Bunun için pişman olacağımı biliyorum ama... iyi olup olmadığına bakmam gerek. | Open Subtitles | أعلم أنني سأندم على ذلك ولكن .. يجب أن أتأكد أنه على ما يرام |
Bunu sorduğuma pişman olacağımı biliyorum, ama, um... | Open Subtitles | أعرف بأنني سأندم على هذا السؤال،لكن، أممم |
Savaş alanında olmadığımız için de bu adamı öldürürsem pişman olacağımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقول أني سأندم على قتل الرجل لأنه ليس في المعركة ؟ |
Buna pişman olacağımı bilmeme rağmen soracağım. | Open Subtitles | اعرف انني سأندم على فعلي هذا ولكنني سأسأل على اي حال |
Hayatınızı kurtardık. Neden pişman olacağımı hissediyorum? - Clarke'ın başı belada. | Open Subtitles | لقد أنقذناكم للتو، لماذا قد أندم على هذا؟ |
Hayatınızı kurtardık. Neden pişman olacağımı hissediyorum? | Open Subtitles | لقد أنقذناكم للتو، لماذا قد أندم على هذا؟ |
Emri verdiğim andan beri sizi öldürmekten pişman olacağımı biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أني سأندم على قتلكم بمجرد أن أعطيت الأمر بذلك |
Öyle ya da böyle, sürdüğüm hayattan pişman olacağımı söylerdi. | Open Subtitles | اعتاد القول إنه بطريقة أو بأخرى, سأندم على الحياة التي كنت أعيشها. |
pişman olacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنني سأندم على هذا |
Şimdi ne kadar çok pişman olacağımı söyle. | Open Subtitles | أخبريني كم سأندم على هذا |
Bak, Tony Stark ego makinesini beslemekten pişman olacağımı biliyorum ama iyi işti. | Open Subtitles | أنظر، أعلم أنني سأندم على زيادة آلة الغرور لـ (توني ستارك)، لكن عمل جيد. |
Bunu yaptığıma pişman olacağımı biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف اني سأندم على هذا |
pişman olacağımı söyledi. | Open Subtitles | قال إنني سأندم على ذلك. |
pişman olacağımı söyledi. | Open Subtitles | قال إنني سأندم على ذلك. |