) Veriye baktığımızda ve personelle görüştüğümüzde, Strawberry Mansion'ın düşük performanslı ve devamlı olarak tehlikeli olması ile ilgili pek çok bahane vardı. TED (ضحك) (تصفيق) عندما نظرنا إلى البيانات، وتقابلنا مع فريق العمل، كان هناك الكثير من الأعذار بخصوص الأداء المنخفض لستراوبري مانشين والخطر المستمّر الذي تشهده.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد