Bunun bir sebebi, öncelikleri sıralamanın çok rahatsızlık verici olmasıdır. | TED | والسبب الوحيد هو ان الاولويات شيء غير مريح عادة . |
Efendim, yeni sipariş ettiğiniz ucuz steteskopların rahatsızlık verici derecede sıkı olduğu konusunda şikâyetler alıyoruz. | Open Subtitles | سيدي ، وصلتنا بعض الشكاوي تقول أن السماعات ذات السعر المخفض التي طلبتها ضيقة بشكل غير مريح |
Onların yüzünden donum kalmadı ve ne kadar rahatsızlık verici olduğunu anlatamam. | Open Subtitles | بفضلهم ، لا أرتدي أي ملابس داخلية ولا يمكننى إخباركم كم هذا غير مريح. |
Bill, olanların hepimiz için rahatsızlık verici olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم ما الذي حدث يا بيل انه امر مقلق جدا لنا جميعا |
Bir adamın her şeyi mi rahatsızlık verici olur ya? | Open Subtitles | كل شئ مقلق حول ذاك الرجل |
Dün gece rahatsızlık verici birşeyler oldu mu? | Open Subtitles | هل كان هناك أي إضطرابات الليلة الماضية؟ |
Ne yazık ki, değişim için en elverişli zaman çok rahatsızlık verici. | Open Subtitles | للأسف, التوقيت الأكثر تقديراً للتبديل هو أيضاً الأكثر تشويشاً. |
Burada olmak benim için biraz rahatsızlık verici olmaya başladı. | Open Subtitles | لقد أصبح الوضع غير مريح قليلاً بالنسبة لي |
Sıradan biri olamamanın... ne kadar rahatsızlık verici olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لاتعلم كم هو غير مريح ان تكون غير قادر ان تكون شخص عادي |
Bence yaşadığın şey rahatsızlık verici olsa da sonuç olarak olumlu, Daniel beklentilerinin olması hayal kırıklığı yaşayabilmen. | Open Subtitles | اعتقد ان ما تخوضه، على انه غير مريح الا انه ايجابي في نهاية المطاف، يا دانيل حتى وانت لديك توقعات |
rahatsızlık verici, ama uyumsal. | TED | إنه شيء غير مريح لكنه نوع من التأقلم. |
çok kısa bir süre içerisinde, yüksek sesli karakterler ve geniş bedenlerle ortamın havası tamamen değişiyor ve kalkmak oradan ayrılmak zorunda kalıyoruz; bu cidden rahatsızlık verici. | TED | في مدة زمنية قصيرة جداً مما غير الجو كلياً وامتلئ المكان بالضجيج والأجسام الضخمة وما إلى هنالك لذا كان علينا الرحيل لقد أصبح المكان غير مريح |
Bunu senin için rahatsızlık verici hale getirmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أجعل الأمر غير مريح بالنسبة اليك |
Ayrıca Brad Dourif saçı var ki, bu rahatsızlık verici bir durum. | Open Subtitles | ولديه أيضاً شعر (براد دوريف)، وهو أمر مقلق جدّاً. |
- Bu son derece rahatsızlık verici. | Open Subtitles | هذا مقلق للغاية |
Bu çok rahatsızlık verici. | Open Subtitles | ذلك مقلق |
Garip rahatsızlık verici şeyler. | Open Subtitles | أي إضطرابات غريبة أو ... . ؟ |
Ne yazık ki, değişim için en elverişli zaman çok rahatsızlık verici. | Open Subtitles | للأسف, التوقيت الأكثر تقديراً للتبديل هو أيضاً الأكثر تشويشاً. |