Pitou, savaşta tüm gücüne ihtiyaç duyduğunda bu Nen yeteneğini kullanır. | Open Subtitles | "بيتو) تستخدم قدرة (النين) هذه) حين تحتاج لقوّتها كاملة في القتال" |
Gon ile Killua Youpi'ye yüklenecekse sana da Pitou kalıyor! | Open Subtitles | إن تصدّى (جون) و(كيلوا) لـ (يوبي)، فستبقى أنت لمواجهة (بيتو)! |
Üçüncü katın tamamı dumanla sarıldığına göre Kral'la Pitou orada değiller demektir. | Open Subtitles | طالما الطابق الثالث من البرج محاط بالدخّان، إذًا الملك و(بيتو) ليسا هناك. |
Üçüncü katın tamamı dumanla sarıldığına göre Kral'la Pitou orada değiller demektir. | Open Subtitles | طالما الطابق الثالث من البرج مُحاط بالدخّان، إذًا الملك و(بيتو) ليسا فيه. |
Merdivenleri koruma görevi ona verildiğinden Pitou ve Pouf'un Kral'ı korumakta olduğuna inanmıştı. | Open Subtitles | "وطالما حراسة السلّم الرئيسيّ كانت مهمّته" فكان مقتنعًا أنّ (بيتو) و(بوف) يحميان الملك. |
Gel, Pitou. Bu doğru. | Open Subtitles | هيا يا بيتو ذلك صحيحُ. |
En kötü ihtimalle Pitou'nun canını alırken kendi canından olur. | Open Subtitles | في أسوأ الأحوال سيضحّي بحياته للقضاء على (بيتو). |
Belki de Pitou ile burada kalmasına şükretsem yeridir. | Open Subtitles | "ربّما يجب أن أسعد بأنّه عالق هنا برفقة (بيتو)" |
Aslında Komugi'yi iyileştirmek ve korumak için Pitou bilerek olması gerekenden fazla süre talep etmişti. | Open Subtitles | "طبعًا لحماية (كوموجي) ومعالجتها تمامًا" "تعمّدت (بيتو) الإدلاء بمهلة زمنيّة أطول من المدّة الضروريّة" |
Bunu düşünen Pitou şunu fark etmişti. | Open Subtitles | "لمّا خطر ذلك ببال (بيتو) فأدركت أنّ هذا قد يؤدّي لتبعة أخرى" |
Buna karşın Pitou'nun içine kötü bir his doğmuştu. | Open Subtitles | "بغضّ النظر عن ذلك الاحتمال، إلّا أنّ شعورًا مشؤومًا لم يفارق (بيتو)" |
Pitou artık görevini tamamlamaya tamamen hazırdı. | Open Subtitles | "وعليه أصبحت (بيتو) الآن تامّة العزم على إكمال المهمّة المسندة إليها" |
Şu anda kristal küre bana eş zamanlı olarak Gon ile Pitou'yu, seninle beni ve Pouf, Kral, Youpi üçlüsünü gösteriyor. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، فإن البلّورة تريني (جون) و(بيتو) و(كيلوا) وإيّاي في الوقت عينه وكذلك (بوف) والملك و(يوبي). |
Haydi izleyin Gon'la Pitou'yu. Yakında ilginç şeyler göreceksiniz. | Open Subtitles | لذا تابعي مراقبة (جون) و(بيتو)، فسترين أمرًا مشوّقًا عمّا قريب. |
Bu kadın elimizde oldukça Pitou... Pitou bize itaat etmeye mecbur! | Open Subtitles | طالما هذه الفتاة معنا، فإن (بيتو) مضطرّة لتطيعنا! |
Evet, Kite ile birlikteydim... Sonra Kite bana kaçmamı söyledi... Sonra Pitou geldi. | Open Subtitles | كنت مع (كايتو)، فأمرني بالهرب، ثم ظهرت (بيتو). |
Sonra Pitou ile tekrar karşılaştığımda bana Kite'ın çoktan öldüğünü söyledi! | Open Subtitles | لمّا التقيت (بيتو) ثانيةً، نبأتني أن (كايتو) ميّت بالفعل! |
Pitou'nun En'i bile yetişemez oraya. | Open Subtitles | "الإين" الخاص بـ (بيتو) لا يمكنه تغطية ذلك المدى. |
Pitou'nun gökyüzüne bakma sebebi "öylesine" idi. | Open Subtitles | "السبب الوحيد الذي دعى (بيتو) للنظر إلى السّماء هو التقصّي" |
Pitou'nun eşsiz tespit duyuları için bile fazla yüksekte. | Open Subtitles | "أعلى من أن يتحقق منه حدس (بيتو) الاستثنائيّ" |
Pitou'nun En'i onu açığa çıkartmaz mı? | Open Subtitles | لكن ألا يعني هذا أنّ "نين" (نيفربيتو) كشفها بحلول الآن؟ |