Kımıldamayın sefil haydutlar. Elini kıçımdan çek Proctor. | Open Subtitles | مكانكم يا شوية سفاحيين خُذْ أيديكَ من طيزي بروكتور |
Kımıldamayın sefil haydutlar. Elini kıçımdan çek Proctor. | Open Subtitles | مكانكم يا شوية سفاحيين خُذْ أيديكَ من طيزي بروكتور |
Teğmen Proctor bize özel bir uçakta yer ayırtmış. | Open Subtitles | الملازم أوّل بروكتور حَجزَلنا على طيران خصوصي جدا. |
Ama Proctor'u yakalama konusunda ciddi olduğunu düşünüyorum ve bu kasaba bu işi halledecek kişiyi çok uzun zamandır bekliyor. | Open Subtitles | و لكني أعتقدُ أنكَ جادٌ بشأن الإيقاعِ ب(براكتر). "هذه المدينة كانتْ بإنتظارٍ أحدهم لفعل هذا" "منذُ وقت جد، جد طويل." |
Bay Proctor'ın mallarını taşıyıp ağzını kapalı tutman için para alıyordun. | Open Subtitles | لقد تمَ توظيفكَ لنقلِ بضائع السيد (براكتر). و إبقاء فمكَ مطبقاً. |
Pekâlâ, Taylor, Proctor, Longway, çağrı kâğıtlarınızı kontrol edin. | Open Subtitles | حسناً , (تايلر) , (بروكتر) , (لونغواي) تحققوا من سجلات الاعتقال |
Muhasebe departmanın'da çalışan bir adam var. Adı Eugene Proctor. | Open Subtitles | يوجد رجل يعمل في قسم المحاسبة اسمه يوجين براكتور |
Siz ve Bay Proctor"dan başka yolcusu da yok. | Open Subtitles | أنت والسّيد بروكتور المسافرين الوحيدين فقط. |
Union Towers binasındaki gizli göreve Yüzbaşı Harris ve Teğmen Proctor çıkacak. | Open Subtitles | ساخذ النّقيبُ هاريس والملازم أوّل بروكتور. خُذْ المهمةَ السريّةَ في مبني أبراجِ الإتحادَ |
Günaydın, Sayın Proctor. Söze önce devlet başlamak ister mi? | Open Subtitles | صباح الخير ، سيد بروكتور هل تود الحكومة أن يتم السماع لها أولاً ؟ |
Bay Proctor, sanık aksini ispat etmek ister mi? | Open Subtitles | سيد بروكتور ، هل يتمنى المُتهم قول شئ لدحض هذا الإفتراض فى ذلك الوقت ؟ |
Kovuşturma kanıtları ulaştığı gibi ara beni, tamam mı Proctor? | Open Subtitles | فقط هاتفنى عندما تصل أدلة النيابة العامة ، حسناً ، بروكتور ؟ |
Aynen öyle, sadece Bay Proctor imzayabilir bunu. | Open Subtitles | هذا صحيح السيد بروكتور من يستطيع التوقيع عليها |
Bay Proctor. Size başka bir teslimatım daha var. | Open Subtitles | سيد بروكتور , لدى واحد أخر من هذه الطرود لك |
Şimdi Proctor için mi çalışıyorsun, Emily? Kafayı mı yedin? | Open Subtitles | أنـتِ تعملين لصالحِ (براكتر) الأن يا (إيملي) هل فقدتِ صوابكِ؟ |
Hemen şimdi oraya çıkacaksın Proctor'ı kayıtlara almayı bitireceksin sonra sessizce istifa edeceksin. | Open Subtitles | ستخرج الأن. و ستنهي محضر إيقافِ (براكتر). و بعدها ستقدم إستقالتكَ في هدوء. |
Şimdi de Proctor'a mı çalışıyorsun, Emily? Kafayı mı yedin? | Open Subtitles | أنـتِ تعملين لصالحِ (براكتر) الأن يا (إيملي) هل فقدتِ صوابكِ؟ |
- Proctor.. İyi misin ? | Open Subtitles | براكتر انت بخير؟ |
Bay Proctor, ben Damien'ın menajeri Dougles Dern. | Open Subtitles | السيد (براكتر) معكَ (دوغلاس ديرن) وكيل أعمال السيد (دامين) |
O.J. davasını canlı yayınlayacaklarını duyurduktan sonra Proctor ve Gamble, ABC'deki satışları ikiye katladı. | Open Subtitles | شركة "بروكتر و غامبل" ضاعفوا مبلغهم للإعلان "بقناة "أي بي سي بعدما أعلنوا بأنهم سيبثون محاكمة أو جي) مبشارةً) |
Ya da Proctor'ın olabildiğince çok acı çekmesini istedi. | Open Subtitles | أو مبالغته في القتل لقد أراد أن يعاني (بروكتر) كثيرا |
- Proctor | Open Subtitles | لكن قصر النظر هو اكبر مشاكلك الان براكتور |
Hangi odada kaldığını Isaac Proctor'un nasıl bildiğini sordu. | Open Subtitles | تَقُولُ هكذا هي الذي مراقب إسحاق عَرفَ بالضبط الذي كَانَ غرفتَكَ في البيتِ. |