Şehirde küçük çocuk pijamalarıyla ve bir maskeyle geziniyorsun. | Open Subtitles | أنت تجري حول هذه المدينة في بجامة أحد الأطفال الصغار ومرتدياً قناع |
Eskiden sen işten eve gelince Alaattin pijamalarıyla seni kapıda karşılardı. | Open Subtitles | أتـتذكر عندما كنت تعود من العمل وتكون "هايلي" تـنـتظرك عند الباب وترتدي بجامة ( علاء الدين ) ؟ |
Peppe, iki gün önce bana Pluto pijamalarıyla olan bir fotoğrafını gönderdi. | Open Subtitles | ما قبل البارحة أرسلت لي صورةً لها وهي مرتدية بجامة بلوتو. (بجامةبلوتو: بجامةتأتيعلىشكلالكلببلوتوالذييظهر فيأعمالديزني ) |
Ben flanel pijamalarıyla bulmaca çözüp ara sıra da hafif bira içen biriyim. | Open Subtitles | .لقد لعبت الكلمات المتقاطعة وشربيت البرة وارتديت بيجاما النوم |
Washington plakası, taksimetre çalışmıyor ve şoförünüz de arka tarafta pembe pijamalarıyla oturuyor. | Open Subtitles | العداد ليس شغال و سائق التكسي يجلس في الخلف مرتديا بيجاما بناتية زهرية اللون |
- Caroline pijamalarıyla gidebilir. Burada istenmiyoruz. | Open Subtitles | يمكن ل " كارولاين " أن تنصرف فى البيجاما |
Ama en kötüsü torunumun üzerinde pijamalarıyla içeri girmesiydi. | Open Subtitles | ... ولكن أسوأ جزء هو عندما جاء حفيدي ... لماذا ، وهو يرتدي البيجاما |
-Onu Wal Mart'ın ev ve bahçe bölümünde üzerinde pijamalarıyla hayalî bir arabayı kullanırken bulmuşlar. | Open Subtitles | - وجدوها في المنامة(البيجاما)َ ... تقود سيارة وهمية في حديقة المنزل... و في قطاع من "وول مارت"َ. |
pijamalarıyla koltuğa kıvrılmıştı. | Open Subtitles | مرتدية (البيجاما) ومسترخية على الأريكة |