ويكيبيديا

    "preston'ın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بريستن
        
    • بريستون
        
    Bu hafta Preston'ın partisine gidiyor musun? Open Subtitles هل انت ذاهب الى حفلة بريستن هذا الأسبوع ؟
    Monty, eğer Bay Preston'ın numaranı çalacağını düşündüysen onu neden gönüllü seçtin? Open Subtitles مونتي، إذا عَرفتَ السّيدَ بريستن كَانَ يُحاولُ لسَرِقَة خدعتِكَ، ثمّ الذي يَستعملُه كa متطوّع؟
    Val Preston'ın kaybolduğunu duydum. Open Subtitles تَعْرفُ، أَسْمعُ فال بريستن مُختَفى.
    Şey, afallamıştım. Bay Preston'ın ne yapılması gerektiğini bildiğini sandım. Open Subtitles حسناً , لقد كنت مشوشة . و إعتقدت أن ربما السيدة بريستون كانت تعرف ما تفعله
    Preston'ın komşuları, saat 11:15'te bir gürültü duymuşlar. Open Subtitles , جيران بريستون سمعوا ضوضاء شديدة الساعة 11:
    Bu sabah Preston'ın dolabını boşalttım, çekmecedeki eşyalarını kutulara doldurdum. Open Subtitles لقد نظَّفتُ خِزانَةَ بريستون هذا الصباح و وَضعتُ أغراضهُ من أدراجِهِ في صندوق
    Porter ve Preston'ın onu bebek arabasına koyup sana fark ettirmeden dış kapıdan nasıl çıkabildiklerini anlamıyorum. Open Subtitles حسناً , أعني لا أفهم كيف (بورتر) و (بريستن) كيف استطاعوا جرها بالعربة وبعدها يخرجوا من الباب ألأمامي
    Selam, Preston'ın partisinde tanışmıştık. Open Subtitles -نعم ، تقابلنا في حفل "بريستن"
    Müdür Preston'ın kirli iç çamaşırlarını ortaya çıkarmak için kiralanmış ve bir kaç haftadır onu takip ediyormuş. Open Subtitles للتنقيب عن وسخ في حياة المدير (بريستن)، وظل يتعقب أثره منذ أسابيع عدة
    Preston'ın bir kaç resmine montaj yapmayı önerdi böylece küçük Filipinli bir çocuğu becerdiğini sanacaklardı. Open Subtitles لا شيء. عرض عليّ تزييف صور لـ(بريستن) لإظهاره كشاذ مع شاب فلبيني
    Bu Preston'ın kağıda döktüğü bir fikirdi. Open Subtitles و قد كانت فكرة (بريستن)، حيث
    Dün gece Preston'ın ailesiyle yemekteydim. Open Subtitles تناولتُ العَشاءَ الليلَة الماضيَة معَ والِدا بريستون
    Tabii aslında bu Preston'ın ölümünden beni suçladıkları anlamına geliyor, ama bunu tartışmayacak kadar ırkçılar. Open Subtitles و هذا بالطَبع يَعني أنهُم يَلوموني على مَوتِ بريستون إلا أنهُم أجبَن مِن أن يُواجِهوني
    Şimdi, gelmiş olabileceği tek yer Park'taki Preston'ın yeri. Open Subtitles الآن، المكان الوحيد الذي كان يمكن القادمة من هو في بريستون على الحديقة.
    Beni hüsrana uğratan şey ise, derginin Trent Preston'ın babasına ait olmasıydı. Open Subtitles ليثير استياء بلدي ، والمجلة التي يملكها والد بريستون ترينت.
    Pamela Mills her ay Preston'ın kampanyasına bağış yapıyor. Open Subtitles هناك امرأة اسمها باميلا ميلس تتبرع شهريا لحملة بريستون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد