ويكيبيديا

    "politikalarının" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السياسة
        
    • سياستك
        
    • سياسات
        
    1985 yılında Harare'ye taşındığımda, sosyal adalet Zimbabve ulusal sağlık politikalarının merkezindeydi. TED عندما انتقلت للعيش في هراري سنة 1985، كانت العدالة الاجتماعيّة أساس السياسة الصحية الوطنية في زيمبابواي.
    DK: Biliyorsun ki ben kamu politikalarının mutluluk araştırmalarının rolünü benimsediklerini sanıyorum. TED دانيال: كما تعلم أعتقد أن هناك إعتراف بدور بحوث السعادة في السياسة العامة.
    Senin politikalarının talebine göre seçtiğin kişiyle memnuniyetle evleneceğim. Open Subtitles سأتزوج بسرور من تختار و من تحتاجه سياستك
    Sadece şunu bil, bunlar hep senin politikalarının sonuçları. Open Subtitles ولتعرف فقط ان هذه النتائج حدثت من خلال سياستك
    Hükûmet çalışanı bir bilim insanı arkadaşım ona McPherson diyeceğim, devlet politikalarının araştırması üzerindeki etkisi ve Kanada'da kötüye gitmekte olan bilimin mevcut durumu hakkında bilhassa endişeliydi. TED أحد العلماء الحكوميين، وهو صديق لي، لنسميه ماكفرسون، يشعر بالقلق حول تأثير سياسات الحكومة على أبحاثه وحقيقة العلم تتدهور في كندا.
    O zamandan beri; hapishanelerde insanları, Amerika'nın ekonomik politikalarının 3. dünya ülkelerini sömürdüğüne inandırıp, onlara; Open Subtitles من حينها, كنت تجند اعضاء في الجمعية الاسلامية عن طريق تحويل دينهم وان سياسات الولايات المتحدة الاقتصادية تقوم على استغلال امم العالم الثالث
    Birçok nedenden dolayı, Amerikan politikalarının değiştirilmiş olması gereken an buydu bana göre. Open Subtitles ظننت أنه ولأسباب متعددة أن هذا هو الموقف الذي كان ينبغي بسببه أن تتغير السياسة الأمريكية
    Sosyal politikalarının bu kadar karışık olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق بأن السياسة الإجتماعية معقدة هكذا
    (Kahkahalar) Yani bizler için bu çok önemli, güvenlik tasarımcıları için, güvenlik politikalarına bakanlar için, hatta kamu politikalarının güvenliği etkileyen alanlarına bakanlar için. TED (ضحك) فهو مهم بالنسبة لنا، نحن الذين نصمم الأمن، و ننظر إلى سياسة الأمن، أو حتى السياسة العامة التي بطرقها تؤثر على الأمن.
    En başta bozuk politikalarının yarattığı bütçe açığından yakanı kurtarmak için. Open Subtitles ان أمر التخلص من العجز المالي هو من فعل سياستك المنكسرة و الحقيقة هي انه أستمر بالكذب على سكان هذه المدينة حيال نواياهم الطيبة
    Metallerin insanlar tarafından geri dönüştürülmesinin çok kolay oluşunun bir başka nedeni de gelişmiş ülkelerin atıklarının -- ki üzülerek söylüyorum, özellikle Avrupa'daki gibi geri dönüşüm politikalarının olmadığı A.B.D'den gelen bir çok atığın -- düşük maliyetli geri dönüşüm için gelişmekte olan ülkelere gönderilmesidir. TED ونتيجة أخرى لكون المعادن سهلة إعادة التدوير جداً من قبل الإنسان هي أن كثير من أشياءنا في العالم المتطور ويحزنني القول خاصة في الولايات المتحدة حيث لا يوجد لدينا سياسات إعادة تدوير تعمل بشكل فعّال كما هو الحال هنا في أوروبا تجد طريقها إلى الدول الناشئة لعمليات إعادة تدوير رخيصة
    Nixon ve J. Edgar Hooverto nun yeni anlaşma politikalarının gözden düşmesinden dolayı. Open Subtitles إدغار هوفر) للإساءة إلى سياسات الصفقة الجديدة
    Eğer sizi bugün herhangi bir şeyle bırakıyorsam, umarım ki bu bir şeyleri kökten değiştirme isteği olur. Sadece kefalet, ceza ve ücret politikalarının düzenlenmesi değil, ayrıca fakiri ve marjinali kendi yeni tarzında cezalandırmayan, bunları değiştirecek yeni ilkeler yaratmaktır. TED إذا كنت سأترك لديكم أي أثر اليوم، فآمل أن يكون هو الاعتقاد بأننا إذا كنا نريد شيئًا ما أن يتغير جذريًّا -- ليس فقط إصلاح سياساتنا المرتبطة بالكفالة والغرامات والرسوم -- ولكن أيضا التأكد من أن أي سياسات جديدة تحلّ محل السابقة لن تعاقب الفقراء والمهمشين بطريقة أخرى جديدة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد