Sokaklarda kutlama yapan en az bir düzine üstsüz kadın gördüm. Birkaç dakika önce hareket halindeki aracın üzerinde oynayan bir rahibeye tanık oldum. | Open Subtitles | قبل لحظة شاهدت راهبة و هي ترقص فوق سيارة ماشية |
Birkaç dakika önce hareket halindeki aracın üzerinde oynayan bir rahibeye tanık oldum. | Open Subtitles | قبل لحظة شاهدت راهبة و هي ترقص فوق سيارة ماشية |
Katolik olabilirim ama bir rahibeye tokat atmaktan çekinmem. | Open Subtitles | قد أكون كاثوليكية ولكني لست ضد صفع الراهبة |
Bunu da rahibeye ver. Bir tane daha kazanırsın. | Open Subtitles | أعط ذلك إلى الراهبة أيضا وأحصل منها على حبة نواة أخرى |
- Ne de rahibeye söylediği gibi... - çarın kızı olduğunu kabul etti. | Open Subtitles | كما أنها لم تقر بإخبارها للراهبة أنها ابنة القيصر |
rahibeye bir söz verdim... | Open Subtitles | لقد قطعت وعودا للأخت |
Bir rahibeye göre, inanılmaz derecede ileri görüşlü bir yönetici ve düğüm çözme konusunda şaşırtıcı bir biçimde becerikli. | Open Subtitles | إنها مديرة ذو تفكير مديد بشكل ملحوظ بالنسبة لراهبة وماهرة بحل المشاكل |
Baş rahibeye, diğer rahibeleri manastırda tutmasını tembihledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت الكاهنة الأم أن تبقي راهباتها داخل الدير. |
rahibeye bir demet supriz dimi? | Open Subtitles | مالذي يمكنك إحضاره لبعض الراهبات ، صحيح ؟ |
Bütün günümü, delirmiş bir rahibeye bebek bakıcılığı yaparak geçiremem. | Open Subtitles | لا يمكنني مجالسة راهبة مضطربة طوال اليوم |
Bu adamlar başıboş bir rahibeye katlanamazlardı. | Open Subtitles | لن يوافق أولئك الرجال بوجود راهبة خارجة عن السيطرة |
rahibeye, prezervatif alabilir miyim demek gibi bir şey. | Open Subtitles | اوه لا تكترث الأمر اشبه بأن تطلب واقٍ ذكري من راهبة |
İspanyol Harlem'inde bir rahibeye tecavüz etmişler. | Open Subtitles | لقد إغتصبوا راهبة في شارع "هارلم الإسباني". |
Bence bir rahibeye Prada yakışır. | Open Subtitles | اعتقد أن برادا مناسبة لتكون راهبة |
Bir rahibeye seks önleyici koymak gibi. | Open Subtitles | هو مثل وضع مراقبة الشهوة على راهبة. |
Lütfen, baş rahibeye sakın verme. | Open Subtitles | رجاء، لا تعطيهم إلي الراهبة الأم |
Ben de rahibeye bana güç verdiği için teşekkür teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | ومن ثم طلبت أن أرى الراهبة... لشكرها لأنها منحتني الطاقة اللازمة |
Resmini o rahibeye gösterdim ve gözlerinde gördüm. | Open Subtitles | أريتُ تلك الراهبة صورتكِ... ورأيتُ في عينيها. |
Hadi rahibeye içmeyi öğretelim. | Open Subtitles | دعنا نعلم الراهبة كيف تشرب |
Bu kız çok samimiydi, sanki baş rahibeye itirafta bulunan genç bir rahibe adayıydı. | Open Subtitles | كانت شديدة الصراحة شابه تدلي إعترافها للراهبة |
- rahibeye teşekkür et. | Open Subtitles | قل شكراً للأخت |
Bir rahibeye nisbeten, oldukça liberalimdir. | Open Subtitles | بالنسبة لراهبة, أنا ليبرالية جداً |
Kalanlardan bazıları eski adetlere uyuyor, ben onları rahibeye veriyorum, onlar da bana kan için kurban veriyor. | Open Subtitles | مجرد بضعة بقايا يقيمون طقوس قديمة لكي أعيد لهم الكاهنة ويعطونني تضحيات الدم |
yani bende kendimi rahibeye dönüştürüyorum. | Open Subtitles | لذا قررت الالتحاق بدير الراهبات. |
Burada olmamın tek nedeni yüksek bir rahibeye ihtiyacınızın olması. | Open Subtitles | فأنا هنا لأنكم بحاجة إلى كاهنة من المستويات العليا |