ويكيبيديا

    "pm" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بات
        
    • ب م
        
    • براناف ميستري
        
    • باميلا ميير
        
    • مولينكس
        
    PM: Peki anne kız olarak böylesi tehlikeli ve bazen korkunç durumlarda en büyük zorluk nedir? TED بات: إذاً ما هو أكبر تحدي العمل مع والدتك وأختك، في مثل هذه الظروف الخطرة وبعض الأحيان المخيفة؟
    PM: Peki annen ile birlikte çalışırken en iyi ve en zor kısımlar senin için hangisi? TED بات: ما هو أفضل جزء في العمل مع والدتك وأكثر الأجزاء صعوبة بالنسبة لك؟
    PM: Peki bunu dışişleri politikasının merkezine koyduğunuzda itirazlarla karşılaştınız mı? TED بات ميتشيل : هل تم صدك من قبل احدهم عن قيامك بهذا المنحى في الخارجية الامريكية ؟
    PM: Ve bugün yaptığın şey bu. BV: Ah, teşekkürler. TED ب.م: وهذا ماقمت به اليوم. بويد فاري: أوه .. شكرا جزيلا
    SS: Kesinlikle. PM: Kitabinda buna odaklandin -- ve senin de dedigin gibi bunu yazma sebebin bununla ilgili diyalog yaratmak. TED ش س : بالتأكيد. ب م : و لقد ركزت في الكتاب و السبب كما قلت في كتابته ، هو خلق حوار حول هذا الموضوع.
    MIT'de mi kalıyorsun, veya bununla alakalı bir iş mi yapacaksın ? PM: Ben herkesin kendi AltıncıHis cihazını geliştirebilmesi için, TED أم تنوي فعل شيء آخر في المشروع؟ براناف ميستري: أحاول أن أجعل هذا المشروع متوفراً للناس
    PM: Peki, bu baş sallamaları, dikkat etmeniz gerektiğini bildiğiniz zaman, farketmesi çok daha kolay. Bazı zamanlar biri bir yüz TED باميلا ميير: حسنا، هزات الرأس هذه أكثر سهولة لاكتشافها بمجرد معرفتك للنظر إليها. ستكون هناك أوقات
    PM: Peki o noktaya nasıl geleceğiz? Dünyadaki bu denge durumuna? TED بات ميتشيل : حسناً كيف اذا يمكننا ان نحصل على التوازن الذي نبحث عنه في هذا العالم ؟
    PM: Ben öyle düşünmüyorum. NA: Ama toplumda bazı insanların değişim aracıları olduğunu söylemenin yararı oluyor. TED بات ميتشيل : لا أعتقد ذلك .. نادية السقاف : من المفيد ان اقول ان بعض الاشخاص يمثلون عوامل تغيير في المجتمع
    PM: Demek teknolojiye bağlısın. TED بات ميتشيل : أنت موجودة إذاً على كل نواح الانترنت
    PM: Billie, senin hikâyen her yerdeki pek çok kadına ilham verdi. TED بات: ألهمت قصتك بيلي العديد من النساء في كل مكان.
    PM: Araştırma milenyum kuşağıyla ilgili ne gösterdi? TED بات: ما الذي أظهرته لك البحوث بشأن جيل الألفية؟
    PM: Şimdi Billie, bu hikâye -- BJK: Biliyorum, bebek patlaması kuşağını korkutan şey bu -- Hakikaten öyle, bu yüzden paylaşmamızın yararlı olduğunu düşünüyorum. TED بات: الآن، بيلي، هذه القصة -- أعرف، لكن هذا ما يخيف الكهول -- أنا فقط أخبركم ذلك -- أظن أنه من الجيد أن نتقاسم هذا.
    PM: Bu mesajin kuresel bir etkisinin olmasi seni sasirtti mi? TED ب.م: هل تفاجأتي بأن أصبحت رسالتك ذات طابع عالمي ؟
    PM: Bu yüzden bunun hakkında konuşuyoruz, çünkü kız arkadaşlıklar, dediğin gibi Jane, yenilenebilir güç kaynağı. TED ب.م: لهذا السبب نحن نتكلم عنها، لأن صداقات النساء، كما قلت، جين، مصدر طاقة قابل للتجديد.
    PM: Sen bunu 45 senedir yapıyorsun ve inanılmaz sonuçlar elde ettin. TED ب.م: وكنت تقومين بهذا لمدة 45 سنة، وقد رأيت نتائج مذهلة.
    PM: Marian, dünya üzerindeki tüm çocuklar adına, tutkun için, amacın ve savunuculuğun için TED ب.م: حسنًا ماريان أود أن أقول نيابة عن كل أطفال العالم، شكرًا على حماسك، وعلى هدفك ودعمك.
    PM: Jane, aynı zamanda bir şeyleri açıklığa kavuşturalım çünkü buradaki birçok kişi neler yapabileceklerini merak ediyor, TED ب م: إذن يا جاين، يجب أن نوضح، لأن الكثير من الحاضرين يفكرون، فيما يمكنهم أن يفعلوه؟
    PM: Geçmişte de çok kere yaptığın gibi bu değişime önderlik ediyorsun, Jane. TED ب م: وكما فعلتِ في مراتٍ كثيرة في السابق، جاين، فإنك تقودين هذه التغييرات.
    PM: Evet. Evet, evet, tabi. TED براناف ميستري: أجل أجل ،بالطبع.
    PM: Şimdi size hakikaten acı çeken bir anne olan Erin Runnion'un kızına işkence eden ve öldüren kişi ile mahkemede yüz yüze geldiği videoyu göstereceğim. TED باميلا ميير: الآن سأعرض عليكم فيديو الأم الثكلى الفعلية، إرين رنين، تواجه قاتل ومعذب ابنتها في المحكمة.
    Ez onu. PM: Hayır. Bu yanlış bir şey. TED .اسحقه بيتر مولينكس : ربما هذا تصرفٌ خاطىء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد