İş gücünün asıl boyutu, rakamların gösterdiğinden bir milyon daha az. | Open Subtitles | الحجم الحقيقي للقوى العاملة هو بالفعل مليون أقل من الأرقام تظهر. |
Bu da bahsettiğimiz kritik rakamların ikincisiydi. karanlık enerjinin gücü ve onu açıklamak, Higgs alanında gördüğümüzden daha mükemmel bir seviyede ayar gerektiriyor. | TED | إذاً هذا هو ثاني الأرقام الخطرة، قوة الطاقة المظلمة، وتفسيرها يتطلب مستوى أكثر روعة من الصقل أكثر من ما نرى في حقل هيغز. |
İniş çıkışlara rağmen bugüne kadarki genel eğilim, (ki asıl önemli kısmı bu) geçen yirmi yılda bu rakamların mutlak düşüşü yönünde. | TED | وبالرغم من الصعود والهبوط في المناحي تلك او المنحى العام فان بصورة عامة الارقام في انخفاض فيما يتعلق بالعقدين الماضيين |
Harfler,Telefon tuşları üzerinde bulunan rakamların üzerinde. | Open Subtitles | الحروف ترمز للأرقام على لةحة المفاتيح بالهاتف |
rakamların lehimize olduğunu unutmuş gibisin. Tanrılar'dan bahsetme. | Open Subtitles | يبدوا أنك نسيت أن الكثرة العددية لصالحنا , ناهيك عن ذكر الالهة |
Böyle zorlu bir piyasada bile rakamların oldukça yüksek. | Open Subtitles | كانت أرقامك قوية حتى في سوق صعب |
Aynı ay aynı rakamların çıkma olasılığını biliyor musunuz? Hatta herhangi bir zaman çıkmalarının? | Open Subtitles | أتعرفين إحتمالات اصابة نفس الأعداد في نفس الشهر أو أبدا |
Bütün bu rakamların benim için iyi olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا أنت تَقُولُ أن كُلّ هذه الأعدادِ جيدة بالنسبة لي؟ |
BG: rakamların özellikle yurt içinde siyasi değişimlere dönüştüğü bir yerde gibi görünüyoruz. | TED | برونز خيوساني: يبدو أننا في وضع حيث تتحول الأرقام إلى نوبات سياسية ولا سيما على الصعيد المحلي. |
Bu rakamların gittikçe arttığını görmek utandırıcı bir deneyim ve bir milyona ulaşmayı dört gözle bekliyorum. | TED | وإنها تجربة متواضعة لرؤية تزايد هذه الأرقام وأتحرقُ شوقًا حتى تبلغ مائة مليون. |
Hafta sonunda rakamların ne söylediğini görmek için sabırsızlanıyorum. | TED | لم أستطع الانتظار لمعرفة ما تقوله الأرقام في نهاية ذلك الاسبوع. |
Bu rakamların arkasındaki yüzleri görmek ise daha zor. | TED | ولكن الشئ الأصعب هوا رؤية تلك الوجوه التى تُخفيها الأرقام. |
Bu rakamların basit ortalaması cevabı yanlış yönlendirir. | TED | المتوسط البسيط لهذه الأرقام سَيُحَرِّف النتائج بشكل غير دقيق. |
Bu rakamların, hikayenin sadece bir kısmını yansıttığı da unutulmayalım. | TED | والامر الاكثر اهمية هنا ايضاً ان هذه الارقام تخبر جزءا من القصة الكاملة |
Reklam yaptığımızda, araştırdığımızda, yönetim sırasında rakamların faydalı olduğunu biliyoruz. | TED | ان هذه الارقام مفيدة لنا عندما نُعلن .. نتحكم .. نسيطر .. نبحث |
Bunlar, Eritre'deki bir petrol pompalama istasyonun ve altındaki 400 cesedin enlem ve boylamlarını gösteren rakamların son üç hanesi. | Open Subtitles | تلك الارقام هي خط طول و دائره عرض محطه التكرير في ارتريريا و التي بها مقبره جماعيه تحتوي علي 400 جثمان |
- İnsanlar hep rakamların değişmesini izliyor. | Open Subtitles | الناس تنظر دائماً للأرقام المتغيرة |
rakamların savaşı! | Open Subtitles | -انها حرب القوة العددية |
rakamların şimdi ne söylüyor? | Open Subtitles | ماذا تقول أرقامك الآن ؟ |
Komutanım! rakamların uyuşup uyuşmadığını görmek için tekrar sayabiliriz. | Open Subtitles | سيدي الرقيب ، يمكننا عدها من جديد ، لنرى أن كانت الأعداد تتكافئ |
Şunu bilmelisin ki son rakamların açıklanmasından sonra Beyaz Saray, başkan yarımcısının ne kadar zararlı olduğunu anlıyor. | Open Subtitles | تَحتاجُين لمعْرِفة أن البيت الأبيض يتفهم فقط كيف تبدو نائبة الرئيس سامة بعد هذه الأعدادِ الأخيرةِ. |