Eminim kendi hayatını huzur içinde yaşamak için sizin bana Prozak ya da Lityum vermenizi ümit ediyordur. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه يتمنّى بأنّك ستعطيني بروزاك أو ليثيوم إذا يستطيع عيش حياته بسلام |
Evet, Prozak'a başlatmanız lazım. | Open Subtitles | نعم، من الأفضل ان تبدأين بإعطائه دواء "بروزاك" |
Ve bir Amerikan araştırmacısının ortaya çıkardığı Prozak gerçeği, tabii ki zamanın lider markasından söz ediyoruz, patent almak üzereyken yeni bir ilacın ortaya çıkıp çıkmadığını merak ettiler. | Open Subtitles | أطلّ أحّد الباحثين الأمريكان بحقيقة أنّ الـ(بروزاك)، و الذي كان طبعاً العلامة التجاريّة الرائدة حينها، سَيَتم المصادقة عليه و هُم تعجّبوا إذا ما كان يتمّ طرح دواء جديد. |
Onlara valium ver, biraz Prozak, sakinleştirecek her hangi bir şey. | Open Subtitles | إذاً أعطيهما بعضَ الفاليوم أو بعض البروزاك ليبقيا هادئين |
- Ve bir doz Prozak. | Open Subtitles | -وبعض (*البروزاك ) |
Ve yaptıkları araştırmalar sonucunda gerçekten de Prozak R adında, moleküler yapısısı biraz düzeltilmiş bir ilaç olduğunu buldular. | Open Subtitles | و قاموا ببعض اﻷبحاث و اكتشفوا أنّه كذلك فعلاً R و كان هناك شيء يُدعى(بروزاك) و جرت هناك بعض التعديلات على تركيبته الذرّية. |
Yeni bir ilaç üretmek için, ne gibi gelişmeler olacağını söylemek lazım ve Prozak R için olan patent başvurusunda mevcut olan ilaca atfedilen intihar düşünce ve duygularının bunda olmayacağı söyleniyordu. | Open Subtitles | حتّى تُنتج دواءً جديداً عليك أن تقول ماالذي ستكون عليه التحسينات، R(و في طلب المُصادقة للـ(بروزاك قِيل بأنّه سوف لن يسبب الأفكار والمشاعر اﻹنتحاريّة، و التي ارتبطت مع الدواء الموجود. |
- Prozak aldıktan sonra mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | -تعمل بعد أخذ (البروزاك)؟ |