ويكيبيديا

    "polimer" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البوليمر
        
    • بوليمر
        
    • البوليستر
        
    • البوليمور
        
    • بمركّب
        
    Bu gaz enjekte edilmis bir parca polimer sandalye icin bir fikir. TED هذا كرسي منفذ بأسلوب الحقن بالغاز لينتج لدينا كرسي من قطعة واحدة من مادة البوليمر
    Italyada bulunan Moroso adli bir sirket icin. Bu Gaz enjekte edilmis polimer bir sandalye. TED من قبل شركة موروسو في ايطاليا الكرسي مصنوع من مادة البوليمر بتقنية حقن الغاز
    Fakat bunun her bir tonu polimer. TED ولكن كل طن من هذه مُكوّنة من نسيج البوليمر.
    Bu monomerler topak halde plastik olabilmek için uzun polimer zincirlere bağlandılar. TED وبعدها ترتبط هذه المواحيد في سلسلة بوليمر طويلة لتنتج البلاستيك في شكل ملايين من الكريّات
    Bende, sindirim sitemine daha yakından göz attım ve dallanmış polimer kalıntıları buldum. Open Subtitles فذهبت بشكل أعمق في نظام الهضم " ووجدت أثراً لـ " بوليمر شجيري
    Çoğu telsiz VHF frekansını çeken polimer bir filmle kaplıdır. Open Subtitles معظم الميكرفونات تغطّى بطبقة من بوليمر الفيلم الذي تلتقط الموجات ذات التردد العالي جدا
    Aslında pamuk ve polimer karışımı... Open Subtitles فى الحقيقة انه مزيج من القطن و البوليستر
    Size başka bir örnek vermek adına; Bir kilogramlık temel polimer alın ve aktif mürekkebi formüle etmek için kullanın. TED لنعطيكم مثالاً آخر، خذ كيلوغرام واحدا من البوليمر الأساسي والذي يستخدم لتكوين الحبر الفعال.
    Anahtar deliğinde polimer kil kalıntısı vardı Open Subtitles النحات. تم العثور على آثار من مادة البوليمر الطين في ثقب المفتاح.
    Elektrik tellerinin yalıtım maddesi polimer değil, kauçuktur. Plastiğe benzer. Open Subtitles العزل على الأسلاك الكهربائية ومصنوعة من المطاط، البوليمر.
    Kurbanın bileziğindeki doku parçası bir çesit yapay polimer. Open Subtitles النسيج الذي رفعناه من على سوار الضحيّة يبدو نوعاً من البوليمر الصناعي
    Bir yağ polimer, mumun içindeki yedek kimyasalı ortaya çıkarıyor. Open Subtitles زيت البوليمر يتفاعل مع االمواد الكيميائيه الثانويه في الشموع
    Mavi polimer yaklaşık 20 nanometre kadar neşrediyor. Open Subtitles البوليمر الأزرق وصل مستواه إلى 20 نانومتر لقد عثرت على المكان الذي قتل به
    Tedarikçilerden biri laboratuvarlarından karbon polimer çalındığını bildirmiş. Open Subtitles أحد البائعين أفاد أنّ كربون البوليمر .قد سُرق من مُختبرهم
    Gövdesi bir tür özel polimer ki bu da tipik karbon elyafından daha güçlüdür. Open Subtitles الرمح من نوع البوليمر المتخصص، والذي هو أقوى من ألياف الكربون المتخصصة.
    Bunun içinde süper yapıştırıcı ve sıcaklıkla etkisini gösteren polimer var. Open Subtitles غراء من النوع القوي جداً و مفعل حراري للمركب بوليمر الكيميائي لوضعها
    Kemiklerdeki maddenin polimer olduğunu belirledim. Makyaj ya da lastik, hatta boya. Tam da bu yüzden fare pisliğini araştırmak istiyorum. Open Subtitles حددت هوية المادة الزرقاء على عظامه بأنها بوليمر دهني أو مطاطي، وربما صبغ
    O bölge kemik değil de ondan. Plastik polimer. Open Subtitles لأنّ هذا القسم ليس عظماً، إنّه بوليمر بلاستيكي.
    Hemen sarmalıyız. Selüloz polimer, gazlı bez getirin! Open Subtitles نحتاج لتضميده احضروا بوليمر السليولوز، وشاش
    Travma tamponu ve selüloz polimer gerekiyor. Open Subtitles أحتاج مزيد من لبادات الرضوخ وسولولوز بوليمر من فضلك
    Bulduğum her kumaş parçası çok uzun zincirlenmiş polimer. Open Subtitles كل شيء من النسيج وجدته بوليمر سلسلة السوبر الطويل
    Sentetik pamuk ve polimer harmanı. Open Subtitles -القطن الصناعي وخليط البوليستر
    Bu polimer şaşırtıcı çünkü pek çok farklı organizmada bulunuyor. TED هذا البوليمور مدهش لأنه موجود في العديد من الكائنات الحية المتنوعة.
    Çünkü kurbanlarını boğazlarından aşağı esnek bir polimer dökerek boğuyor ve onlara oyuncak bebek kıyafetleri giydiriyor. Open Subtitles لأنّه يخنق ضحيّته بمركّب مرن يسكبه في حلقها، ويكسوها كدمية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد