"planlamamıştım" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أخطط
• اخطط
• أخطّط
• خططت له
• أنوِ
• أُخطّطْ
• لم أكن أنوي

Evet ama dürüst olmak gerekirse sana vermeyi planlamamıştım.
نعم ، لكن لأكون منصفاً لم أخطط لإعطائك إياه

Kızımın evliliğini bu şekilde planlamamıştım.
هذه ليست الطريقة التي كنت أخطط لكي أزوج ابنتي بها

Sana karşı bir şey hissetmeyi planlamamıştım, bir anda oluverdi bunun için özür dilerim.
لم أخطط في الحقيقه لكي أشعر بشيء إتجاهك، ولكنه ما حدث لذلك أنا أسئل بهذا الشأن

Ya sana, hiç babamı yok etmeyi planlamamıştım desem?
ماذا لو اخبرتك بانني لم اخطط مطلقاً لتدمير أبينا

Yazımı Jersey'de geçirmeyi planlamamıştım.
في الواقع أنا لم أخطط لقضاء صيفي في نيو جرسي

Hayatım boyunca bunu yapmayı hiç planlamamıştım.
أنا لا أخطط للقيام بهذا العمل طوال حياتي

Bu gece beyaz insanlara dalaşacağımı planlamamıştım, sadece Çinliydi!
لم أخطط لأسرق البييض الليلة إلا الشرق الأسيوي

Soru cevap şeklinde bir şeyler planlamamıştım gerçi ama her neyse, sorun bakalım.
لم أكن أخطط لوضع السؤال و الجواب لكن تفضل

Bu temyizi yürütmeyi planlamamıştım, ...ama siz bana neredeyse üzerinden on yıl geçmiş bir olayda ifadesini değiştiren bir muhbir mi getiriyorsunuz?
تعلم ، لم أخطط لأكون من يقضي في هذا الإستئناف لكنكم أحضرتم لي ذلك الواشي الذي غيّر شهادته بعد حوالي عقد من الزمن

Ama biliyorsun bunu planlamamıştım. Birden bire oluverdi.
ولكن تعلم أنني لم أخطط لذلك كان ذلك ما حدث تماماً

Sonumun abim gibi olacağını planlamamıştım hiç.
لم أخطط أبداً بأن ينتهي بي الموقف مثل أخي

Böyle bir şeyi planlamamıştım ama artık geriye dönüş yoktu.
أنني لم أخطط من أجل أن أكون كذلك. لكن ليس هناك عودة للوراء الآن.

İşlerin bu hâle geleceğini planlamamıştım ama uygun olan en iyi seçeneğin bu olduğunu düşündüm.
لم أكن أخطط أن تجري الأمور هكذا و لكني اعتقدت انه أفضل خيار لدينا

Bugün gördüklerini de planlamamıştım ama kendimi kötü hissetmem ya da özür dilemem gerekmiyor.
وبالتأكيد لم أخطط لرؤيتكِ لذلك لكني لا أحتاج لأن أشعر بالذنب وأعتذر

Bu çocuklardan sorumlu olmayı planlamamıştım.
لم اخطط لاصبح مسؤولة عن هؤلاء الأولاد

Gözlerimi azıcık yakamaya başladı, bunu planlamamıştım.
بدأ للتو يحرق عيني قليلا لم اخطط لذلك

İlk günden penisini görmeyi planlamamıştım.
لم اخطط لا ارى قضيبك في اليوم الاول

planlamamıştım ama öldü işte. Defteri dürüldü.
لم أخطّط لذلك، ولكنّها كانت حالة إمّا أن أقتله أو يقتلني

Bunu sana bu şekilde söylemek istemiyordum. Bunu böyle planlamamıştım.
لم أكن إريد إخبارك بهذه الطريقة لم يكن هذا ما خططت له.

Ama yemin ederim ki bunu planlamamıştım ve şimdi kendimi berbat hissediyorum.
لكنّي قسمًا لم أنوِ فعل ذلك، وأشعر الآن باستياء رهيب.

Seninle birlikte olmayı ve seni bu işin içine katmayı hiç planlamamıştım.
أنا لَمْ أُخطّطْ لمُقَابَلَتك أَو أَنْ تُصبحَ لذا إرتبطَ بك أَو -

Bugün buraya gelmeyi planlamamıştım.
لم أكن أنوي أن يأتي اليوم.