İşte aldığım sonuçlardan bazıları. Bence oldukça iyiler. Örneğin, Dan Pink'in motivasyon üzerine konuşması, | TED | وبالتالي هذه بعض النتائج التي استقبلتها. أعتقد أنه جميلة جدا. على سبيل المثال، محادثة دان بينك عن التحفيز، |
Daniel Pink bir deney yapmış, bir kutuya iki köpek koyulmuş ve kutunun tabanından elektrik geçiyormuş. | TED | هناك تجربة أعتقد أن دانييل بينك يشير اليها عندما تضع كلبان في صندوق والصندوق مزود بأرضية كهربائية |
Taji'yi konusunu öğrenmem şöyle oldu, Steve Pink bana bir e-posta yolladı ve içinde o arabanın yanında yanmış cesedin fotoğrafı vardı. | TED | الطريقة التي علمت بها عن طاجي كانت أن بينك أرسل لي رسالة إليكترونية , وملصق بها صورة للجثة المحروقة خارج السيارة . |
Başka bir işte olan birinin adı Mr. Purple. Sen Mr. Pink'sin! | Open Subtitles | بعض الرجال في بعض المهام يكونون السيد بربل ، وأنت السيد بنغ |
Big Pink! Ağız kokusunu alan tek sakız. | Open Subtitles | الوردي الكبير, إنها العلكة الوحيدة التي تمنحك نفس برائحة الخنزير |
Kusura bakma Mr. Pink ama senin ihtiyacın olabilecek son şey bir fincan daha kahve. | Open Subtitles | اعذرني سيد بنك ، ولكن آخر ما تحتاجه هو كوب آخر من القهوة |
Steve Pink günlüğünü okuması eve geldikten beş ay sonra gerçekleşti. | TED | ستيف بينك يقرأ جريدته بعد خمسة اشهر من رجوعه للوطن . |
Burada da Pink Floyd'un "Machine" parçası simaskop kullanarak oynatılıyor. | TED | وهذا هو جهاز بينك فلويد يعمل في وقت آني عبر سايمسكوب. |
Spektroskopinin gücünü aslında daha 1973'te Pink Floyd anlamıştı. | TED | قوة الإسبيكتروسكوبي قد تم اكتشافها بواسطة بينك فلويد في عام 1973. |
Hani Pink Floyd sahneye çıkmadan önce beklerken komedyeni izlemek gibi. | Open Subtitles | مثل الممثل الكوميدي ,الذي يجب أن تشاهده "حتي يأتي "بينك فلويد |
hoş geldin. Tamam mükemmel. Pink Floyd, Ayın karanlık yüzü | Open Subtitles | مرحبا بك معنا, حسنا, أتقني بينك فلويد, أغنية الجانب المظلم من القمر |
Radiohead, Pink Floyd gibi pek çok gruptan etkilendik. | Open Subtitles | حسنا, في الواقع, تأثرنا بالكثير من الفرق مثل راديوهيد, بينك فلويد |
Sen gidebilirsin çünkü bir şeyler oluyor evlat. Pink ve Floyd alarm durumundayız. | Open Subtitles | لأن هناك أشياء سيئه تحدث الشفره بينك كما في فلويد |
Pink Floyd. Yok, Pink Floyd olmaz. | Open Subtitles | لكن بينك فلويد لا, لا نريد بينك فلويد مويسقيّ أيضاً, لكن كان لديه عدة قضايا |
Odanın ortasında, bir Pink Floyd albümü ve, üstünde de minare gibi bir sigaralık! | Open Subtitles | في منتصف الغرفة، و غادر ألبوم بينك فلويد ومفصل كبير الحمار على القمة. |
Stephen Pink'in Kız arkadaşı: "Müstehcen şeyler yaz." | TED | صديقة بينك : في البداية , كأنه , " يكتب شيء قذر ! " |
Mike'a şöyle yazdım, "Mike, acaba Pink ile röportaj yapabilir misin?" | TED | قمت بتنبيه مايك و قلت له , " مايك , من فضلك أتستطيع أن تذهب وتحاور بينك ؟ " |
Madem önemli değil, öyleyse sen Mr. Pink ol, isimlerimizi değişelim. | Open Subtitles | أن لم تكن مسالة مهمة اسم بنغ ، هل تريد المقايضة؟ |
Başka bir işte olan birinin adı Mr. Purple. Sen Mr. Pink'sin! | Open Subtitles | بعض الرجال في بعض المهام يكونون السيد بربل ، وأنت السيد بنغ |
Los Angeles'dan bir grup, işte karşınızda, Pink Slip. | Open Subtitles | مِنْ هنا في لوس أنجليس لنعطيهم الانتساب الوردي |
Pink Floyd zamanını görseydin birde... Şimdiyi öpüp başına koyardın. | Open Subtitles | حسناً ، حاولي ان تكبري في عصر فلويد الوردي واستبدلي ألعاب الفيديو بالقِدر. |
Kusura bakma Mr. Pink ama senin ihtiyacın olabilecek son şey... bir fincan daha kahve. | Open Subtitles | اعذرني سيد بنك ، ولكن آخر ما تحتاجه هو كوب آخر من القهوة |
65 + 27 = 92 Pink dört kelimeli, 92 bölü 4. | Open Subtitles | الوردى مكون من اربعة ارقام بقسمة 92 على 4 |