ويكيبيديا

    "polise ihbar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تطلب الشرطة
        
    • بإبلاغ الشرطة
        
    • أبلغت عنها
        
    • الشرطة عن
        
    • ابلغت الشرطة
        
    • الشرطة على
        
    • أن تشي
        
    • أبلغ مركز الشرطة
        
    • طلب الشرطة
        
    • يطلب الشرطة
        
    Bu haberler sürekli çıkıyor ama 2018'de bu haberler farklı bir hâl almaya başladı: ''Beyaz kadın, Uber bekleyen Siyahi kadını polise ihbar etti.'' TED هذه الصور إستمرت في الظهور ولكن في2018، هذه القصص تغيرت لنوع آخر من القصص قصص مثل "سيدة تطلب الشرطة لسيدة سوداء لإنتظارها لسيارة أوبر"
    Bir diğeri, ''Beyaz kadın, su sattığı için sekiz yaşındaki siyahi kızı polise ihbar etti.'' TED وبعدها كان هناك "سيدة بيضاء تطلب الشرطة لفتاة سوداء في الثامنة من عمرها تبيع المياه
    - Sizi polise ihbar edemeyiz. - Endişelenmeyi bırak. Open Subtitles . ألا تقومان بإبلاغ الشرطة - . كف عن القلق -
    polise ihbar ettiğimi hatırlamıyorum ama. Open Subtitles لكني لا اذكر انني أبلغت عنها
    Ve bunu bana veren kişiyi polise ihbar ederdim. Open Subtitles أُبلغُ الشرطة عن الشخصِ الذي أعطينى ايهاِ.
    Bir köpek gibi bizleri polise ihbar ettin. "Evet" de. Open Subtitles لقد ابلغت الشرطة عنا . أيُها الوغد .. قل ..
    Belki birisi polise ihbar etmekle tehdit etti. Open Subtitles لا أعرف. شخص ربما هدد لاستدعاء رجال الشرطة على بلدها.
    Ne yani, benim gibi bir adamı polise ihbar edeceksin ve yanına mı kalacak? Open Subtitles ...ماذا؟ هل كنت تعتقد أن بإمكانك أن تشي برجال مثلي ...للشـُرطة
    Onu Hindistan'a gidip bulacağım. Bunu polise ihbar etmem gerek. Open Subtitles سوف أذهب لإيجادها في (الهند) يجب عليّ أن أبلغ مركز الشرطة.
    Bu eylemleri değiştirmemiz lazım, gerek ''linç edilmek,'' gerekse ''polise ihbar etmek'' olsun. TED علينا تغيير الفعل سواء الفعل هو "إعدام" أو "طلب الشرطة"
    ''Beyaz kadın, siyahi avukatı polise ihbar etti.'' manşeti şuna dönüşüyor: ''Siyahi avukat, kadını polise ihbar etti.'' TED أى "إمرآة تطلب الشرطة لنائب أسود من أوريجن" تصبح "نائب أسود من أوريجن يطلب الشرطة لسيدة"
    Bir diğeri, ''Oakland'da gölde mangal yaktıkları için siyahi aileyi polise ihbar etti.'' TED ومن ثم كان هنالك "إمرأة تطلب الشرطة لعائلة سوداء تقوم بحفل شواء على بركة في أوكلاند"
    İşte bir örnek: ''Katolik Üniversitesi Hukuk kütüphanecisi sorgulayıcı olduğu için öğrenciyi polise ihbar etti.'' Gerçek olduğunu düşünüyorsanız alkışlayın. TED كمثال أمينة مكتبة الجامعة الكاثوليكية القانونية تطلب الشرطة لطالب لكونه "مولع بالجدال" صفق إذا كنت تعتقد بأن هذا حقيقي
    polise ihbar mı edeyim? Open Subtitles و أقوم بإبلاغ الشرطة ؟ لماذا ؟
    Sizi polise ihbar edeceğim. Open Subtitles سأقوم بإبلاغ الشرطة عنكم
    polise ihbar ettiğimi hatirlamiyorum ama. Open Subtitles لا أتذكر أني أبلغت عنها
    Göstermezsen, ...ikisini de polise ihbar ederim. Open Subtitles إن لم تفعل ذلك فسأبلغ الشرطة عن كلا الإثنين.
    Ve bunu bana veren kişiyi polise ihbar ederdim. Open Subtitles وسأبلغ الشرطة عن الشخص الذى أعطاها لى
    Bob'u polise ihbar ettim. Open Subtitles ابلغت الشرطة على بوب
    Medusa virüsü üzerine kendi annesini polise ihbar etti. Open Subtitles ودعت الشرطة على والدتها الخاصة على فيروس ميدوسا.
    Earl, polise ihbar edemezsin. Open Subtitles إيرل ) , لا يمكنك أن تشي بهما )
    Onu Hindistan'a gidip bulacağım. Bunu polise ihbar etmem gerek. Open Subtitles سوف أذهب لإيجادها في (الهند) يجب عليّ أن أبلغ مركز الشرطة.
    Şu manşetler yerine, ''Evsizlere yemek bağışı yapan kadını polise ihbar ettiler.'' California Safeway ona teşekkür etse. TED ماذا لو، عوضا عن "طلب الشرطة لسيدة سوداء تتبرع بالطعام للمشردين" أن متاجر سيف واي في كاليفورنيا شكرتها ببساطة
    ''California Safeway siyahi kadını polise ihbar etti, evsizlere yemek bağışı yaptığı için.'' TED "متجر سيف واي في كاليفورنيا يطلب الشرطة لسيدة سوداء تتبرع بالطعام للمشردين"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد