Biliyorum, pis bir iş bu. Ama başka seçeneğin yok. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه الأمر قذر ولكن ليس القرار في يدك |
Eğer icabına bakılması gereken pis bir iş varsa, bana bırak. | Open Subtitles | إن كان ثمّة أمر قذر بحاجة لأن يتم فقط دعه لي |
Daha doğrusu, bir daha beklemeyiz! Çünkü bu adam pis bir dolandırıcı. | Open Subtitles | بمعنى آخر لا تأتي إلى هنا مجدداً لأنَّ هذا الشخص محتالٌ قذر |
pis bir numaraydı. Ama belki sana iyi bir eli fazla önemsememeyi öğretir. | Open Subtitles | انها حيلة قذرة, ولكن, ربما يعلمك هذا الا تبالغى باللعب مع اليد الجيدة |
Evet, pis bir İngiliz tanıdık. Paranı getirdim. | Open Subtitles | نعم، نسيب إنجليزي بغيض حسناً، لقد أحضرت إليك اموالك |
Çanta ıslandığında... bu toz sayesinde etrafa çok pis bir koku yayacak. | Open Subtitles | .. إذا تبللوا هذه البودرة تصدر رائحة كريهة |
İnsanları takip etmek pis bir iş, ama böyle şeyler sadece... | Open Subtitles | مراقبة الناس عمل قذر أحيانا لكن عندما يتصرفون كـ |
Savaştan hoşlanmayan bir çok asker var. pis bir iş. | Open Subtitles | يوجد الكثير من الجنود الذين لا يحبون الحرب ، إنه عمل قذر |
İş, çok tehlikeli ve pis bir iş. Ucunda para olmazsa, hiç çekilmez! | Open Subtitles | إنه عمل قذر وخطير، لا بد أن يكون مقابله مجزياً |
Yani pis bir haine dönüştüğün doğru. | Open Subtitles | هم كانوا محقّون بشأنك تحوّلت إلى خائن قذر |
Kim olduğunu bilmiyorum... ama yüzü yanmış, ve garip bir şapka takıyor... ve kırmızı-yeşil bir kazak, çok pis bir kazak... ve o bıçakları kullanıyor, parmaklarına taktığı bıçaklar. | Open Subtitles | لا أعلم من هو انه محروق و يرتدي قبعه و جاكت أحمر وأخضر قذر للغايه |
Aradın çünkü pis bir işe ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | لقد اتصلت بي لأنك احتجت لمن ينفذ عمل قذر. |
Domuz kendi bokunda yatıp çiftleşir. pis bir hayvandır. | Open Subtitles | الخنزير يأكل ويرعى في الروث فهو حيوان قذر |
Genellikle silahsız birini öldürmekten nefret ederim. Soğukkanlı cinayet pis bir iştir. | Open Subtitles | عادة، اكره قتل رجل غير مسلح القتل بدم بارد عمل قذر |
Bu pis bir iş, fakat birisi yapmalı. | Open Subtitles | أنه عمل قذر, و لكن شخصا ما يجب أن يقوم به |
pis bir alışkanlığı örtbas etmek için uyuşturucu satıcılarına para ödüyorsun. | Open Subtitles | ترشين مروجي مخدرات لتغطين على عادة قذرة. حسنا, كلنا لدينا أسرار. |
pis bir numara da olsa bizim Freeza işini biliyor. | Open Subtitles | من الواضح أنها حركة قذرة لكن يجب أن تعطيه فرصة |
Programda iğrenç bir pizza top havuzu ve gürültücü pis bir palyaço da olacak. | Open Subtitles | يمكنني أن أعدك بقطعة بيتزا . مكان بهيج و مهرج بغيض بصوت عال |
Ve beni pis bir çukurun içine at. Hiçbir erkeğin vücudumu göremeyeceği bir çukura. | Open Subtitles | وألقي بي في حفرة كريهة حيث لا تنظر إلى جسدي عين رجل |
Sefil, hastalıklı ve pis bir eski eş gibiyim. | Open Subtitles | و كأنني عشيقةٌ سابقه مريضةٌ و بائسه و قذره |
Tüm gün boyunca bir sahada... pis bir topun peşinde koşmak isteyen bir kıza nasıl dur diyebilirdim? | Open Subtitles | كيف انسجم مع فتاة لا تحب سوى اللعب بكرة قدم متسخة طوال اليوم ؟ |
pis bir gringoyu tutuyor, üstüne bir de 100'lük veriyorsun. | Open Subtitles | لتكون القذارة حولنا و لتعطيه مئة دولار ايضا |
Birincisi, bu kentte dünya ayaklarının altına serilmiş, ama o pis bir bağımlı, çünkü "siktir et" diyor. | Open Subtitles | الأولى : العالم عند قدميه، في هذه البلدة وهو شخص أبله لعين لأنه من الواضح لا يبالي. |
Hugh Crain, çok pis bir adammışsın, çok da pis bir ev yapmışsın. | Open Subtitles | هيو كارين؛ أنت كنت رجل وسخ و عملت بيت وسخ زيك |