| Hamburger, Peynirli makarna, ve balık. | Open Subtitles | نعم. الهامبرغر، المعكرونة والجبن ، وأصابع السمك. |
| Kanaması vardı ama sonra birden durdu ve ardından tamamen iyiydi ve Peynirli makarna yedi. | Open Subtitles | كان ينزف ثم توقف النزيف ثم تحسنت حالته ثم تناول المعكرونة والجبن هذا غير عادي |
| Öyle ahım şahım şeyler değil Peynirli makarna, ama emin ol, parmaklarını yiyeceksin. | Open Subtitles | لن يكون طعامًا فاخرا معكرونة بالجبن لكني أضمن لك أنه سيكون لذيذا |
| Özel bir şey değil, yalnızca Peynirli makarna. | Open Subtitles | ليس بالأمر الكبير ، إنها معكرونة بالجبن |
| Ben açık büfede Peynirli makarna olduğunu uman bir kadınım. | Open Subtitles | أنا سيدة أمل ان تكون هناك المعكرونة بالجبن في ذلك بوفيه |
| Mısır ekmeği, lahana salatası, patates püresi, Peynirli makarna iyi pişmiş fasulye veya tayland yemeği ile beraber geliyor. | Open Subtitles | تأتي مع خبز الذرة , سلطة الكرنب بطاطا حلوة مهروسة , أربعة معكرونة بالجبنة , فول محمص أو بامية |
| Peynirli makarna güzel. Taze bir kova getirecekler. | Open Subtitles | المعكرونة بالجبنة موجودة أحضروا وعاء طازج للتو |
| Başta tuhaf bir Peynirli makarna fetişin olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت في البدء أنك مولع فعلا بطبق المعكرونة والجبنة |
| Peynirli makarna ve sosise ara vermek sizin de hoşunuza gider diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت فقط أنّكم تودون الراحة من المعكرونة والجبن مع النقانق. |
| Peynirli makarna. | Open Subtitles | نعم، أنا أحب المعكرونة والجبن. |
| Dolapta Peynirli makarna var. | Open Subtitles | هناك بقايا "المعكرونة والجبن" في الثلاجة سأكون هناك! |
| Peynirli makarna ve sosismiş. Tanrım! | Open Subtitles | المعكرونة والجبن والنقانق، يا إلهي. |
| Sana Peynirli makarna yaparım. | Open Subtitles | سوف أعد لك معكرونة بالجبن |
| Peynirli makarna güzelmiş. | Open Subtitles | معكرونة بالجبن لذيذة |
| Benim yediğim en güzel Peynirli makarna Ogdenville'deki bir bowling salonundaydı. Aslında çok doydum. | Open Subtitles | ألذ معكرونة بالجبن تذوقتها (بصالة البولينغ في (اوغدنفيل |
| Sen peynirli makarnayı çok şeye tercih ettiğini söylemiştin, onun için ben Peynirli makarna, ızgara peynir, domates çorbası yaptım. | Open Subtitles | قلتي أنك تفضلين أكل المعكرونة بالجبن أكثر من أي شيء آخر لذا صنعت المعكرونة بالجبن, الجبن المشوي شوربة الطماطم, أصابع البطاطس |
| Haydi, Peynirli makarna alalım. | Open Subtitles | فلنتناول بعض المعكرونة بالجبن. |
| Oh, Peynirli makarna harika görünüyor! | Open Subtitles | المعكرونة بالجبن تبدو جيدة |
| Peynirli makarna, patates püresi ve beyaz ekmek. | Open Subtitles | معكرونة بالجبنة , بطاطا مهروسة و خبز أبيض |
| Buna "Peynirli makarna" modeli diyorum. | Open Subtitles | أنا اطلق عليها معكرونة بالجبنة |
| Aman tanrım.O lanet kadın seni öldürüyor. Peki sen o buyuk beden zımbırtıları giyerken Anneciginin sana buyuk bir tabakta Güzel bir Peynirli makarna hazırlamasına ne dersin | Open Subtitles | ياالهي تلك المراة الفظيعة تقتلك مارايك بان تعد لك والدتك طبقا شهيا من المعكرونة بالجبنة بينما ترتدي ملابس الاولاد الضخام؟ |
| Peynirli makarna yapayım mı sana? | Open Subtitles | أتودين منّي أن أقوم بإعداد المعكرونة والجبنة لأجلكِ ؟ |