- Yaralı bir şeyler söyledi mi? - Evet. Lukas Perko, sandalyede oturuyor. | Open Subtitles | أجل، الشخص الوحيد الّذي حالته مُستقرّة هو (لوكاس بيركو) وهو مدير هذا مستودع |
Perko ve kardeşi Dominik Meth satabilmek için on beş kez uyuşturucu anlaşması yaparken enselenmişler. | Open Subtitles | تم إصدار إنذار بحق (بيركو) و شقيقه (دومينيك) في الخامسة عشر من عمره بتهمة التآمر لبيع مخدرات "الميث" |
Perko hastaneden az önce çıkmış. Hank onu takip etmemizi istiyor. | Open Subtitles | (بيركو) على وشك الخروج من المُستشفى هانك يريد منا أن نبقيه تحت المراقبة |
Kuru temizlemeciye uğradı. Perko'nun götünde dolaşmak tamamen mastürbasyon Al. | Open Subtitles | -{\pos(195,215)}(تعقّب(بيركو) يبعث على الضيق يا (آل |
Bir teorim var. Perko yaklaşık sekiz milyon doların geleceğini biliyordu. Emeklilik ikramiyesini erkene almaya karar verdi. | Open Subtitles | (بيركو) عرف بشأن الثمانية ملايين القادمة فقرّر أنه حان الوقت لملء صندوق تقاعده |
Perko'nun son 11 araması aynı numaraya. | Open Subtitles | هاتف (بيركو) الخليوي يحوي نفس رقم مكالمة اتصل بها في آخر أحد عشر مرّة |
Perko iki yıldır şirket için çalışıyor. | Open Subtitles | حسنا، (بيركو) كان مع الشركة لمدة عامين |
Onu ben alayım. Perko'ya inandığınızı sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننتُك قلتِ أنّك تُصدّقين (بيركو) |
Dominik Perko'ya yeni bir hücre ayarlayacak mıyız? | Open Subtitles | هل سننقل (دومينيك بيركو) لزنزانة أخرى؟ |
O zaman Perko yalan söyledi. | Open Subtitles | اذن فقد كذب (بيركو) علينا |
Neden Perko'yu harcarsınız? | Open Subtitles | لماذا ستتخلّص من (بيركو)؟ |