ويكيبيديا

    "postayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البريد
        
    • الايميل
        
    Bir gün, hücremde volta atarken, bir memur gelip postayı getirdi. TED في أحد الأيام، كنت أخطو داخل زنزانتي، عندها جاء ضابط وسلمني البريد.
    Bu sabah, henüz postayı bırakmadınız. Open Subtitles للعلم، أنت لم تُسلم لـي البريد بعد هذا الصبـاح
    Maaş çeklerini hala alıyorum, sadece postayı dağıtmıyorum. Open Subtitles ما زلت أستلم الراتب غير أني لا أسلّم البريد.
    Çoğu zaman, postahane bir kamyon dolusu postayı Saginaw, Michigan'daki İkinci Bölgesel Tasnif Tesisine gönderir. Open Subtitles في عيد الأم مكتب البريد يرسل شاحنة محملة بالبريد الى الفرع في القسم الثاني من أجل المساعدة في ميشيغان
    Newman, hadi birkaç torba postayı çıkartıp bu güzel şeyleri oraya taşıyalım. Open Subtitles نيومان، دعنا نذهب لاحضار بعض أكياس البريد لنأخذ هذه المأكولات الجميلة من هنا.
    Kurye Ninja adı altındaki herşeyi riske atıyorsun, postayı engellemene asla izin vermeyeceğim! Open Subtitles مخاطرة بحياتي وتحت اسم النينجا الساعي لن أسمح لك برؤية البريد
    Bay Monk,Ben hallettim. postayı getirecek. Open Subtitles السيد مونك، اهتممت بهذا الامر وسيجلب البريد
    Bize uzaklaştırma emrini bildiren e- postayı mı istiyorsun? Open Subtitles تريد البريد الذي أبلغنا بأمر عدم التعرض؟ لماذا؟
    Sokağa kadar koşup postayı alsam ve geri dönsem nasıl olur? Open Subtitles أنا فقط سأهرول للأسفل حتى نهاية الممرِ إحصل على البريد وسأعود بعد قليل
    Ve gelen postayı açtığımda tüm çocuksu masumluğumla elimde tuttuğum şey bir hayal kırıklığıydı. Open Subtitles أذهب إلى صندوق البريد وهناك أمام عيني البريئة الصغيرة تأتي خيبة الأمل في صندوق لعبة ورق
    Büroya dönemem. Herkes okumuş. postayı dağıtan çocuk bile pis pis sırıtıyurdu. Open Subtitles لا يمكنني دخول المكتب، قرأه الجميع حتى ساعي البريد يتكلّف الابتسامة
    Bana on nüsha daha lazım. O postayı dağıtan adam bana bir tuhaf bakınca çekmeyi kestim ama. Open Subtitles تلزمني 10 نسخات إضافية ولكني توقفت لأن ساعي البريد رمقني بنظرة مريبة
    Yanlış gelen postayı getirenler gibi... Ama karınızın hoşnutsuz olduğuna dikkat çekmezler... Open Subtitles الجار الذي يحضر البريد الذي جاءه بالخطأ .. ولا يُشير إلى أن زوجتك تبدو ساخطة
    Steve. Dinle, sana yolladığım e- postayı aldın mı? Open Subtitles ‫ستيف، اسمع، هل استلمت ‫البريد الإلكتروني الذي أرسلت لك؟
    Alışveriş merkezinde çiftler görüyorum, el ele, sonra başka bir gün, postayı almak için çıktığımda, Open Subtitles أتعرف، أرى أزواجاً في الأسواق يمسكون أيادي بعضهم وفي اليوم الأخر عندما اذهب لأحضر البريد
    O postayı deşifre etmen ne kadar sürdü? Open Subtitles كم استغرقك من الوقت كي تقوم بفك شفرة ذلك البريد من أجلها؟
    E - postayı gönderdin diye seni suçlamamalıydım. Open Subtitles لم يكن علي أن أتهمكَ بإرسال هذا البريد الإلكتروني
    Yani postayı alırken onunla karşılaştım. Open Subtitles يعني أنا واجهت له خارج عندما حصلت على البريد.
    postayı her gece istasyona kim taşıyor, unuttun mu? Open Subtitles أنسيت من يحمل البريد للمحطة كل ليلة؟
    Hey, bana söylediğin gibi postayı kutulara tıkmaya çalıştım ama bazılarının üzerinde "Fotoğraf: Open Subtitles أحاول حشر البريد داخل الصندوق كما أخبرتني ولكن أحياناً يكون مكتوب "صور، ممنوع ثني الجواب".
    Jillian'ın bana gönderdiği e- postayı görmelisin. Open Subtitles عليك ان ترى الايميل الذي ارسلته جوليان ، هل انتي جائعه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد