PM: Peki anne kız olarak böylesi tehlikeli ve bazen korkunç durumlarda en büyük zorluk nedir? | TED | بات: إذاً ما هو أكبر تحدي العمل مع والدتك وأختك، في مثل هذه الظروف الخطرة وبعض الأحيان المخيفة؟ |
PM: Peki annen ile birlikte çalışırken en iyi ve en zor kısımlar senin için hangisi? | TED | بات: ما هو أفضل جزء في العمل مع والدتك وأكثر الأجزاء صعوبة بالنسبة لك؟ |
PM: Peki bunu dışişleri politikasının merkezine koyduğunuzda itirazlarla karşılaştınız mı? | TED | بات ميتشيل : هل تم صدك من قبل احدهم عن قيامك بهذا المنحى في الخارجية الامريكية ؟ |
PM: Ve bugün yaptığın şey bu. BV: Ah, teşekkürler. | TED | ب.م: وهذا ماقمت به اليوم. بويد فاري: أوه .. شكرا جزيلا |
SS: Kesinlikle. PM: Kitabinda buna odaklandin -- ve senin de dedigin gibi bunu yazma sebebin bununla ilgili diyalog yaratmak. | TED | ش س : بالتأكيد. ب م : و لقد ركزت في الكتاب و السبب كما قلت في كتابته ، هو خلق حوار حول هذا الموضوع. |
MIT'de mi kalıyorsun, veya bununla alakalı bir iş mi yapacaksın ? PM: Ben herkesin kendi AltıncıHis cihazını geliştirebilmesi için, | TED | أم تنوي فعل شيء آخر في المشروع؟ براناف ميستري: أحاول أن أجعل هذا المشروع متوفراً للناس |
PM: Peki, bu baş sallamaları, dikkat etmeniz gerektiğini bildiğiniz zaman, farketmesi çok daha kolay. Bazı zamanlar biri bir yüz | TED | باميلا ميير: حسنا، هزات الرأس هذه أكثر سهولة لاكتشافها بمجرد معرفتك للنظر إليها. ستكون هناك أوقات |
PM: Peki o noktaya nasıl geleceğiz? Dünyadaki bu denge durumuna? | TED | بات ميتشيل : حسناً كيف اذا يمكننا ان نحصل على التوازن الذي نبحث عنه في هذا العالم ؟ |
PM: Ben öyle düşünmüyorum. NA: Ama toplumda bazı insanların değişim aracıları olduğunu söylemenin yararı oluyor. | TED | بات ميتشيل : لا أعتقد ذلك .. نادية السقاف : من المفيد ان اقول ان بعض الاشخاص يمثلون عوامل تغيير في المجتمع |
PM: Demek teknolojiye bağlısın. | TED | بات ميتشيل : أنت موجودة إذاً على كل نواح الانترنت |
PM: Billie, senin hikâyen her yerdeki pek çok kadına ilham verdi. | TED | بات: ألهمت قصتك بيلي العديد من النساء في كل مكان. |
PM: Araştırma milenyum kuşağıyla ilgili ne gösterdi? | TED | بات: ما الذي أظهرته لك البحوث بشأن جيل الألفية؟ |
PM: Şimdi Billie, bu hikâye -- BJK: Biliyorum, bebek patlaması kuşağını korkutan şey bu -- Hakikaten öyle, bu yüzden paylaşmamızın yararlı olduğunu düşünüyorum. | TED | بات: الآن، بيلي، هذه القصة -- أعرف، لكن هذا ما يخيف الكهول -- أنا فقط أخبركم ذلك -- أظن أنه من الجيد أن نتقاسم هذا. |
PM: Bu mesajin kuresel bir etkisinin olmasi seni sasirtti mi? | TED | ب.م: هل تفاجأتي بأن أصبحت رسالتك ذات طابع عالمي ؟ |
PM: Bu yüzden bunun hakkında konuşuyoruz, çünkü kız arkadaşlıklar, dediğin gibi Jane, yenilenebilir güç kaynağı. | TED | ب.م: لهذا السبب نحن نتكلم عنها، لأن صداقات النساء، كما قلت، جين، مصدر طاقة قابل للتجديد. |
PM: Sen bunu 45 senedir yapıyorsun ve inanılmaz sonuçlar elde ettin. | TED | ب.م: وكنت تقومين بهذا لمدة 45 سنة، وقد رأيت نتائج مذهلة. |
PM: Marian, dünya üzerindeki tüm çocuklar adına, tutkun için, amacın ve savunuculuğun için | TED | ب.م: حسنًا ماريان أود أن أقول نيابة عن كل أطفال العالم، شكرًا على حماسك، وعلى هدفك ودعمك. |
PM: Jane, aynı zamanda bir şeyleri açıklığa kavuşturalım çünkü buradaki birçok kişi neler yapabileceklerini merak ediyor, | TED | ب م: إذن يا جاين، يجب أن نوضح، لأن الكثير من الحاضرين يفكرون، فيما يمكنهم أن يفعلوه؟ |
PM: Geçmişte de çok kere yaptığın gibi bu değişime önderlik ediyorsun, Jane. | TED | ب م: وكما فعلتِ في مراتٍ كثيرة في السابق، جاين، فإنك تقودين هذه التغييرات. |
PM: Evet. Evet, evet, tabi. | TED | براناف ميستري: أجل أجل ،بالطبع. |
PM: Şimdi size hakikaten acı çeken bir anne olan Erin Runnion'un kızına işkence eden ve öldüren kişi ile mahkemede yüz yüze geldiği videoyu göstereceğim. | TED | باميلا ميير: الآن سأعرض عليكم فيديو الأم الثكلى الفعلية، إرين رنين، تواجه قاتل ومعذب ابنتها في المحكمة. |
Ez onu. PM: Hayır. Bu yanlış bir şey. | TED | .اسحقه بيتر مولينكس : ربما هذا تصرفٌ خاطىء |