eğer sen Polise gitmek istiyorsan hadi gidelim. | Open Subtitles | الآن, إذا أردت الذهاب إلى الشرطة, فاذهب إلى الشرطة. |
Polise gitmek çok iyi fikirmiş, değil mi? | Open Subtitles | وكان الذهاب إلى الشرطة فكرة جيدة بعد كل شيء. |
Hanna, bir şey yapmak istiyorsan hala Polise gitmek için çok geç değil. | Open Subtitles | هانا،اذا أردتِ لم يفت الأوان بعد على الذهاب إلى الشرطة. |
Şartlı tahliye olduğum için Polise gitmek iyi bir seçenek değildi. | Open Subtitles | وكوني قيد التسريح المشروط الذهاب للشرطة ليس خياراَ |
Ablan Polise gitmek istedi. Bizi dinlemiyor. | Open Subtitles | أختك أرادت الذهاب للشرطة ولا تريد أن تستمع إلينا |
...Polise gitmek istediğini düşünüyordum ama eğer yüzüğü bulabileceklerini bilirsen sessiz kalacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت ارى أنك ستذهبين للشرطة تلك الليلة ولكني عرفت إنك ظننتي أنهم قد يجدونه ستبقين هادئة |
- Evet ve şimdi Büyükannem kaçak göçmen olduğu için Polise gitmek istemiyor. | Open Subtitles | أجل، وجدتي الآن لا تريد إبلاغ الشرطة لأنها موجودة بشكل غير شرعي |
Polise gitmek istemiş seni içeri sokmak için. | Open Subtitles | أراد الذهاب إلى الشرطة والإبلاغ عنك |
Bu yüzden Stan Polise gitmek istedi. | Open Subtitles | لهذا السبب أراد ستان الذهاب إلى الشرطة |
- Polise gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى الشرطة. |
Polise gitmek hiçbir şeyi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | اسمع ,الذهاب للشرطة لن يساعد بشيئ |
Yine de Polise gitmek zorundasın. | Open Subtitles | لا زال يتوجب عليك الذهاب للشرطة |
Polise gitmek aptalca olurdu. | Open Subtitles | و الذهاب للشرطة ، لم يكن ذلك ليحدث |
Sarah, Polise gitmek zorundasın. | Open Subtitles | (سارة) عليكِ الذهاب للشرطة |
Lem Polise gitmek istedi. | Open Subtitles | أراد (ليم) الذهاب للشرطة. |
...Polise gitmek istediğini düşünüyordum ama eğer yüzüğü bulabileceklerini bilirsen sessiz kalacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت ارى أنك ستذهبين للشرطة تلك الليلة ولكني عرفت إنك ظننتي أنهم قد يجدونه ستبقين هادئة |
Polise gitmek zorundasın. | Open Subtitles | يتوجب عليك إبلاغ الشرطة |