Ben neden söz ettiğimi gayet iyi biliyorum, anlıyor musun? Bir gün buna pişman olacaksın. | Open Subtitles | انا اعرف ما اتحدث عنه و يومآ ما سوف تندم |
Bana bulaştığına pişman olacaksın, küçük pislik. | Open Subtitles | سوف تندم لأنك عبثت معي. أيها للعين الصغير. |
Hayatının geri kalanı boyunca buna pişman olacaksın. | Open Subtitles | ستندم على هذا لبقيّة حياتك أىّ الثانيتين الكاملتين |
Çünkü eğer beni birazcık olsun seviyorsan, birkaç dakika içinde, bir şey söylemediğine pişman olacaksın. | Open Subtitles | لأنه لو أنه هناك القليل من الحب داخلك أعتقد أنك في غضون دقائق ستندم على ما قلته |
Üzgünüm, belki iyi bir anne baba olamadık sana ama baban bunu kanıtladığında pişman olacaksın. | Open Subtitles | أعذركِ لعلنا لم نكن أهلاً صالحين، لكن ستندمين على ما قلتِ حين يثبت أباكِ بأنه على حق |
Bunun için pişman olacaksın. Bu pisliği toplaman saatlerini alacak. | Open Subtitles | سوف تندمين على ذلك , انها ستأخذ منك ساعات لتنظيف هذه الفوضى |
pişman olacaksın demiyorum, ama olabilirsin. - Bunun bilincinde olmalısın. | Open Subtitles | لم أقل أنك سوف تندم و لكن ربما عليك أن تبقى حذراً |
Baban yaşlanınca daha iyi ilişkiniz olmadığına pişman olacaksın. Bunun için daha zaman var. | Open Subtitles | سوف تندم لأنك لم يكن لك معه علاقه صداقه قويه هناك متسع من الوقت لذلك |
Yapmazsan pişman olacaksın. Bundan emin olabilirsin. | Open Subtitles | لانك ان لم تفعل هذا الامر سوف تندم وانا اؤكد لك هذا |
Zaman geçecek ve bir gün pişman olacaksın. | Open Subtitles | سوف تندم يوما ما بعد فوات الآوان ..حين تكون حزينًا |
Buna pişman olacaksın, Porki. | Open Subtitles | . ستندم على تطوعك لهذا العمل يا أيها الأحمق |
Devam edebilirsin, Ama pişman olacaksın. | Open Subtitles | تستطيع الاستمرار فى مواعدتها لكنك ستندم على هذا |
Domuz gibi bağırsaklarını deşeceğim! Benimle tanıştığına pişman olacaksın! | Open Subtitles | سأستخرج أحشاءكَ كخنزير لعين، ستندم على ملاقاتكَ إيّاي |
Elbette. Affedersininiz. O açılışa pişman olacaksın. | Open Subtitles | بالطبع، أقدّم إعتذاري ستندم على تلك الإفتتاحية باللعب |
"Gün gelecek bu yaptığına pişman olacaksın." dediğimi hatırladın mı? | Open Subtitles | أتذكرين عنما قلت لم أنك ستندمين على هذا يوما؟ |
Onları hemen arkanda bırakmaz ve kendi hayatına devam etmezsen hayatın boyunca pişman olacaksın. | Open Subtitles | وإن لم تتركيهم حالا وتهتمين لحياتك ستندمين على ذلك بقية حياتك أعلم ذلك.. |
Programdan çıkarsan pişman olacaksın. | Open Subtitles | ان تخرجي من البرنامج, بالتاكيد سوف تندمين لاحقا. |
Bunu yaptığına pişman olacaksın. | Open Subtitles | سوف تأسف على ذلك الآن |
Pekala ama buna pişman olacaksın. | Open Subtitles | حسناً , ولكنكِ ستأسفين لذلك |
Sana bir gün düğün davetiyesi getirde pişman olacaksın. | Open Subtitles | سوف نأسف لذلك عندما يدعوك ليلة زفافها. |
Lou, o uçak kalktığında sen içinde olmazsan pişman olacaksın. | Open Subtitles | لو" إذا طارت هذه الطائرة" وأنت لست عليها، فستندم كثيراً |
Köpekbalığı avcısı olduğun günden pişman olacaksın. | Open Subtitles | ستأسف على اليوم الذي اصبحت فيه قاتل القرش |
Buna pişman olacaksın. | Open Subtitles | ستعيش لتندم على ذلك. |
Bu başına gelen en güzel şey olabilirdi ama reddettiğine pişman olacaksın. Belki bugün veya yarın olmayabilir. Ama yakında ömrünün sonuna kadar pişman olacaksın. | Open Subtitles | وسأكون الأمر الأفضل الذي حدث لك في حياتك , وستندم عليه ربما ليس اليوم وليس غداً , لكن قريب , وسيكون طوال حياتك |
Ne bulduğunu herhangi birine söylersen benimle tanıştığına pişman olacaksın. | Open Subtitles | تخبرين أحداً ماذا عرفتي وستندمين أنك قابلتيني |
Ben, ben eğer güle güle demezsen her zaman pişman olacaksın. | Open Subtitles | أظن أنه إذا لم تودعيه فستندمين على ذلك بقية حياتك |
Sanırım bu telgraf geldiği için tüm yaşamın boyunca pişman olacaksın. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستحيا لكي تندم على وصول هذه البرقية |
İşleri karıştırdığın için çok pişman olacaksın. | Open Subtitles | سوف يكون عذرا لك افسدت الامور. |