Derin bir nefes alıp, bu poşete üflemenizi istiyorum sizden. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذ نفساً واحداً عميقاً و تملأ هذا الكيس |
Son poşete geldim, 80. kopyaya, birden anne ayı belirdi | TED | وصلتُ إلى الكيس الأخير، النسخة رقم 80، وفجأةً، ظهرت الدبة الأم الرمادية مرةً أخرى. |
Ayakkabılarını çıkar ve poşete koy, sonra bağla ve tekrar bagaja bırak. | Open Subtitles | اخلع أحذيتك وضعها في الكيس ثمّ أغلقه وأعده ثانية في الصندوق |
New York'ta seks çok kapalıdır, poşete konur. Kesinlikle! | Open Subtitles | وفي نيويورك الجنس هو الرف السفلي، كيس من الورق. |
Haddini bildir, Jumbo. Sen, baştan başla. Her şeyi tek bir poşete koy. | Open Subtitles | أخبره أيها البدين ، وأنت ابدأ من جديد أريد كل شيء في كيس واحد |
Eğer isterseniz eski bacaklarını bu poşete koydum. | Open Subtitles | وضعت ساقيه القديمة في كيس إذا كنتم تريدونها رائع .. |
Ben bu duruma duyguları poşete atmak diyorum. | Open Subtitles | إنها ما أحب أن أدعوها بحقيبة المشاعر. |
Siz poşete koyarken kolları kopabilir. | Open Subtitles | ًأطرافه قد تسقط فوراً عندما ترفعونه داخل الكيس. |
Septik şok kolunun geri kalanıyla birlikte poşete gitti. | Open Subtitles | كلّا الصدمة موجودة هنا في الكيس مع يده المبتورة |
Şuradaki takım elbiseli adam tarafından soyuluyoruz ve herkesin her şeyini bu poşete koymasını istiyor. | Open Subtitles | نحن نتعرض للسرقة من قبل ذلك الرجل في البذلة، ويريد من الجميع أن يفرغوا أشيائهم في هذا الكيس. |
Sonra yeterli yağın yok diye kahverengi bir poşete bağırdın. | Open Subtitles | ومن ثم اكتشفت ان الزبده قليله ثم صرخت في الكيس البني |
O bakmadığı zaman yaparsın, eğilip poşete tükür. | Open Subtitles | أنتظري حتى يتشتت أنتباهها ثم أبزقي الطعام في الكيس, أنخفضي |
Lanet olası poşete koy. Bunu yaptıktan sonrada poşeti çöpe at. | Open Subtitles | ثم ضعيه في الكيس اللعين, بعد أن تفعلي ذلك أرمي تلك القذارة في القمامة |
Bunu hızlı yap çünkü yıyecek poşete etik edecektir ve kokusunu alır. | Open Subtitles | أفعليها بسرعة لأنه اذا تمكن الطعام من أكل الكيس سوف تشمه |
Ve benim için bir poşete de biraz buz koyabilir misin? | Open Subtitles | و هل يمكنك وضع بعض الثلج في كيس من البلاستيك لي ؟ |
Bir pencereye daha elini sürecek olursan buraya geri gelirim ve kafanı bir poşete koyar giderim. | Open Subtitles | إن لمستَ نافذةً أخرى فسأعود إلى هنا وسأرحل ورأسكَ في كيس |
poşete koy, etiketle ve laboratuara gönder. | Open Subtitles | ضعه في كيس ، وعلِّم عليه ، وأرساله إلى المختبر |
Bizim için plâstik poşete koymuş olması ne kadar da düşünceli bir hareket. | Open Subtitles | هذه خطوة جميلة وضعها في كيس بلاستيكي لأجلنا |
Çantanı poşete boşaltmanı istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج منك أن تفرغي حقيبتك في كيس القمامة. |
Ben bu duruma duyguları poşete atmak diyorum. | Open Subtitles | إنها ما أحب أن أدعوها بحقيبة المشاعر. |