Geçenlerde Potsdam'daki bir laboratuarda bir tatbikata katıldım. | Open Subtitles | حضرت مظاهرة واحدة مؤخراً فيالمختبرفي بوتسدام.. |
Başkan Franklin Roosevelt'in ölümünden 3 ay sonra, bir zamanlar Missouri'de tuhafiyeci olan Harry Truman, Potsdam'a doğru yola çıktı. | Open Subtitles | كان قد مر فقط ثلاث أشهر على وفاة فرانكلين روزفلت حينما شد هاري ترومان، الذي كان يومًا بائع ملابس رجالية بميسوري، الرحال إلى بوتسدام |
Potsdam Konferansı'na, aksi bir konferans derdim çünkü merasim olayları dışında gerçekten de çok aksiydi. | Open Subtitles | "هيوجو لانجي" الوفد البريطاني في بوتسدام ،لأنه وبصرف النظر عن المراسم الاحتفالية فقد كان بحق مؤتمرًا إنفعاليًا |
Tabii ki. Potsdam, Yalta, Hiroşima ... | Open Subtitles | بالطبع, بوتسدام, يالطا هيروشيما.. |
Berlin'e girdiğinizde, Potsdam levhalarını görürsün. | Open Subtitles | وعند دخولك " (برلين)" سترى علامة لل"بوتسدام". |
Potsdam Bildirgesi yayınlandığında Dışişleri Bakanı Togo ve ben, uykusuz geçen geceler boyu çalıştık. | Open Subtitles | (منذ صدور إعلان (بوتسدام "تـوشـيكـازا كـاسـا" وزارة الخارجية عملنا معاً أنا ووزير الخارجية توجو) لليالى طوال دون نوم) |
Nihayetinde Stalin, Potsdam Bildirgesi'ni imzalamamıştı. Hâlen arabulucu olması muhtemeldi. | Open Subtitles | فرغم كل شئ يبقى أن أعلان (بوتسدام) لم يوقع عليه (ستالين) |
Potsdam Konferansı için Üç Büyükler buluşuyor. | Open Subtitles | الثلاثة الكبار يلتقون ضمن (فاعليات مؤتمر (بوتسدام |
İlk görüşmelerimizde Stalin, derhal Potsdam'daki toplantıya dek Ruslar'ın muhafaza ettiği talepleri öne sürdü. | Open Subtitles | فى إجتماعنا الأول عجل (ستالين) بتقديم قائمة بالمطالب التى أصر الروس على الحصول عليها (عقب انتهاء مؤتمر (بوتسدام |
Truman Potsdam'da, Amerikan birlikleri hariç hiç kimsenin Japonya'ya girmemesine karar verdi. | Open Subtitles | (ترومان) أعلنها صريحة فى (بوتسدام) لن يُسمح لأحد بأن تطأ قدماه أرض" "اليابان) بأستثناء القوات الأمريكية) |
- Potsdam incilerinden. | Open Subtitles | أشير إلى لؤلؤة بوتسدام سيدتي |
Potsdam yakınlarında hizmetçilik yaptım. | Open Subtitles | أنا أعمل كخادمه بالقُرب من "بوتسدام". |
Stalin ve Churchill ile anlaşma yapmak için Potsdam'a uçtu, | Open Subtitles | (وبعدها طار لـ (بوتسدام (ليتحالف (مع (ستالين) و (تشيرشل |
Yani bence sen, Potsdam da ki Truman'ı kastettin. | Open Subtitles | (لذا أعتقد انك تقصدين (ترومان) في (بوتسدام |
O zamanlar Potsdam Üniversitesi'nde Alman edebiyatı öğretmeniydim. | Open Subtitles | لقد كنت مدرِّساً للأدب الألماني في جامعة (بوتسدام) حينها |
Bu adam Potsdam'daki bir postanenin önünde öldürüldü. Evet. | Open Subtitles | -هذا الرجل الذي وجد مقتولا بالقرب من مكتب البريد في (بوتسدام). |
- Bu trenler Potsdam İstasyonu'na gidiyor değil mi? - Evet. | Open Subtitles | -ذلك القطار المتجه لمحطة (بوتسدام)، صحيح؟ |
Potsdam İstasyonu'ndan 4 durak önce orası ve belli ki bir Rus güvenli evi var orada. | Open Subtitles | لأن هناك أربع محطات توقف قبل الوصول لمحطة (بوتسدام) وهناك بيت آمن روسي هناك على ما يبدو |
Merkezi tren istasyonu, 5:15'teki Potsdam treni. | Open Subtitles | محطة (برلين) المركزية رحلة 05: 15 لـ(بوتسدام) |
Potsdam'da bulunan bir diğer kişi, Savaş Bakanı Stimson'dı. | Open Subtitles | ... (من (بوتسدام) أيضاً قام وزير الحربية (ستيمسون |