portakal suyunun neden patladığını çözdüm. | Open Subtitles | لقد عرفت لماذا قام عصير البرتقال بالأحتراق |
Birisi o portakal suyunun içine zehir katmış. | Open Subtitles | احدهم قام بوضع السم في عصير البرتقال هذا |
portakal suyunun yerine neden biraz şampanya içmiyorsunuz? | Open Subtitles | أنتما الاثنان تستطيعان إضافة القليل من الشمبانيا مع عصير البرتقال. |
Tamamdır, Mike. - portakal suyunun bittiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم أنك لديكِ عصير برتقال ؟ |
portakal suyunun üstünde peçete var. | Open Subtitles | عصير برتقال يعلوه منديل |
Peter portakal suyunun içine sert bir şeyler ister misin? | Open Subtitles | مرحباً بيتر أتريد القليل من شيئاً ما لتضعه في عصير البرتقال |
Önceden uyarayım, portakal suyunun içinde votka var. | Open Subtitles | كن حذراً عصير البرتقال يحوي فودكا بداخله |
Canavar gibiyim. portakal suyunun besin değeri var. | Open Subtitles | عصير البرتقال لَهُ قِيَمُ nutricionales. |
portakal suyunun başharfleri olan o.j.'nin patentini almış. | Open Subtitles | كما فهمت، على براءة اختراع الجينات في الجريدة الرسمية، كما في "عصير البرتقال" أبدا تم تسجيل براءة اختراع، لذلك ما فعله. |
portakal suyunun besin değeri yüksek. Penceremin dışında sinekler var. | Open Subtitles | عصير البرتقال له قيمة مغذّية |