Persephone, yabancılarla konuşman hakkında sana ne demiştim? | Open Subtitles | (بريسفوني)، ماذا أخبرتك عن التكلم للغرباء ؟ |
Hades'in bana ve Persephone'me yaptıkları da insafsızcaydı. | Open Subtitles | ما فعله (هاديس) لي و لــ(بريسفوني) عديم الضمير |
- Ve elindeki tüm gücü Persephone'yi elindeki tüm büyü, hileler şeytanlar, hayaletler, canavarlarla elinde tutacak. | Open Subtitles | -و سيستخدم كل ما في وسعه ليبقي (بريسفوني) هناك الشياطين، الأشباح الوحوش، إنه ممتلئ بالسحر و الخدع |
Anlatım, görünenlerin üzerinden, görünmeyenleri teyyid etmektir. Çünkü Persephone'nin evlilik sözleşmesinin oynadığı açıklayıcı rol aynı şekilde sayısız farklı şekillerde oynanabilirdi. | TED | هو تأكيد على وجود شيء غير مرئي محسوب على المرئي. وذلك بحسب الدور التوضيحي. وعقد زواج بيرسفوني قد يكون لعب دوراً متساوياً في أشياء أخرى لا متناهية مخصصة للكيانات. |
Sonra ise Persephone sizi Hades'e yönlendirecek. | Open Subtitles | ثم إسمحوا ل(بريسافوني) بأن (تقودكم لأعماق (هايديس |
Persephone. | Open Subtitles | (فرسيفونى) |
Bir anlaşmamız vardı! Persephone'ye yemin etmiştin. | Open Subtitles | لقد اتفقنا (لقد أقسمتي بـ(بيرسيفن |
Aventine'in, Persephone meşesinin üzerinde kalan her yeri, artık benim bölgem. | Open Subtitles | كُلّ شيء في المنطقه غير شجرة بلوط برسفوني أرضُي الآن. |
Artık Persephone yediği her taneye karşılık 1 ay olacak şekilde, yani her yılın 3 ayını yeraltında geçirmek zorundadır. | Open Subtitles | لابد لها الأن أن تقضي ثلاثة أشهر من كل عام في العالم السفلي شهر واحد لكل بذرة أكلتها |
Eğer gidersem ve Persephone ile geri dönersem doğayı, havayı ve hasatları normal sürecine geri döndürecek misin? | Open Subtitles | و إذا ذهبت و عدت مع (بريسفوني) ستعيدين الطبيعة كما كانت بالطبع الجو، الحصاد ؟ |
Ben de öyle duymuştum. Şu savaş arabasında, Persephone de var mıydı? Persephone mi? | Open Subtitles | إذاً سمعت أن هذه العربة (بريسفوني) بداخلها |
Hades'in Persephone ile ilgili büyük planları var. | Open Subtitles | أن (هاديس) حصل على أمر كبير بشأن (بريسفوني) ؟ |
Persephone, şimdiki tek sorunum seni geri götürmek. | Open Subtitles | (بريسفوني)، في الوقت الرهن مشكلتي هي إعادتك أنت |
Ne istiyorsan onu giy. Persephone hakkında ne yapacağız? | Open Subtitles | البس أياّ مما شئت ما الذي سنفعله بشأن (بريسفوني) ؟ |
Benden kaçamayacaksınız! Persephone. | Open Subtitles | أنتما لن تذهبا بعيداً عني (بريسفوني) |
Ben de Persephone için öyle hissediyorum. | Open Subtitles | ذاك ما أشعر به ناحية (بريسفوني) |
O Demeter. Persephone de onun kızı. Hades tarafından başka bir dünyaya kaçırılmıştı. | Open Subtitles | إنّها الآلهة (دمتر)، أخذها (هيديس) وابنتها (بيرسفوني) للجحيم. |
Persephone karanlık prensle birlikte yer altında yaşamayı seçmiş. | Open Subtitles | بشكل مفاجئ، اختارت (بيرسفوني) العيش بالجحيم مع أمير الظلام. |
Hades'in karısı Persephone'nin hizmetkârı. | Open Subtitles | (إنّه خادم عروس (هايديس (بريسافوني) |
Persephone'ye kutsal bir yemin ettim. | Open Subtitles | لقدْ قطعتُ عهداً مقدّسا (ل(بريسافوني |
Persephone. | Open Subtitles | (فرسيفونى) |
- Persephone mi? | Open Subtitles | فرسيفونى)؟ |
Bir anlaşmamız vardı! Persephone'ye yemin etmiştin. | Open Subtitles | لقد اتفقنا (لقد أقسمتي بـ(بيرسيفن |
Şimdi, Persephone, bir kez daha senin yardımını istemek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أطلب مساعدتك "مرة أخرى يا "برسفوني |
Hades, yer altı tanrısı, bahar tanrıçası Persephone'yi kaçırır ve belirli aralıklar ile geri gelmesini zorlayan bir evlilik sözleşmesini imzalatır ve gitmesine izin verir. | TED | الإنحرافات، إله العالم السفلي يختطف بيرسفوني، إله الربيع، والتفاوض على عقد الزواج القسري، طُلب منها أن تعود بإنتظام، ويدعونها تذهب. |
Bu Persephone'nin incilerini gösteren bir harita. | Open Subtitles | ! "هذه خريطة لـ"للآلئ بروسيفني |