Siz gün boyu hareket ettikçe, vücudunuzun pozisyonuna bağlı olarak sürekli değişir. | TED | بل هو يتحرك طوال الوقت أثناء تنقلك خلال اليوم، وذلك حسب وضعية جسمك. |
Ayakta durmaktan oturma pozisyonuna rahatça geçemiyorum. | TED | لايمكنني الانتقال من وضعية الوقوف إلى الجلوس بارتياح. |
Bunu öğrenmek için beklemeyeceğiz.Tabur bizim doğuya, dağlara gitmemizi ve savunma pozisyonuna geçmemizi istiyor. | Open Subtitles | ــ أتعرف متى ؟ ــ لن ننتظر لنكتشف ذلك تريد منا الكتائب التوجه شرقاً لنعد وضعية دفاعية |
Burada geçirdiğim 4 yıl boyunca, Yöneticilik pozisyonuna çağ atlattım. | Open Subtitles | خلال الأربع السنوات التي قضيتها هنا تغيير جذري لمنصب المدير |
O zaman bu konuyu kapatalım, sen pozisyonuna geri dönmek zorundasın. | Open Subtitles | ، إذاً فلننتهي من هذا . يجب أن تعود لموقعك |
Newton'ın bedeni daha soğumadan onun pozisyonuna yerleşmeye can atıyor. | Open Subtitles | جثّة (نيوتن) لم تتحلل بعد وسرعان ما غيّر الوضع بحماسته |
Ayaklar bitişik, dua pozisyonuna getiriyoruz. | Open Subtitles | الأقدام سوية، جَلْبه إلى وقفةِ الصلاةِ. |
Vücudun pozisyonuna bakan müfettiş duvara yapıştırılıp boğulduğu, sonra da yere düştüğü sonucuna varmış. | Open Subtitles | المفتش الذي تحقق من وضعية الجثة إستخلص ان الضحية تم تثبيته وخنقه على هذا الجدار ثم سقط على الأرض |
Tek şüpheli davranışın senin onun cesedini aşağıya sürükleyip onu yemek yiyor pozisyonuna sokman. | Open Subtitles | التصرف الوحيد المشكوك به ..كان عندما سحبت جثته للاسفل؟ وعدلت جسده في وضعية تناول الطعام |
Sürtünmeyi arttırmak için, erkek bacaklarını makas pozisyonuna getirmelidir. | Open Subtitles | بينما في هذه الوضعية المشاركة الذكرية ينبغي عليه يفعل وضعية المقص من اجل زيادة الاحتكاك |
Bu oturma bölümünün pozisyonuna bak ve etrafına bakmadan en yakın çıkışların nerede olduğunu söyle bana. | Open Subtitles | مثل أن تنظر إلى وضعية هذه الحجيرة و بعدها أخبرني من دون أن تنظر أين هو أقرب منفذ |
Flaplarınızı iniş pozisyonuna getirin. | Open Subtitles | الى أسفل اللوحة مرة ثانية لتصبح في وضعية الهبوط |
Bizi havalanma pozisyonuna getirir misiniz? | Open Subtitles | هل تريد أن تضعنا في وضعية الإقلاع |
Şimdi ellerimi saat on ve saat iki pozisyonuna getir tıpkı Motorlu Araçlar Departmanı'nın söylediği gibi. | Open Subtitles | والآن ضع يديك على وضعية الساعة العاشرة و الساعة الثانية -كما يوصي بهذا قسم القيادة -حسناً، حسناً. |
Hayır, bir dostun gelip yardımcı idareci pozisyonuna başvurdu. | Open Subtitles | لا، مر بي صديق لك قدم طلب لمنصب مساعد المدير |
Ama CEO pozisyonuna seçilebilecek çok güçlü adaylarımız var. | Open Subtitles | ولكن لدينا بعض المرشحين الاقوياء لمنصب الرئيس التنفيذي |
Senin pozisyonuna terfi etmek için adam öldürmeye razı 50 ajanım var benim. | Open Subtitles | لدي 50 عميل على إستعداد حرفياً للقتل للوصول. لموقعك. |
Newton'ın bedeni daha soğumadan onun pozisyonuna yerleşmeye can atıyor. | Open Subtitles | جثّة (نيوتن) لم تتحلل بعد وسرعان ما غيّر الوضع بحماسته |
Dua pozisyonuna getiriyoruz. | Open Subtitles | يُعيدُه إلى وقفةِ الصلاةِ. |
Füze tatbikatı için herkes savaş pozisyonuna. | Open Subtitles | إلى كل الرجال في مواقعهم ، هذا إختبار تسليح الصورايخ |
- Gemi eski pozisyonuna getiriliyor. - Ne? | Open Subtitles | إرجاع السفينة إلى الدوران الأصلي ماذا؟ |